Siyaset farklı şekillerde tarif edilen uygulama sahası geniş ve o kadarda zor olan bir sanat. Siyasi Parti içerisinde resmi olarak hiç bulunmadım, gayri resmi taraf olarak yer aldım. Bazen sustuk, bazen de sesimiz çıktığı kadar bağırdık.Gençlik yıllarımdan beri siyasilerle beraber gezdim, tozdum, içlerinde bulundum. Bu süre içerisinde çok şeyler gördüm, seyrettim, izledim ve duydum. Siyaseti araç olarak kullananı, yakasında çift rozet taşıyanı, siyasileri şahsi çıkar için kullananları, gerçek aslanları, kurtları, ülkesi ve milli değerlere sadık olanları, gördüm.
Yıllar öncesi 30 yıl önce adı bizim için çok önemli, şahsen tanımadığımız, ismen değer verdiğimiz bir çok ismi gözümüzde öyle büyütmüşüz ki, ulaşılmaz sandık, hatta efsaneleştirdik. Tanıdıkça şok olduk, bu bu değildir, hayal görmekteyiz, bunda bir yanlışlık var dediğimizde oldu. Siyasette hak eden değil, gücü olanın yer aldığını da gördük. Siyaset de, particilikte bu değil bu olmamalı, diye çok sorguladım beynimde. Türkiye’de siyaset bu.. Ahbap çavuş ilişkisine dayalı!.. Bizler siyaseti ideolojik kavramlar üzerine yaşadık. Milli ve Manevi değerler üzerine kurduk, cezaevlerine Taşmedrese, sürgünlere hicret dedik… Ülkenin bölünmezliğine ve bütünlüğüne tam olarak inandık. Demokrasiyi sevdik, Cumhuriyeti korumaya gayret sarfettik.
Siyasette acıma da yok, eleştiri çok, yerden yere vurma kırıla, iftiralar diz boyu… Her babayiğidin harcı değil siyaset yapmak, siyasetçilere Allah kolaylık versin.
Siyasetin yapıldığı yer siyasi partilerdir.Partiler yasalarla kurulan Demokratik organlardır.. Tüzüklerinde anayasal çerçeveler içerisinde Türkiye Cumhuriyetini şaha kaldırmanın hesaplarını ve yönetime talip olduklarını ve bu işin ehli olduklarını halka anlatarak yerel ve genel iktidara sahip olmak, partilerin ana kuralıdır..
Herhangi bir yere seçim olduğu zaman ilk bakılan profil kim han-gi mensubiyetten oy potansiyeli var mı?..
Yıllardır ne çekti ise Taşova yanlış olan bu düşünceden çekmiştir. Mensubiyeti ne olursa olsun makamlara layık olan gelmelidir.. Bu düşünceler son bulmadıkça ne Taşova bir adım ilerler, ne de Taşovalı.. Muhakkak ki herkesin bir aslı vardır. Taşova’ya herkes bir yerlerden gelmiştir. Buraya kimse gökten düşmemiştir, dolayısı ile hepimiz Türk ve kardeşiz. İç içe yaşamaktayız
Zaman zaman da Erbaa’nın bizden 30 sene önceki hali ile bugün şehirleşmesinin altında yatan gerçeği sorgularız. Sonuçta Erbaa’da birlik var. Beraberlik var. Dayanışma var, der ama kendimizde birlik, beraberlik ve dayanışma müesseselerini aktif hale getirmemek için tüm gayretimizi sarf eder, çözüm üretmekten de imtina eder, sorunun bir parçası oluruz….
İlçemizin ekonomik ve kültürel yönden nasıl kalkındırabilirizi konuşmamızın zamanı gelmedi mi?. Siyasetin artık kalite kazanmayı başladığı, Toplum Mühendislerinin, Siyaset Bilimcilerinin aktif olarak siyasette yer aldığı dönemlerde, biz küçük hesaplarla hareket edersek daha çok avunur dururuz.
Önümüzdeki yerel seçim çalışmalarının, barış, huzur, kardeşlik sınırları içerisinde ve demokrasi çerçevesinde sonuçlanması temennisi ile tüm adaylara ve Siyasi Partilere şahsım adına başarılar diler, ülkeye, adayın ailesine, kendisine ve Taşova’ya hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.