Amasya İtimat

YİTİK HAYALLER… (Sergen’den mükemmel bir makale)

Yıllar önceydi, aynı güzergahta şehirler arası otobüsle memleketimden okuduğum şehre unutulmaz bir yolculuğum olmuştu. Dönüp bugün arkama baktığımda her şey çok farklıydı. O gün Geleceğe ilişkin umutlarımız, hayallerimiz olabileceğini düşündüğümüz beklentilerimiz vardı.
Öğrenciliğin verdiği bir takım zorluğun yanında yoksulluğun yüklediği onlarca sıkıntılarımız okul süresince hiç bitmedi. Kafamızın bir köşesinde okul bitiminde ne olacak, işe girebilecek miyiz? iş kaygısı her zaman ola geldi.
O yıllarda otobüsle seyahat etmek iyi gelirdi, severdim. Ama şimdi yorulan, örselenen duygularımızla seyahat çok sıkıcı biraz da yorucu geldi. Yolculuk bitmek bilmedi, uzadıkça uzadı.
Zaman içerisinde
Her şey değişmiş hayallerimiz, tutkularımız geçmişin içerisinde savrulan gençliğimizle tükenip gitmiş. Gelişim kitaplarında yazılanlar: Çok çalış hedefine varmak senin ellerinde diye yazar. Gerçekten öyle mi acaba?
Kader gayrette gizlidir derler.
Hiçbir şey bizim elimizde değil. Cennet vatanımızda Kayırmacılık, torpil her daim yanı başımızda dikilip gayretin eline koluna zincir vurmuş.
Gayret ne yapsın kıramıyor ki zincirleri, dün de bu gün de eli kolu bağlı yaşamak zorunda bırakıldı.
Kariyerde her şey kişinin gayretine, hırsına bağlı olduğu söylenir. Bizim gibi ülkelerde ne yazık ki olmuyor. Varılan yerle, hedeflenen yer arasında uçurum varsa takmayın, bu sadece sizin suçunuz değildir.
Bunun adına kısmet deniliyormuş. Bu da teselliniz olsun.
Yıkılan hayaller ülkenin her köşesine sinerek, ülkenin geleceğini tüketiyor.

Her şey değişmiş demiştim.
Önceki yolculuğumuzda seyahat ettiğimiz otobüs sulak, yemyeşil tarlaların yanı başında arıza yapmıştı. Yolcular otobüsten inip yolun yanında tarlasında çalışan köylülerle neşeli, keyifli bir sohbete dalmıştı. Otobüsün epeyce süren tamirinden sonra nihayet çalıştırıldı. Bitmesini çokta istemediğimiz sohbeti yarıda kesip, otobüse binerek, yola devam ettik.
Yıllar sonra aynı yoldan otobüsle geçerken tarlalarda geçmişteki canlılığı, neşeyi çalışanları göremedim. Sohbet ettiğimiz amcaların çocukları baba mesleğini bırakmış olmalı ki tarlalar keyifsiz oldukça boştu.
Hiç sormayacağız değil mi? Bu tarlalar neden boş diye.
Bu da kısmet olmalı..

 

Yorum Ekle