Amasya İtimat

ÜSTADIN ARDINDAN

Sevgili okurlar,


Dünyanın tanıdığı ve takdir ettiği o büyük ozan, topraklada tanıştı..Ardımdan bana öldü demeyin diyen,  Neşet Ertaş, kendi deyimiyle yoruldu gitti…


Evet sevgili dostlar,o bir halk ozanıydı türküleri dillerden düşmeyen ve her gittiği yerde hürmet gören bir gönül adamıydı.


 


Neşet Ertaş,  ilk pilağını 1950 yıllarda çıkarmış, Pilağın adı ise “ Neden Garip Garip Ötersin Bülbül”  O yıllardan sonra ve bu gün üstadın türküleri halkın beğenisiyle dillerden düşmeyen birer destan, birer ağıt birer türkü olarak söylenip durmaktadır.


Bundan sonrada söylenecektir.


Neşet Ertaş babası Muharrem Ertaş ile adeta Anadoludaki en olgun seviyesine erişen bu Türkmen/Abdal müzik birikiminin yeni bir yorumcusudur.


Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasını sağlamıştır.


İşte Neşet Ertaş’ın Eserlerinden sadece bir kaçı…


 


Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
Kendim Ettim Kendim Buldum      


Zülüf Dökülmüş Yüze
Gönül Dağı
Muhur Gözlüm
Zahidem
Neredesin Sen
Gönül Dağı


 


RAHMETLE ANDIĞIMIZ NEŞET ERTAŞ ÜSTADIN


KENDİ AĞZINDAN HAYAT HİKÂYESİ


 


Bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
Kırtıllar köyünde geldin dediler
Babama Muharrem, anama Döne
Dediysen Ata’yı bildin dediler


 


Dizinde sızıydı anamın derdi
Tokacı saz yaptı elime verdi
Yeni bitirmiştim üç ile dördü
Baban gibi sazcı oldun dediler


 


O zaman babamdan öğrendim sazı
Engin gönül ile Hakk’a niyazı
O yaşımda yaktı bir ahu gözü
Mecnun gibi çölde kaldın dediler


 


Zalım kader devranını dönderdi
Tuttu bizi İbikli’ye gönderdi
Babam saz çalarken bana zil verdi
Oynadım meydanda köçek dediler


 


Anam Döne İbikli’de ölünce
Tam beş tane öksüz yetim kalınca
Beşimiz de Perişan olunca
Babamgile burdan göçek dediler


 


Yürüdü göçümüz Tefleğe doğru
Bu hali görenin yanıyor bağrı
Üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
Bunlara bir ana bulun dediler


 


Yozgat’ın Kırıksoku Köyü’ne vardık
Bize ana yok mu diyerek sorduk
Adı Arzu dediler bir ana bulduk
İşte bu anadır buldun dediler


 


En küçük kardaşı kayıp eyledik
Onun için gizli gizli ağladık
Üstelik babamı asker eyledik
Yine öksüz yetim kaldın dediler


 


Zalım kader tebdilimi şaşırttı
Heybe verdi dalımıza devşirtti
Yardım etti Yerköy’üne göçürttü
Biraz da burada kalın dediler


 


Yerköy’den Kırıkkale’ye geldik
Babam saz çalarken biz çümbüş aldık
Kırşehir’e varınca kemanı çaldık
Aferin arkadaş çaldın dediler


 


Yarin aşkı ile arttı hep derdim
Babamı bir yere dünür gönderdim
Başlık çok istemişler haberin aldım
İstemiyor yarin seni dediler


 


Kırşehir’de yedi sene kalınca
Düğün düzgün hepsi bize gelince
Burada herkese yer daralınca
Ankara’ya gider yolun dediler


 


Ankara’da (sünnetçi) Veysel Usta’yı buldum
Epeyce eğleştim, evinde kaldım
Yüz lirayı verip bir yatak aldım
Etti isen böyle buldun dediler


 


Bir ev kiraladım münasip yerde
Kaldı kavim kardaş hep Kırşehir’de
Bu aşk hançerini vurdu derinde
Çaresini bulamazsan ölün dediler


 


Yarin aşkı ile döndüm şaşkına
Arada içerdim yarin aşkına
Canan acımaz mı garip dostuna
Bunu da içeriye alın dediler


 


Saygı ve Rahmetle anıyoruz…


Sami ASLAN-Şair Yazar


 

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.