Amasya İtimat

DEŞİFRE OLMAK

“Ey iman edenler! Sizden olmayanları/size güven vermeyenleri çok yakın dost edinmeyin..” (A.İmran 118) buyrulur.
Anlatıldığına göre, Kanuni Fransız kralının esir düşen oğlunu Avusturya kralından kurtardığı için bu ülke ile ticari ilişkiler ve dostluklar geliştirilip, borçlanma cihetine gidildiğinden, bir anlamda ayetin hükmü ihmal edilmiş ve zamanla “gerileme” devri başlamıştır.
“İhtilal” den sonra (1789) Fransa da devlet yapısından dinin etkisi kaldırılıp seküler/din dışı bir hayata geçilmiştir. Tanzimat fermanıyla (1839) bizde de bu gidişatın ve gelişmelerin önü açılmıştır. Ancak, Mecellenin hazırlanışının bu hareketlere karşı önemli ve ciddi bir kazanım olduğunu belirtmek gerekir. (1855)
“Coğrafi keşifler” adı altında Afrika ülkelerinin kaynakları batı ülkelerince sömürülmüş, çoğunluğu Müslüman olan milyonlarca halk, yoksulluğa ve ölüme terk edilmiş ve güncelliğini korumaktadır. Mesela, sadece 1954-62 Cezayir kurtuluş harbinde yaklaşık iki milyon insan şehit edilmiştir. Bu yüzden batının ve batının batısının suç dosyaları oldukça kabarıktır.
“Dünya cenneti” vadiyle işçi devrimi yapılmış ancak cehennem yaşatılmıştır. İlahsız zalimlerce çoğunluğu Müslüman milyonlarca insanın kanına girilmiş ve hapislerde çürütülmüştür. Uygur Türkleri için ta o yıllarda başlatılan ve devam eden zulüm bunun yaşayan örneğidir. Bu nedenle doğunun ve doğunun doğusunun suç dosyaları da oldukça kabarıktır. Kısaca ne hür dünya dedikleri batının vahşi kapitalizmi, ne demir perde ülkelerinin dağılan sosyalizmi dünyaya kalcı bir çözüm üretememiş, aksine kan, gözyaşı ve çile üretmiştir. Yani İnsanlık batıl zihniyetler tarafından aldatılmış ve aldatılmaktadır.
Savaşlarda verdiğimiz canlar bir yana, düşmanlarımızın beslemesi terör örgütleri yıllardır kahramanlarımızı ve masum halkımızı şehit etmektedirler.
“Baş bağlar” köyü şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
On beş temmuz şehitlerimize rahmet diliyorum.
Yirmi temmuz Kıbrıs şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Allah c.c Ordumuzu Yurdumuzu düşmanların şerrinden korusun.
Unutmayalım!
İslam adalet, emanet ve istikamettir, zira kültürümüzde adalet, emanet ve istikamet insanların ahlak ölçüsü ve devletlerin nizamıdır. Bu yüzden batılda ısrar eden dünyanın ne doğusundan ne de batısından hayır gelmez.
Nihai kurtuluşumuz Milli, Manevi ve Ahlaki değerlerimize bağlı kalmaktadır.
Maddi ve manevi bakımdan güçlü olmaktır. Aliya İzzetbegoviç merhum’un:
“Biz düşmanlarımızın silahıyla ölmeyiz, asıl ölümümüz onlara benzemektir.” Sözünü vicdanlarımızda tartalım ve kendimize gelelim. Çünkü düşmanlarımıza karşı en etkili silah DEŞİFRE OLMAKTIR.
Hayırlı cumalar ve haftalar diliyorum.
Yaşar Özdemir

Yorum Ekle