Amasya İtimat

YEREL SEÇİME DOĞRU

Mart 2014 yerel seçimlerine giderken, bu günlerden sonra her geçen gün seçim heyecanı ya da seçim atmosferi ısınacak gibi görünüyor. Temennimiz ve duamız, ülkemize ve ilçemize hayırlar getirmesi yönündedir.
02.12.2013 Kamu görevlilerinden aday olacakların istifa etmesi gereken tarih olarak açılandı. Bu defa ki Taşova adayımız kimler olacak bunu merakla bekliyoruz. Adına demokrasi denilen bu sistem de görünen o ki özellikle yerel seçimlerde adayı, delegelerden çok parti yönetimleri seçiyor. Bu uygulama ne kadar demokratiktir takdirlerinize sunulur. Parti yönetimini eline alan birkaç kişi ya da bir grup güya “partinin adayı”nı belirliyor, millet de onu seçiyor? Hani argoda bir terim var ya “el mahkum ve elgardiyan” onların gösterdiğini seçmekten başka seçenek yok. Sevelim böyle demokrasiyi. Çeşitli entrika ve üye kayıt oyunlarıyla parti yönetimini eline geçir, istediğin adayı göster, halka dayat o da seçsin!
Seçimden sonra da “Taşova’nın kalkınmasının yolları”nı ara! Bu gidişle daha çok ararız kalkınma yolunu!
Eğri otursak da doğru konuşalım lütfen!
Kalkınmışlığın ölçüsü nedir? Kişi bazında ele alırsak ekonomik düzey ve yaşam standardı, ilçe bazında ise nüfusun artması ya da eksilmesi. Kişi bazında kalkınmışlık olayını başka bir konu ile işleyelim de, ilçe bazında kalkınmışlık olayına bakalım.
Taşova eğer kalkınmış ilçeler arasında olsa idi şu anki merkez nüfusu (en yakın ilçelere göre ölçmemiz gerekir) kırk bin civarında olmalıydı. Peki Taşova’nın şu anki nüfusu kaç? On bin civarında.
Nüfusumuzun bu günkü noktasında olmasının bir sorumlusu olması gerekmez mi? Bu sorumlu, her halükarda yönetenler, özellikle yerel yöneticilerdir.
Eğer bu gün ki nüfusumuz olması gerekenin yaklaşık üçte biri noktasında iken, son yirmi yıldır bu ilçeyi yönetenler, bunun hesabını vermeden hangi yüzle yeniden yönetime talip olurlar? Anlaşılır gibi değil.
İzninizle daha da ileri gitmek istiyoruz. Bu yöneticileri bu millete dayatanlar bile sorumlu değil midir bu “geri”liğimizden?
Ey Taşovalı’lar!
Birilerinin “ego”larını tatmin için kullandıkları etnik köken siyasetine, “aymaz” davranırsak, hem ilçemiz, hem de gelecek kuşaklarımız kaybeder. İlçenin “olması gereken yerde olmamasından” sorumlu olanlar bu milletin yakasından düşmelidir.
İlçenin yeni yüzlere ve proje sahibi insanlara ihtiyacı var. “Aman problem çıkmasın” gibi yaklaşımlarla memleket yönetilmez. Problem çıkacak ve “adam gibi adam”lar problem çözecek. Problem çözemeyen, resmi tören yöneticileri ve makam aracı hastaları milletin yakasından düşecek, düşmelidir.
“Falana oy verirsem filan kazanır” gibi yaklaşımlar doğru değildir. Proje sahiplerine oy vermemiz gerek, onu seçmemiz gerek. İlçe geleceğini “iki” kişiye makam temin etme ya da onların “ego”larını tatmin etmelerine alet olmamız şık değildir.
İki kişinin kaprisi ilçe geleceğini karartmaktadır. (İki kişiden kastımızın kimler olduğunu okuyucularımız anlar, çünkü okuyucu ariftir.)
Bundan sonraki yazıda siz okuyucularımıza çok manidar, dillere destan bir fıkra anlatacağız.
Ya nasip!

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.