HASAN APAYDIN ULUKÖY-2023
Önemiyle ilgili bütün toplumun üzerinde ittifak ettiği konuların başında kul hakkı gelir. Her kim ile konuşursanız konuşun kul hakkının önemini ve Allah’ın her günahı affetse de kul hakkını affetmeyeceğini bilir. Ama iş icraata ve günlük hayata gelince insanların büyük bölümü bunu unutur veya işine gelmez. Yine insanların çoğu başkalarından kul hakkına uymasını bekler ama kendisi yapmaz. Çünkü söylem kolay ama eylem zordur.
Bu konu cami vaazlarında sık sık dile getirilir ama yüzeysel geçilerek içi doldurulmaz. Sonuçta kimse üzerine alınmaz ve herkes bildiği gibi devam eder. Bana göre toplumumuzun en önemli belki de birinci sıradaki problemi budur. Toplumda bir misyonu olan insanların ısrarla bu konuyu insanların gözünün içerisine sokarcasına işlemeleri ve örneklik oluşturmaları büyük önem arz etmektedir. Toplumun barışı açısından bu konu hayati önem sahiptir. Ya toplum olarak birbirimizin haklarına saygılı olup barış içinde yaşayacağız ya da birbirimize zulmederek hayatı yaşanmaz hale getireceğiz. Bu konu Sad suresi 24.ayette “Zaten toplumsal hayatı paylaşan insanlar (genellikle) birbirlerinin haklarına tecavüz ederler; iman edip Salih amel işleyenler müstesna ve fakat bunlarda pek azdır” ifadeleriyle dile getirilir.
İsterseniz evinizde oturup akşam haberlerini izlerken veya gündüz yayınlanan kadın programlarına bir de bu açıdan bakın. İzlediğiniz haberlerin büyük bölümünün çeşitli konularda insanların birbirlerine yaptıkları zulüm olduğunu göreceksiniz. Önemli konuları bırakın bir kenara, neden sen bana yan baktın diye bile cinayet işlenmektedir. Araba park yeri için veya gürültüden dolayı yıllarca aynı apartmanda oturan komşular bile acımadan birbirlerine silah çekmektedirler. Bunlar gibi bir sürü sudan sebeplerle her gün binlerce insan birbirlerine zulmetmektedir. Özellikle her konuda; toplumun: devletine ve milletine sadık, terbiyeli, dürüst, mütedeyyin, toplumsal kurallara uymaya çalışan vatansever insanlar mağdur olmaktadır. Hiç bir kural tanımayan, kutsalı olmayan, zorba, başıboş ve ahlaksız tipler terör estirmekte ve toplumun huzurunu bozmaktadırlar. Konuşurken bu tiplerin çoğu ben de Müslümanım diyerek ahlaksız dindarlık üretmektedirler. Adı barış olan dinimizin kurallarına baktığımızda kesinlikle zulme rıza ve tolerans gösterilmez. Kur’an-ı Kerim’in hiçbir ayetinde zarar vermeyen kâfirlere ve ya günahkârlara düşmanlık edilmesine izin vermez. Sadece ve sadece zalimlere düşmanlık edilmesini ister. Bakara suresi 193.ayette “Zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur” ifadesiyle çağlar üstü evrensel bir gerçek vurgulanmıştır.
Toplumsal hayatın her alanında her gün binlerce kul hakkına girilmektedir. Özellikle trafikte, çalıştığımız mekânlarda, yaşadığımız apartmanlarda, sokaklarda, mahallelerde, köylerde ve şehirlerde her an defalarca kul hakkına girilip mazlumlar ezilmektedir. Azıcık bir mevki elde edenler veya bir şekilde biraz para bulanlar veya etrafı biraz kalabalık olanların bir kısmı kendilerini hesap sorulamaz zannedip her türlü zulmü kendilerinin yapmaya hakkı olduğunu zannediyorlar ve çok zamanda yaptıkları yanlarına kar kalıp hesap sorulmuyor veya sorulamıyor. Durumun vahameti her gün artarak devam ediyor. Kendileri zulme ve kul hakkına maruz kalmayan insanlar durumu seyretmekle yetiniyorlar ve gereken tepkiyi vermiyorlar. Ama ben eminim ki sıra bir gün onlara da gelecek. Biraz yaşlılarımız ise eski zamanların nostaljisiyle yaşıyor.
Milletimizin ve devletimizin bekası açısından bu durum sürdürülebilir değildir. Devletine, milletine ve dinine sadık dürüst bütün vatandaşlar tehlike altındadır. Devleti ayakta tutan düzgün insanlardır. Şeyh Edebali’nin Osman Gaziye olan vasiyetini hepimiz biliriz “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” der. Düzgün, namuslu ve kul hakkına riayet eden insanların yaşatılmasında ve haklarının korunmasında başta devlet olmak üzere adaletli olan herkese ve kuruma görev düşmektedir. Özellikle camilerde ve okullarda bu konu toplumsal hayattan örnekler verilerek ısrarla anlatılmalıdır. Bana göre bu bir beka meselesidir. Zalim kim olursa olsun mazlumdan yana ve zalime karşı duruşumuzu hep beraber göstermeliyiz. Yoksa çok geç olabilir. Son söz üstadın olsun “Zalimler için yaşasın cehennem.”
Yorum Ekle
