Amasya İtimat

ÇAĞPAR CADDESİ VE ANILARA YOLCULUK -1-

İdris Sayar
Bu güzel caddenin adı Taşovamızın kuruluşunda emeği ve imzası olan değerli devlet adamı dönemin Tokat Valisi İzzettin Çağpar’dan gelmektedir.

Yukarıdan aşağıya doğru, hatırlayarak gidelim. Karakol Sokağı kesmesinden itibaren sağ tarafta bahçe içinde Tiryakilerin evi, karşısında Nazım Pehlivantürk ve Nurettin Taşova’nın duvarına çıkıp can eriklerini yolduğumuz bahçe içerisindeki tek katlı evleri. Bitişikte Kaymakamlık lojmanı. Karşısında, Mehmet Yazgan’ın evi ve yanında ise önünden geçerken pek sağa sola bakmadığımız, devamlı penceresinin önünde oturan İboş dayının evi.
Ve tabii ki Taşova Lisesi.İlk halini hatırlayanlar bilir. Birkaç basamaklı merdivenle çıkılabilen tek katlı bir ortaokul binası iken 1970-71 öğrenim yılında lise olarak hizmet vermeye başlıyor.

Hükümet Konağı olarak tasarlanan bina yeni kaymakamlık binası yapıldıktan sonra ortaokula dönüştürülüyor. Ortaokula ilk başladığım yıl, Taşova Lisesi de yeni kayıtlarını almıştı. İlk ortaokulumun ahşap taban ve tavanları çok ilgimi çekmişti.Yerler toz olmasın ve tahtalar çürümesin diye olacak ki sık sık yanık yağ ile siyaha boyanırdı, yerler.
Öğretmen girişinin sol tarafında bir çınar ağacı vardı. Sanırım, Taşova’nın canlı tanıklarından en güzeli. Eski bina yıkılınca tam olarak bahçenin ortasında kalmış olan bu ulu ağacın hala yaşıyorsa koruma altına alınması gerekir diye düşünüyorum. Taşova Lisesi’nin ilk müdürü, Muammer Özkan. Unutulmazlarından hatırladıklarım ise en başta hanımefendiler olmak üzere Rahime Ergün, Fatma Fatih, Müfide Sarıkaya, Müzeyyen hanım, Fikri Mertoğlu, Hasan Umay, Muzaffer Özkan, Durmuş Arabacı, Ekrem Öztürk, Yavuz Korkut, Adanalı Şükrü Er, Hasan Cansever, Halil İbrahim Arda,..

 

Unutulmaz öğretmenlerimden biri de o yıl ilk defa İngilizce okunacak olan okulda ilk İngilizce öğretmenim Osman Turan Erçin.Osman Turan Erçin, ilçemizin unutulmaz kaymakamlarından olup, kızı Asuman Erçin hanımefendi de okul arkadaşımdı.
Lisenin karşısında, lojman bitişiğinde Ali Sayınların evi ve yanında Ziraat Bankası lojmanı . Bahçesindeki elma ağaçları, yazlık sinemanın bedavacılarına meskenlik ederdi. Ne cesaret bilmem ama gece yarısı, ağacın tepesine bedava film seyretmek için çıkmak bizim kuşağın önemli eğlencelerindendi. Yanında, çocukluğumuzun muhteşem yazlık sineması Ailelerin bile kendilerine ayrılan bölümde rahatlıkla oturup sinema filmi seyredebileceği tahta masa ve sandalyeleri ile 70’li yılların Taşova’sı.

Hükümet konağı ve bahçesi ise içindeki yüzlerce ağaç ve iki güzel havuzu ile anılarımızda yer alıyor. O havuzun başında siyah-beyaz fotoğrafı olmayan var mı? Hükümet parkının güzelliği elbetteki birkaç yıl önce acımasızca kesilen çeşitli çam ağaçlarından geliyordu. Bu güzellikte, önemli bir emeği olan bekçi Ahmet Akdağ amcayı anmadan geçemeyeceğim. Parkın duvarlarında bile gezmemize izin vermeyen, ağaçları çocukları gibi koruyan Ahmet amcaya ne çok kızardık.. Ne kadar haklı olduğunu neden sonra anladık. Ağaçların hangi gerekçeyle olursa olsun bir çırpıda kesilerek yok edilmesine seyirci kalanlara teessüflerimi bildiriyorum. Orada sadece ağaçlar kesilmedi, bütün bir çocukluğumuzun, gençliğimizin anıları da yok edildi, maalesef.

 

Belediye binamız ve bahçesi, yetişkinlerin özellikle yaz günlerinde güzel vakit geçirdiği, çeşit çeşit çiçeklerin yer aldığı güzel bir park idi. Tek katlı ahşap belediye binası ve sokak köşesinde adı sanırım kaymakam çeşmesi olan bir çeşme…(devam edecek)
Ayaktakiler: (merhum) Engin Kara, Hasan Öztürk, ben İdris Sayar. oturanlar Sebahattin Günaydın, Ömer Sayan, Yalçın Yıldız… Hükümet bahçesi bir 19 Mayıs 1977

Yorum Ekle