Amasya İtimat

ASLIMI KAYBETTİM SURETİMİ ARIYORUM

 

Orhan POLAT

“Suretini aldın mı?” deriz hemen kıymetli bir aslını görünce. Asıl nedir? Suret nedir? demeden önce neyin suretine ve aslına bakmak lazım gelir? Başka örneklere gerek yok bence. “İnsan”ın aslına ve suretine bakmak lazım gelir önce. İnsanın aslı nedir ki? Sureti ne olsun? Kökeni arapça olan “suret”; kopya demektir. Nedir bunun hikmeti? diye düşünüyorum ve elbette bir hikmeti olduğunu da biliyorum. Araştırıyorum ve düşünüyorum.

İslam felsefesine göre, suret; varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönüdür (TDK Büyük Sözlüğü). Hz. Mevlana ile Yunus Emre karşılaşırlar ve sohbet ederler. Hz. Mevlana, Yunus Emre’nin bir süre daha dergâhta kalmasını ister. -”Evet, davetimizi kabul buyurursanız, çok memnun kalacağız. Hem de size yazdığımız 6 ciltlik Mesneviyi okurduk” der. Yunus Emre kalkar kapıya doğru yönelir ve ilk kez şiirsiz konuşarak; -Ne kadar uzun yazmışsınız! Çok emek ve gayret sarf etmişsiniz. Bize kalsaydı aynen şunu söylerdik; ”Ete Kemiğe Büründüm, Yunus Diye Göründüm” der ve kapıdan hızla çıkıp gözden kaybolur. Suretimiz; ete kemiğe bürünmüş halimiz yani beş duyu ile algılanan, görünen yönümüzdür. Aslımız ise; tam zıddımız mı? Yoksa görünmeye nimiz mi? Ve beş duyu ile fark edilmeye nimiz mi? Aslımız nedir? Aslımız ruhumuz mudur? Suretimizi görenler aslımızı görebilir mi? Biz aslımızı biliyor muyuz, görüyor muyuz ve tanıyor muyuz? Aslımızı kim bilir? Kim tanır? Kim görür? ASLI GÖRMEK demek ki İLİM GEREKTİRİR. Bu ise bende hiç yoktur.  Bu kadar acz ve fakr’im. Herşeyimi, kaybettiğim ASLIMI ve bulamadığım suretimi YARADAN’DAN isterim, ONA şükr etmeliyim ve zikir etmeliyim, ONU her yerde her zaman tefekkür etmeliyim (30 Mart 2016; Ankara).

Men, Menfi, Menfa ve Menfaat

Men (osm.),  akil sahiplerine; Menfi (Türkçe ve Osm.),  olumsuz; bir şeyin olmayacak yönünü düşünmeye; Menfa (Türkçe ve Osm.), birinin sürüldüğü yere;  Menfaat (Türkçe ve Osm.),  kazanç (edinim) anlamında kullanılmaktadır. Şöyle hissetmekteyim. Akıl sahibi olan insanlar olumsuz şeyler düşünmemelidir. Ola ki düşünüp uygularsa kendini bir yere sürgün etmeli (kendine ceza vermeli) ve burada bir şeyler kazanmalıdır.  Böyle ki bir kurguyla dilleri yaratan YÜCE ALLAH’IN ADIYLA İLME BAŞLAMALI VE HER DAİM İLMİ BU YOLLA ÇOĞALTMALIYIZ. Günümüz BENCİLLİK dünyasında “men, ben; menfaat, çıkar” olarak tarafımızca kullanılmaktadır. Oysa ki; Peygamber Efendimiz (SAV) hadislerinde; İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. ” , “Bir şeye sebep olan onu yapan gibidir, “Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir” buyurmaktadır. Bu dünyadaki her şeye, sadece kendi çıkarımız için bakmamalı, TOPLUMSAL boyutta hayırlı olmak için bakmalıyız. (01 Nisan 2016; Ankara)

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.