Amasya İtimat

ERGENEKON MASALI..

         İstanbul kuşatma altındayken meleklerin cinsiyetini tartışan Ortodoks papazlarına döndük. Dünyada ve ülkemizde ciddi bir ekonomik kriz yaşanırken biz Ergenekon olayını konuşuyoruz. Ergenekon davasını doğru bulanlar ya da eleştirenler olarak ikiye bölünmüş vaziyetteyiz.


 


        Tekstil, inşaat sektörleri can çekişir, esnafın senedi protesto olur, çeki karşılıksız çıkarken, çiftçi ve esnaf perişan işsizlik %20 lere varmışken evlere gelen elektrik ve doğalgaz faturaları emekli maaşına eşdeğer olmuşken bu ülkede sorunları çözmekle yükümlü siyaset kurumlarının görevi Ergenekonu tartışmak olmamalıdır.


 


        Vatandaşımız, yasadışı örgüte üye olmuş, görevinin dışına taşmış işler yapanların yargılanmasından rahatsızlık duymamaktadır ama ülkenin bütünlüğünü savunan, ona ilmiyle kalemiyle yüreğiyle üniformasıyla hizmet etmiş olanları gözaltına alıp ne ile suçlandığını bilmeden 11 ay sonra salıveren adaleti doğru bulmamaktadır.


 


        Doksanlı yılların terörle mücadelesi unutulmamalıdır.


 


        Hıncal Uluç yazmıştı.Doğan Güreş döneminde PKK ya en vurucu darbe vurulurken görev yapmış emekli bir emniyet müdürü dostuma sordum:


 


        “ İbrahim Şahin’e verilen görev sana verilseydi ne yapardın?…”


 


        “ Daha fazlasını yapardım…O dönemde özel harekat polisi, askerle birlikte insan üstü bir kahramanlık bir vatanseverlik yapmıştır.Onlar başarılı olmasalardı bugün jandarmanın Aktütün Karakolu PKK değil, PKK karakolu Aktütünü, jandarmanın bastığını okurduk.O dönemdeki zafer coğrafyamızın değişmesini önlemiştir.


 


        Bugün artık elini taşın altına koyacak insan bulma ihtimalimiz kalmamıştır.”


 


        Eski bir Emniyet Müdürünün bu söyledikleri çok iyi yorumlanmalıdır. 90 lı yılları hatırlayınız.Güney Doğuda ilçe binalarına PKK bayrağı çekildiği, her gün onlarca şehit cenazesi kaldırdığımız, okulların basıldığı, öğretmenlerin katledildiği, doktor ve hemşirelerin kaçırıldığı o günün şartları unutulmasın. Bu yaşananlara rağmen silahlı kuvvetlerimiz dikkatli davranmış hukukun sınırlarını aşmadan terörle mücadelesini sürdürmüştür. Ne yazık ki o gün sadece elini değil tüm vücudunu bu davanın emrine verenler hukukun dışına çıkmadan bugün faili meçhul cinayetlerin müsebbibi olarak gösteriliyorlar mütareke basını(!) tarafından.


 


        Yıllarını bu millete, devlete ve Türkiye’ye feda etmiş, nice çatışmalara girmiş, bunlardan birinde de ömrü boyunca tekerlekli iskemleye mahkum kalacak şekilde yaralanmış, bizzat hükümet teklifi ve tasdiki ile Cumhurbaşkanından devlet övünç madalyası almış emekli Albay Abdülkerim Kırca bir PKK itirafçısının iftirasını okumuştu mütareke basınının(!) bir yayın organında…


 


        Abdülkerim Albay çok incinmişti bu yazılanlardan.Memleket nereye gidiyor diye geçirdi içinden.Uğruna canını vermeyi düşündüğü değerlerin ayaklar altına alınışı üzmüştü onu.8 yılını üzerinde geçirdiği tekerlekli iskemlesinde, bu ülkede PKK lılar kadar değerimiz yokmuş diyerek beylik tabancasıyla hayatına son veriyordu.


 


        Bütün bu yaşananlardan sonra vatandaşımız düşünmeden edemiyor;


        PKK ile boğuşan, mücadele eden askerler içerde, coğrafyamızı size tanıtacağız diyenler dışarıda… Hükümeti eleştirmek suç, ülkeyi bölmek suç değil.


 


        Şimdi hükümetimize düşen bir büyük görev var.Hükümetin Ergenekon davasıyla ilişkili olarak yansız olduğu konusunda halkı tatmin için yapacağı tek şey dokunulmazlıkları derhal kaldırmaktır.


 


        En dokunulmazlara dokunduk, yasaların karşısında herkes eşittir demenin inandırıcı olması meclisteki dokunulmazlık dosyalarını yargıya taşımakla sağlanabilir.


 


        Yoksulluk, yolsuzluk ve cehalet bir ülkeyi idare edenlerin baş sorunu olmalıdır. Yetmiş  milyon insanımız geçim sıkıntısı, gelecek endişesi yaşarken siyasetle teması olanlar zenginleşiyorsa bu halkı temsilde iyi bir manzara değildir.Yönetenler halkın yoksulluğundan zenginlik üretiyorsa siyasetle halkın arasında bir uyumsuzluk var demektir.Edirne’de 100 TL yardım için kuyruğa girmiş insan manzaralarını Ergenekon dalgaları ile kapatmak mümkün değildir.Ve de en önemlisi;


 


        Kahramanları intihar eden bir millet ayakta kalamaz 

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.