HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI-OSMANLICA BİLİM UZMANI
Zaman, döndü dolaştı ve yine bir ramazan ayına tekrar geldi. Yapılan istatistiklere göre ülkemizde yapılan ibadetlerin en başında oruç tutmak geliyor. 2022 yılında oruç tutacağını belirtenlerin oranı % 72’ ye yükselmiş. Bu yıl oran belki daha da yüksek olabilir ama kalite olarak bizi daha iyi daha merhametli daha iyi bir insan yapabilir mi bilemiyorum.
Kur’an-ı Kerime baktığımızda ibadetlerin emredilmesindeki hikmetlerin başında insanı daha kaliteli, daha ahlaklı yapmak olarak görürüz. Mesela Ankebut suresinin 45. Ayetinde ‘’Namaz, insanı kötülükten alıkoyar’’ buyrularak namazın emredilmesinin en önemli hikmeti vurgulanır. Eğer namaz kılanı kötülüklerden uzak tutmuyorsa bir problem var demektir. İbadet adete dönmüş durumdadır. Esas konumuz oruca gelince de durum aynıdır. Bakara suresi 183. Ayette ‘’Ey iman edenler ! sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Umulur ki böylece günah ve fenalıklardan korunursunuz.’’ Buyrulur. Orucun gerekçesine baktığımız zaman bizi günah ve fenalıklardan korumak olarak açıklanmaktadır. Şöyle bir etrafımıza baktığımız zaman hem namaz hem de oruç ibadetlerinin sonuçlarının ayetlerde belirtilen şekilde gerçekleşmediğini hepimiz görüyoruz. Televizyonların akşam ana haber bültenlerine bakınca millet olarak durumumuz apaçık ortaya çıkıyor. Ülkemizin pek çok problemi var ama bana göre en önemli problemi güven ve ahlak problemidir. Siyasette, ticarette, sosyal hayatta, aile hayatında kısacası hayatın her alanında güven ve ahlak problemine bir çare bulamadığımız zaman huzurlu bir toplumdan söz edemeyiz. Konuşurken herkes bu durumdan şikayet ediyor ve başkalarını suçluyor. Herkes kendini masum olarak görüyor ve üzerine bir sorumluluk almıyor. Geçen yıllarda dünya genelinde yapılan bir araştırmada ‘’İslamilik’’ endeksinin raporuna göre dünyanın en ‘’İslami’’ ilk beş ülkesi sırasıyla Yeni Zelenda, İsveç, Hollanda, İzlanda ve İsviçre olurken ilk 44’e hiçbir Müslüman ülke girememiş ve Türkiye 95. sırada yer almış. Bu durum utanılacak bir durumdur. Demek ki biz oruç tutmuşuz ama oruç bizi tutmamış. Biz namaz kılmışız ama namaz bizi adam kılmamış. İbadetlerde bir sorun olmayacağına göre bizde bir sorun var demektir. Şu zamana kadar tuttuğumuz oruçlar bizim elimizi tutmalı ve haramdan uzak olmalıydık, bizim gözümüzü tutmalı ve kem bakışlardan uzak olmalıydık, bizim ayağımızı tutmalı ve kötü gidişattan uzak olmalıydık, bizim aklımızı ve kalbimizi tutmalı ve kötü düşünceden uzak olmalıydık ama toplumsal gerçekliğimize bakınca bunun böyle olmadığını apaçık bir şekilde görüyor ve yaşıyoruz. İstisnalar hariç biz oruç tuttuğumuzu zannederken sadece aç kalmışız. Aynen namaz, bizi adam gibi adam edecekken etmemiş.
Toplum olarak gidişatımız iyi değil ve apaçık ortada. Bu durum herkesi rahatsız ediyor. Bu durumdan hepimiz sorumluyuz. Biz kendimizi değiştirmedikçe Allah bizi değiştirmeyecektir. Cenab-ı Allah ilk hareketi bizden beklemektedir. En başta yöneticiler olmak üzere hepimiz bu durumdan kurtulup huzurlu ve güvenli bir toplum olmak için ramazan ayını bir fırsat bilerek kaliteli ve güvenilir bir toplum olabilmek yolunda elimizden gelen fiili duaları yapıp daha sonra Allah’ın da bize yardım etmesi için sözlü duaları yapalım. Bunu yapmazsak hiçbirimiz mutlu olamaz ve yarınlara umutla bakamayız. Siz bilirsiniz.
