Amasya İtimat

MAVİ DÜŞLER İdris Sayar (Son Bölüm)

Doktor, Tahsin amcanın durumuna çok üzülmüştü. Ona
doğrudan söyleyemezdi. Allah’tan ümit kesilmezdi. Gelin Semra
hanıma durumu zorlanarak bildirdi . Tahsin amca, kanserdi . O da
şaşkın ve üzgündü. Hayatlarının temel dayanağı, evlerinin ana
direği bu sinsi hastalıkla ve daha kötüsü ölümle karşı karşıyaydı.
Olamaz, diyordu. O, yaşamalı…
Mustafa Göktuğ için yaşamalı. Şehit oğlu Muzaffer için
yaşamalı…
Dahası bizim için, ailesi ve sevenleri için yaşamalıydı.
Aslında Tahsin amca da olan bitenin farkındaydı.
Çevresindekileri üzmek istemiyordu ama nafile. İnancı ve
sevgisi onu dirayetli ve dirençli yapıyordu. Hiç bir şey oğlunun emaneti için yaşamalıydı. O da zaten öyle yapıyordu.
Günler , aylar su gibi akıp geçiyordu. Tahsin amcanın
hastalığı sanki Mustafa Göktuğ’un büyümesini bekler gibi
yavaş ilerliyordu.
* * * * *
Hava Harp Akademisini dönem birincisi olarak bitiren
M. Göktuğ, pilot teğmen olarak Türk ordusuna katıldığında
Bir rüyasını gerçekleştirmiş oluyordu. Tahsin amca ve ailesi
Göktuğ’la ne kadar gurur duysa azdı.
Ailesiyle beraber Ankara’ya taşınmışlardı. Tahsin amca
Gülhane Askeri Tıp Akademisi(GATA)nde tedavi oluyordu.
M. Göktuğ , çocukluğunda çok istediği oyuncak uçağın 30
Ağustos törenleri için uçuş eğitimleri gerçeğine ulaşmaktan son
derece mutlu ve gururluydu. 30 Ağustos törenlerinde yapacakları gösteri uçuşlarının eğitimini alıyordu. Annesini arayarak
dedesine bir sürpriz yapacağını söyledi.
30 Ağustos, büyük gün gelmişti.
Annesinin ve babaannesinin elini öperek onların kendisi için
dua etmesini isteyip evden ayrıldı.
Uçuş elbiselerini giyip uçağına bindi.
Filodaki iki arkadaşıyla birbirlerine şans dileyerek kalkışa
geçtiler.
Türk jetleri Ankara semalarında çelik kanatlı kuşlar gibi
uçuyor, akrobatik gösterilerle izleyenleri coşturuyordu. Hemen
dedesini düşündü. GATA’nın penceresinden, hasta yatağından
kendisini izlediğini biliyordu. Gösteriler bittiğinde M. Göktuğ
teğmen, rotasını Keçiören’deki GATA’ya çevirdi. Sert bir manevrayla alçak uçuşa geçerek kendisini izleyen Tahsin dedesini selamladı.
Tahsin amca, büyük bir gururla bir tanesini, Mustafa’sını izlerken feri azalmış gözlerinden sevinç gözyaşları akıyordu. Yorgun kalbi bu sevince daha fazla dayanamadı. Bu mutlulukla ebediyen gözlerini sonsuzluğa kapadı.
Çelik kanatlı bir kuş gibi süzülen Türk jetleri, gökyüzünün
derinliklerinde giderek küçülüp gözden kayboldular….
İdris SAYAR
05.02.2018
Ziyaret Kasabası

S O N

Yorum Ekle