Amasya İtimat

İKTİDAR KAVGASI

Ömer CELEP
Türkiye’mizde cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar süregelen bir kavga var. İktidar kavgası… Adını kavga ile ifade ediş sebebimiz özeldir. Kimi, sözde demokratlar bu ifadeyi yadırgayıp, yerine mücadele deseler de bize göre “mücadele” kelimesi bu günkü olayların karşılığı değildir. Çünkü mücadelenin bir kuralı vardır. Mücadele kuralları legaldir, ahlakidir. Kavganın ise kuralı yoktur. Kavganın kuralını kavga edenler koyar ve o, “anlık” gelişmelerle konulan kuralların fiile dönüşmesi ve olumlu-olumsuz bir sonuca varılmasıdır. Ama tarihi seyri içinde bazı kavgaların kaybedeni mutlaka vardır ama kazananı olmaz.
Türkiye’mizdeki kimi kavgaların kaybedeni hep olmuştur ama kazananı hiç olmamıştır. Örneğin; 12 Eylül öncesi kavgaların kazananı olmamış ama kaybedeni olmuştur. Kimdir kaybeden? Millet…. Devlet…
İnsanlar arası kavgalar için toplumumuzda üretilmiş bir takım deyimler bile olmuştur. “At tepişir eşek ölür, Filler dövüşür, çimenler ezilir v.s.” Bu deyimlerimiz esasında kavga edenlerden çok, kavgadan etkilenenleri mizanse eden sözlerimizdir. Öyle ya; sağcı-solcu kavgasından mağdur olan; millet… Fakir-zengin kavgasından; mağdur olan millet…
Cumhuriyetimizin ilanından bu güne kadar, aradan yaklaşık doksan yıl geçmiş olmasına rağmen iktidar kavgası hala devam etmektedir. Kimler var bu kavganın içinde?…
Siyasi sıfatı olanlar var… Medya gücüne elinde bulunduranlar var… Askeri irade var… İş dünyası var… Yargının iktidar iradesi var… Bürokratın “devlet gücünü kullanarak yeni ve etkin bir güç elde etme” iradesi var…
Bir de zavallı siyasilerin kendilerini ve milletin geleceğine ilişkin projelerini anlatarak iktidar olma hedefi var. Bize göre en meşru olanı bu… Millet iradesi…
Türkiye’mizde bir gerçek daha var. Olması gerekenle olan farklı… Evet, olması gereken bu ama olan ise kitapsız, kuralsız, hukuksuz, ahlaksız ve maalesef çok acımasız…
Millet iradesi dışında ne kadar gayri meşru, gayri hukuki, gayri ahlaki, gayri edebi güç varsa hepsi birleşmiş, millet iradesi dışında güç elde etme kavgasına girmişler. Dikkatinize sunulur… Bu kavganın kurallarını da kendileri koyuyorlar…
Devlet elden gidiyor!… Laiklik elden gidiyor!… Din elden gidiyor… Vatan elden gidiyor… Bayrak elden gidiyor… uzatabilirsiniz elden gidenleri…
Esasında elden giden, rahatların rahatı… Güçlülerin gücü… Gayri meşru zenginlerin malı… Hokkabaz profesörün şapkadan çıkardığı tavşan, silahşörün maymunundan çıkan plastik, medya sütunlarında kevgire dönmüş düşünce, alimin dilinde tutsak kalmış gerçek, bürokratın kibrinde sığıntı emir, hukukçunun parmak uçlarında soytarılık yapan kanun, ehilsiz dindarın elinde hurafe istilasına mecbur edilmiş din, aşufte heykellerle ölçülen sanat, fildişi kulelerde sürdürülen rahat, cazbandın çılgın ahenginde çılgınlar gibi sallandıran müzik elden gidiyor…
Bizim için elden giden bunca nesne ve unsurun hiçbir kıymet hükmü yoktur ve angaribüzzeman gitmelidir.
Ama… Elden giden bir şey var… Lütfen ona dikkat edelim… Eğer o elden giderse, elde bir şey kalmaz… İşte o büyülü, o tılsımlı unsur, millet iradesidir… Ona elbirliği ile sahip çıkmalıyız… Bilelim ki; o yoksa hiçbir şey yok… Varlığımız, onun varlığına bağlı… Gerisi boş, boş…

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.