Amasya İtimat

SONİSA KAZASININ SERUVENİ -2-

Sadık BOZOK
Araştırmacı

Sonisa Kazasında Müslüman Türk tarihi Danişmentlilerle başlamıştır. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Alparslan Gazi, önemli komutanlarından Danişment Ahmet Gazi’yi Kayseri, Sivas, Tokat, Amasya, (Sonisa) ve Niksar şehirlerini fethetmekle görevlendirmiştir. Danişmentliler, feth edilen bu bölgelerde 1071-1178 de kurulmuş ve hüküm sürmüş en önemli Türk Devletlerindendir.(1)
Danişment Gazi, Orta Anadolu’ya hakim olduktan sonra kuzeydeki sınırlar Trabzon Devletine dayanır ve bu devletle daha yakından mücadele etmek için devletin merkezini Sivas’tan Niksar’a taşır.(2)
Danişment Gazi, Trabzon Devletine son vermek, hem de Karadenize inmek için 1104 yılında Canik seferine çıkar. İlk olarak Canik yolunda bulunan Halkümbed/Harkümbed Kalesi (muhtemelen Erbaa-Akkuş sınırında bulunan ve bu gün Kevgir Kalesi)’ne ulaşır ve kaleyi kuşatır. Birkaç ay süren kuşatma sonrası geri çekilmek zorunda kalır, Niksar’a geri döner. Danişment Gazi bu kuşatma sırasında yaralanır.(3) Karakuş (Akkuş) Kalesinin daha sonra belirlenemeyen bir tarihte(4) fethedildiği anlaşılmaktadır. Kale’nin fethiyle bölge Müslüman Türklerin kontrolüne geçer.
Danişment Gazi, 1105 yılında ikinci Canik seferine çıkar. Bu defaki yolu Niksar’dan bu günkü Aybastı istikametinedir. Peçenek ve Kumun/Kıpçaklardan oluşan Canik Ordusu (Trabzon Rum ordusu) bu seferi önceden haber alır, günümüzde Perşembe Yaylası ismi ile bilinen bölgede pusu kurarlar. Danişmend Gazi, ordusuyla beraber pusuya düşer ve ordunun tamamına yakını şehit olur. Ağır şekilde yaralanan Danişmend Gazi az sayıdaki arkadaşları ile Niksar’a döner ve burada şehit olur. (5)
Selçuklular, Danişmentli Devletini 1178 yılında yıkar ve onların topraklarına sahip olurlar. (6) Böylece Sonisa Kazası da Selçuklu hakimiyetine girmiş olur. Moğol-İlhanlıların 1243 Kösedağ savaşında Selçukluları yenmesi ile Anadolu Moğol-İlhanlı hakimiyetine girer. Selçuklu Veziri Muiniddin Süleyman Pervane’nin 1277’de ilhanlılar tarafından öldürülmesinin ardından Anadoluda, özellikle İlhanlıların egemenliğini kabul eden Selçuklu devletinin hakim olduğu Orta Anadolu dışında pek çok yarı bağımsız Türk Beyliği ortaya çıkar.(7) 1335 yılında Moğol-İlhanlı devrinin sona ermesi ile Moğollar döneminde var olan beylikler, Moğolların gitmesi ile tamamen müstakil hareket etmeye başlamışlardır.(8) Bu beyliklerin en önemlilerinden biri de, kurucuları Sonisa da Tacettin Rifai’nin torunları olan Tacettinoğulları beyliğidir.
Moğol-İlhanlı hakimiyeti sona ererken Anadolu’da nüfuzlu, şöhretli aynı zamanda hatırı sayılır ümeradan olan Tacettin beyin babası Tacettin Doğanşah (Doğancık bey) başta Niksar ve Sonisa olmak üzere Karakuş, Çarşamba ve Terme’yi de kapsayan geniş bir alana hakim olduğu, bu hareketin Eratna beyden epeyce önce olduğu bilinmektedir.(1309) Tacettin Doğanşah beyin 1347 Niksar da ölümü üzerine idareyi oğlu Tacettin bey almış ve Tacettinoğulları beyliği kurulmuştur. (1347) beyliğin, başlangıçta Amasya Beyi Hacı Şah Geldi’ye tabi olduğu, devam eden süreçte Eratna Devletine ve devamı olan Kadı Burhanettin Devletine vergi vermek zorunda kaldığı dönemler olmuştur. (9)
Tacettin bey, sınırlarını zaman zaman Kelkit, Amasya, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon’a kadar genişletmiştir. Tacettinoğulları beyliği, Trabzon Rum devleti ile de savaşmışlar, yörenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında en önemli güç olmuşlardır. O sıralarda bazılarının imparatorluk diye adlandırdığı Trabzon Rum devletinin 4000 askeri varken Tacettinoğullarının 12000 askeri vardı. Tacettinoğulları zaman zaman Trabzon Rum Devleti, zaman zaman da doğu komşusu Hacı Emiroğulları beyliği ile mücadele etmişlerdir. Trabzon Rum hükümdarı Alexsios III. kızı Eudokia’yı Tacettin bey ile evlendirerek (1381) onun düşmanlığından kurtulmak istemiştir. (10)
Tacettin bey, 1387 tarihinde Hacı Emiroğulları Beyliği topraklarına saldırmış ve bu savaşta hayatını kaybetmiştir. Yerine oğlu Mahmut Çelebi geçmiştir. Kardeşleri Kılıçarslan ve Süleyman Bey de Mahmut Çelebi ile birlikte hareket etmiştir. Mahmut Çelebi ile anlaşamayan kardeşi Alp Arslan bey ise müstakil hareket etmiş, Kadı Burhaneddin’e istediği Yenişehir Kalesini vermeyince bizzat Kadı Burhaneddin tarafından öldürülmüştür.(11)
Tâceddinoğlu Mahmud Bey ise, beyliği sürecinde bazen Kadı Burhaneddin Ahmed’e ve bazen de Osmanlılar’a tabi olarak bir denge politikası izlemek durumunda kalmıştır. Mahmut beyin kardeşi Tâceddinoğlu Alp Arslan’ın, Hüsamuddin Hasan ve Mehmed Yavuz adlarında iki oğlu, babalarının Kadı Burhaneddin tarafından katledilmesinden sonra Niksar bölgesinin büyük bir kısmını terk ederek Terme ve Arım (bugünkü Çarşamba ve Ayvacık ile Salıpazarı, Tekkeköy ve Asarcık’ın bir kısmı,) yani Samsun havalisinin güneydoğu bölgesinde hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir. Osmanlı Devleti yöreyi ilk kez Yıldırım Bayezit (1389-1402) zamanında ele geçirdi ve Tacettinoğulları ülkesini kendine bağladı. Ankara savaşında Timur’un Yıldırım Bayezit’i yenmesinden sonra Osmanlı Devleti’nin içine girdiği ve on yıl kadar süren Fetret  Devrinde(1402-1413) Amasya’yı merkez edinen Çelebi Mehmet Osmanlı ülkesini yeniden birleştirmeye çalışırken,  Alp Arslan’ın oğlu Hasan Bey ve kardeşi Mehmet Yavuz’la birlikte de Timur’un himayesinde bağımsız  hareket ettiği ve yörede yeniden hakim olduğu, Hasan Bey’in Kubatoğlu Cüneyd beyi (Samsun beyi) yapılan savaşta öldürdüğü, (Mezarı Terme Dibekli köyünde ki Cüneyd-i Bağdadi Türbesi bilinenyerdir.) beyliğinin de büyük bir kısmına sahip olduğu bilinmektedir. Hasan Bey, Sultan II. Murad devrine kadar beyliğini sürdürdü. Tacettinoğulları beyliği, II. Murad tahta geçtikten sonra Amasya Valisi Lala Yörgüç Paşa marifeti ile 1428 tarihinde Osmanlı topraklarına dahil oldu. (12) Bu tarihten sonra Sonisa kazası da Osmanlı Devletine bağlandı.

