Amasya İtimat

ZİĞDİ – KARAYAKA NAHİYESİ KÖYLER VE HANE SAYILARI Sene: 1838 ve 1840

Enver Seyhan
Aşağıda 2 adet cetvel var ve Karayaka nahiyesine bağlı köylerin isimleri ve hane sayıları belirtiliyor.
Cetvellerden birinde adı geçen köyün diğer cetvelde adının geçmediği görülüyor. Aynı devirde böyle bir şey mümkün değil elbette. Araştırma esnasında yapılan hata olabilir, sayfa eksik olabilir, çalışma yapılan defter farklı olabilir, unutma ve yanılma söz konusu olabilir. Karşılaştırma esnasında vazgeçilmiş veya ekleme – çıkarma yapılmış olabilir; her neyse!
Doğduğum köyde iki kız kardeşin gelin olduğu Gelengere -Dokuzçam köyü 1940 tarihli cetvelde yer almayınca yeniden incelemeye ve araştırmaya başladım ve 1838 tarihli cetvelde mezkur köyün adının geçtiğini gördüm. Bu cetvelde yer alan ama 1940 tarihli listede adı geçmeyen köyleri sıralamaya ilave ettim.
01-Ziğdi -Karayaka
02-Ayan
03-Emeri -Bağpınar
04-Eryaba
05-Geyne – Yoldere
06-Depekışla
07-Eray – Yaylalı
08-Hayatkirişi (Hayatgeriş)- Sütlüce
09-Geliyir
(Demek ki karşılık gelen köyle bağlantı kurulamadı veya sonraki yıllarda köyün adına tesadüf edilemedi.)
10-Engelli
11-Endekese -Ocakbaşı
(Karayaka’ya fazlaca uzak olan Endekese köyü Gendekse köyü ile karıştırılmış ihtimal ki.)
12-Kale
13-Manasküfü -Pınarbeyli
14-Ahretdağı -Akgün
15-Zilhor -Çatılı
16-Holay -Ballıbağ
17-Hosan-Salkımören
18-Ferenge – Üzümlü
19-Hayati -Doğanyurt
(1838 tarihli Nüfus kayıtlarına dair cetvelde adı geçen Esme -?- köyünü Doğanyurt kasabasına
atfetmek istiyorum; çünkü cetvelde Hayati köyünün hem adı geçmiyor hem de bakıldığında hane sayıları çok yakın. O gün 42 hanesiyle büyük bir köy olduğu şüphe götürmeyen Eşme -?- köyünün bugün karşılık bulmaması mümkün değil. Elbette bu tahminimde büyük konuşmuş ve yanılgıya da düşmüş olabilirim! Eşme köyünü araştırdım, bulamadım çünkü.)
20-Geliğin -Çamdibi
21-Alinek
22-Ustamemet
23-Çatalan
24-Nuhi -Beykaya
25-Mervesi
(Köyün Cumhuriyet döneminde kaydına rastlanmadı. Ancak bu köyün adının Mürüs okunduğunu veya olduğunu düşünüyorum. Hane sayıları da çok yakın. Bugünkü adı Gümüşalan.)
26-Alahtiyan -(Allahdiyen) – Günebakan
(Bugün Niksar’a bağlı bir köydür.)
1840 yılında mezkur 26 köyün Toplam Hane Sayısı:759’dur.
Her hanede 5 kişi yaşamış olsa -öyle var sayılsa aşağı yukarı ortalama 4 Bin 5 Bin kişinin bölgede ikamet ettiğine hükmedilebilir.
Yeri gelmişken 1838 tarihli cetvelde adı geçen eksik köyleri buraya kaydedeceğim.
-Mağnıbkışla
-Odalı
-Gelengere -Dokuzçam
-Gümüşalan
-Gendekse -İkizce
-Nuhi -Ortaköy
Cumhuriyet kurulduktan sonra kazalar ve nahiyeler arasındaki sınırlar genel itibariyle korunmuştur. Yani Karakuş = Akkuş, Niksar – Erbaa sınırı 1840 yılındaki sınırdan pek farklı değildir. Sanıyorum sadece Alahtiyan -Günebakan köyü Niksar’a dahil edildi. Niksar’a bağlı iken Erbaa’ya bağlanan köyler de olabilir.
Fakat Taşova kurulduktan sonra Taşabad nahiyesinden epeyce köy Erbaa’ya bağlandı. Coğrafi şartların bu meselede ön planda olduğunu düşünüyorum; biraz da siyasi koşullar etkiliyor gibi.
1872 yılında Dört Nahiye köyleriyle beraber Erbaa ilçesine bağlanmıştı. Taşabad nahiyesi ilçe statüsü kazanınca Sonisa ve Taşabad’a bağlı köyler Taşova’ya; Herek ve Ziğdi’ye tabi köyler Erbaa’ya bağlandı.
Bölgede ve diğer her yerde Vilayet nizamındaki değişmeyle birlikte Osmanlı yönetim sistemi çerçevesinde Nahiye kavramında 1871 yılından sonra değişmeler oldu ve nahiye idaresine bir merkez tayin edildi. Yani Vilayet, kaza, nahiye -bucak ve karye – köy şeklinde bir yerleşim birimi -idari düzen oluşturuldu. Ta ki 1920 ve/veya 1924 yıllarında sistem yeniden tanzim edilene kadar uygulamaya devam edildi.
Hayati özelinde 1871’den sonra Nahiye yapılan köyler:
1883: Karye-i Hayati -Doğanyurt
1889: Karye-i Alahtiyan – Günebakan
1915: Karye-i Hayati
1924: Hayati – Doğanyurt köyü
Görüldüğü gibi Cumhuriyet döneminde Hayati – Doğanyurt nahiye statüsü kazanmış ve bu vasfı bucak idari yapısının kaldırıldığı 2014 yılına kadar devam etmiştir. Günümüzde Nahiye -Bucak kavramı ve düzeni yoktur.
Yer Adlarının Değiştirilmesi:
Daha evvelinde tek tük var olsa da 1900 yılından itibaren başlayan yer adlarının değiştirilmesi hususu 5442 Sayılı Kanun ile yasal bir mesnede bağlanmıştır. Elbette evvelki değiştirmeler de “genelge” yoluyla yürürlüğe konulmuştur.
1957 yılında “Yer Adlarını Değiştirme İhtisas Kurulu” kurulmuştur.
Mesela 1926 yılına kadar Muğla’nın adı Menteşe, Çankırı’nın adı 1925’e kadar Kângırı, 1924 yılına kadar Bursa’nın adı Hüdavendigâr idi.
İdari bir terim olarak AĞA lafzının manası nedir?
Halil İnalcık diyor ki:
“Osmanlı tarihini okurken incelerken araştırırken yorumlarken bazı kavramların bilinmesi icap eder.”
Ağa terimi de onlardan biridir.
Ağa:
İtibarlı emirlere, teşkilatların başındaki amirlere, yörelerin idaresini eline almış kimselere verilen ünvan.
(tdvia)
Bey:
Türklere ait eski bir ünvan.
Paşa:
Osmanlı İmparatorluğu’nda en yüksek mülki ve askeri ünvan.
(tdvia)
ES
5/2022
1840 Yılı Karayaka Nahiyesi Köyleri
Cetvel 1:
Ahmet Alidedeoğlu
Osmanlı Nüfus kütüğü araştırmacısı
Cetvel 2:
Yavuz Özyürek
Bilim insanı

Yorum Ekle