Amasya İtimat

CUVAPÇI MEMET VE ANAYASA..

Günün tartışılan konusu Anayasa değişikliği aklımıza Cuvapçı Memet’i getirdi. Birinci kuşak mübadillerden kahveci Mürvet agadan dinleyip karakaplı defterime kaydettiğim Cuvapçı Memet’in hikayesi şöyle;


        Memlekette(Rumeli’de) sorulan sorulara yerinde cevaplar veren, her türlü suale kıvrak zekasıyla espri ve mizah da katarak karşılık veren bir hemşehrimiz yaşarmış.Bunun için de Cuvapçı(Cevapçı) Memet lakabını almış.


        Ünvanı yakın rum köylerinde de duyulan Cuvapçı Memet bir gün tarlada çalışırken iki yunanlı süvari yanına gelip selam verirler.Hoş beşten sonra yunanlı atlılar Cuvapçı Memet’e biraz da aşağılayıcı bir soru yöneltirler;


          A be Memet! Siz Türkler def-i hacet yaptığınızda niçin dönüp bokunuza bakarsınız?…


Cuvapçı Memet iki yunanlı süvarinin bu hakaret hamiz sorusuna cevap vermede zorlanmaz.


          A be bakarız kaç yunanı doyuracak…


Hayal bu ya hükümetle yargının, iktidarla muhalefet partilerinin Anayasa değişikliği konusunda kavgaya varan bu tartışmaları için, zamanımızda yaşasaydı Cuvapçı Memet ne cevap verirdi acaba?…


                       


        Bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak onun ne cevap vereceğini az çok tahmin edebiliyoruz.Herhalde şöyle başlardı:


          A be evladım bu ukuk mu dersiniz Anayasa mı dersiniz bu değişiklik “Gençliğimi çaldılar, param yok, perişanım” diyen üniversite bitiren, öğretmen olmayı bekleyen gençlerimize iş bulacaksa değişsin…


 


Benzin, mazot çok fiyatlı.Doğalgaz ve elektrik faturalarına para yetiştiremez olduk.Ucuzluk olacaksa durmayın değiştirin bu anayasayı…


         İşini ve sosyal güvencesini kaybeden binlerce tekel işçimizin derdine çare olacaksa değiştirin bu anayasayı…


                Cezaevinde yatanların yarıya yakını çekten içerde.Kuşkusuz bu kadar insan dolandırıcı değil.Bozulan ekonominin mağdurları bu insanların borçlarına bir çözüm bulacaksa değişsin bu anayasa…


                64 bin kapanan iş yerinin yeniden açılacağını sağlayacaksa değiştirin bu anayasayı…


                Son yedi yılda Türkiye 225 milyar dolar faiz ödemiş.Bu parayla 60 tane Atatürk barajı yapılabiliyormuş.Faizleri ödeyebileceksek değişsin bu anayasa…


                Toplumun demokrasiye katılım yolu sadece sandığa oy atmaktan ibaret.Milli irade sağlıklı değil.Lider sultası ile millet vekili milletin değil, liderin emrine giriyor.Millet vekilleri gerçekten milletin vekili olacaklarsa a be niçin durursunuz değiştirin bu anayasayı…


                Demokrasinin vazgeçilmez unsuru denen siyasi partiler, dışarıya karşı demokrasiyi savunurken, kendi içlerinde ise diktatörlük uyguluyorlar.Partilerde lider diktası vardır.Lidere bağlılık ve itaat esastır.İkbalin yolu susmaktan ve alkışlamaktan geçmektedir.Partilerin içinde bir demokrasi yaratacaksa değişsin bu anayasa…


                Yolsuzluk, hırsızlık yapanlar etrafına dağıtırlar.Onun için müttefikleri ve hamileri vardır.Dürüst insan yalnızdır.Dürüstlerin ittifakı olmuyor.Bu anayasa yolsuzluğa hırsızlığa dur diyecekse durmayın değiştirin bu anayasayı…


                Fakir ve güçsüz insanların doğumlarından ölümlerine kadar haksız, zengin ve güçlü insanların haklı görüldüğü bir sistemi değiştiriyorsa değişsin bu anayasa…


                Cuvapçı Memet gerçekleşmesi zor şeyler söylediğini düşünerek ümitsizce konuşmasına devam eder;


          A be evladım ben bütün bunları söylerim ama siyasetin mayası gıdası, gerginlik ve kavgadır.Bilirim ki fikir, proje üretmek zor, kavga etmek kolaydır.


                Fikir geliştirmeyen, çözüm ortaya koyamayan partiler kavga yolu ile toplumu kamplara ayırırlar,kavgayı tabana yayarlar.


                Bizim yakın yöremizde Erbaa(Erek) diye bir komşu kaza vardır.Orada içinden çıkılamayan işlerin halli için söylenen bir söz vardır.Bu işi “Ereğin büyükleri bilir” işte biz de öyle diyoruz.Anayasa işi Cuvapçı Memet’in ya da halkın bileceği bir iş değildir.


                Büyüklerin işidir bu iş…Türkiye’nin büyükleri de iktidar, muhalefet partileri, üniversiteler, meslek kuruluşları, sendikalar, sivil toplum örgütleri, barajın altında kalan bütün siyasi partilerdir.


                Türkiye de böyle bir oluşumun hazırlayacağı bir anayasa hepimizin anayasası olacaktır.Bizler demokratik bir anayasanın toplumun bütün kesimleri ve kümelerini kapsayan bir diyalog ve görüşme ile hazırlanmasını doğru buluyoruz.


                Halkımız Anayasa ile ilgili yapılan bu tartışmaları şaşkınlıkla izliyor.Ve de kendi kendine soruyor.Bütün bu tartışmaların bana ne faydası var.Benim hangi sorunumu çözüyor.

                Herkese lazım olan yargının siyasi tartışmaların dışında tutulmasını istiyor…

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.