KAYNAKLAR
1-Çakır, Çoşkun, Prof. Dr. Osmanlı Nüfus Defterlerinde Reşadiye, İstanbul 2020 s. XXl
2- Demir,Necati, Doç. Dr. Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Tarihi Alt yapısı,Genel Kurmay basımevi, Ankara 2005 s.62
3-a.g.e s.63
4- a.g.e s.64
5- a.g.e s.63
6- a.g.e s.67
7- Kıvrım, İsmail, Taşova-Erbaa,Kitapevi İstanbul,2014 s.23
8-Demir,Necati,Doç.Dr.Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Tarihi Alt yapısı,Genel Kurmay basımevi,Ankara 2005 s.62
9- Mevlüd Oğuz; “Taceddin Oğulları”, AÜDTCF dergisi, c.VI, Sayı 5, Ankara, 1948, s.469-487.
10- Temiz, Av.Sefa; Çarşamba ve Çevresi tarihi, https://carsambanufusdefteri.blogspot.com/2013/08/carsamba-ve-cevresi-tarihi.html
11- Mevlüd Oğuz; “Taceddin Oğulları”, AÜDTCF dergisi, c.VI, Sayı 5, Ankara, 1948, s. 469-487.
12- Temiz, Av.Sefa; Çarşamba ve Çevresi tarihi, https://carsambanufusdefteri.blogspot.com/2013/08/carsamba-ve-cevresi-tarihi.html
13- -Yolalıcı, M.Emin, Yrd. Doç. Dr, XlX. Yüzyılda Canik (Samsun) Sancağının Sosyal ve Ekonomik Yapısı TTK Basımevi Ankara, 1998 s. 13

Yorum Ekle