Amasya İtimat

ÇALIŞTAYDAN NE ÇIKTI?

28/04/2010 günü yapılan Taşova Çalıştayı ilk  toplantısının ne kadar önemli olduğunu, katılımcıları net olarak gördü. Orada bulunamayanlar ise  neler olduğunu sadece basından ana başlıklarıyla  takip edebildi. Görmek izlemek o kadar önemli idi ki her nedense  hiçbir yerel haber sitesinde bu konuyla ilgili  detaylı bilgi ve görüntü bulamadık. Oysa yurt içi ve yurt dışında ikamet eden 200,000 Taşovalının  bunu izleyerek fikir edinmeleri daha da güzel olmaz mı idi? Onların da ekleyebilecekleri fikirleri veya yatırımları olabilirdi! Maalesef bu olayı yerel haber sitelerinin bir eksikliği veya duyarsızlığı olarak değerlendiriyorum. Çalıştay, Taşova için bir milat olabilecek tarihi bir toplantının  ilk emaresine yer vermemekle, şenliklerin, mezuniyet törenlerinin  gölgesinde kalmıştır. Toplumun tüm kesimlerini değil, küçük kesimlerini ilgilendiren  alanlarda video yayını yapmakla, basının da çok önemli olan bir konuda elini taşın altına yeterince sokmamasını şahsım adına üzüntü ile karşılıyorum.


Çalıştay’dan neler çıktı dersek, çok şey çıktı. Strateji belirlendi,  vurgulanan birlik oldu beraberlik oldu. Taşova’nın geleceğinin  birlik ve beraberlik ile çözüleceğinde hem fikir olundu, TAŞOVA, eğitim, sanayi ve ticaret, tarım ve hayvancılık olmak üzere 3 ana başlık altında değerlendirildi.  Her ana başlığın da  alt maddeleri açıklandı. Bundan sonra yapılacak konseyin oluşması daha sonra alt çalışma gruplarının teşekkülü ve icraatı… Sonuç: Büyük ve Mutlu bir Taşova…


Bunlar yapılırken bir çok  maddi ve manevi güçlüklerimize çözüm yollarını ilçe kaymakamımız bir öncü bir lider bir beyin pozisyonunda, esnafı esnaflıktan, iş adamlığına, köylümüzü  köylülükten çiftçiliğe geçişin projelerini ve uygulanabilirliğini, bunun ütopya olmadığını, yeter ki birlik ve beraberlikle, istemekle, azimle mümkün olabileceğini izah  etti . Bizlere düşen görev ise gerçekte kaymakamımızdan daha fazla; çünkü ihtiyacı olan bizleriz. Bizlerin yapması gereken ise yalnız bırakmamak yarı yolda bırakmamak, okyanusu keşfetmek için nasıl ki sahili gözden çıkarmamız gerekiyorsa yapılacak ilk icraatlarla ilgili eskiden kalma alışkanlıklarımızdan da vazgeçmemiz, fedakârlıklarımız  gerekecek, bunlar sağlanmadan değişimi yakalamak mümkün gözükmemektedir.


Hepimizin  kendine has olan saygı  duyulan bir siyasi düşüncesi dünya görüşü olabilir. Bir siyasi partinin mensubu da olabiliriz ama bizim yapmamız gereken şudur: Taşova için ortak noktada tek siyasetimizi kendimize inşa etmek…  Bunun adı da “Taşova Milliyetçiliği” olmalı. “Her şey Taşova için” olmalı. Taşova’nın menfaatlerinde ortak noktada buluşmak,  partilerin her türlü dinamiklerini hareket ettirmek, bu uğurda uğraş vermek bizlerin asli görevi olmalı. Bunda şüphede yok hepimiz aynı şeyi düşündüğüne göre sıkıntı da yok demektir. Taşova aydınlık geleceğini yakalayacak ve Taşovalı bunu başaracaktır.


Bu kaçırılmaması gereken bir fırsattır, kaçarsa yakalanması da artık zor olur. 2,5 yıl erken gelir ve geçer, Taşova bir kez daha makus kaderine terk edilir. Bunun sorumlusu da tarih önünde şu an Taşova’da yaşayan ben Taşovalıyım Taşova sevdalısıyım diyen herkes, her kesim her kuruluş ve sivil toplum örgütleri olur. Taşova bir olmalı diri olmalı. Biz  35000 nüfusa, işsizliğe layık değiliz, tarım ilçesi olmamıza rağmen göç veren ilçe olmaya layık değiliz.  Biz bunu hak etmiyoruz, diğer  ilçelerden farklıyız.  Bizim Yeşilırmak’ımız,  bizim D 100 karayolumuz,  Boraboy’umuz,  Şahin Yayla’mız var. Biz Taşova’yız …


Amasya ilimizde  65,000 dev öğrenci projesi için özel olarak  10.000 adet basılan,Taşova Anadolu Lisesi’nden temin ettiğim Nüvide Gültunca Tulgar’a ait “Kendi Kutup Yıldızını Bul” isimli kitaptan syf 255 Ezop Masalı …


 (Cimri, tüm mal varlığından emin olmak için her şeyini satar ve altına çevirir. Altınlarını yerin altına gömüp ara sıra ziyaret ederek inceler. Bu hareketi işçilerinden birinin dikkatini çeker ve orada bir hazine olduğundan kuşkulanır.


Efendisinin sırtı dönükken o noktaya gider ve altını çalar. Cimri dönünce altının yerinde  yeller estiğini görür, ağlayarak saçını başını yolar. Onu böyle gören komşusu nedenini öğrenince şöyle der.


“Kendini üzme artık, bir tas alıp aynı çukura koy ve o tasın altınların olduğunu düşün. Çünkü kullanmayı düşünmediğine göre tas da aynı işi görecektir”


PARANIN DEĞERİ SAHİP OLMAKTA DEĞİL, ONU KULLANMAKTADIR.)


 


 

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.