Yalakalık önemli bir sanattır.Herkesin yapabileceği,öğrenebileceği bir şey değildir. Mayasında olması şarttır insanın.Sözlükte yağdanlık, şakşakçılık, kemik yalayıcı gibi ifadeler yer alır, doğrudur
Yalaka kişi iş yapmaz yalar
Yapabildiği en iyi iş yalamaktır.
Ceket ilikler,’’evet efendim , haklısınız efendim doğrudur efendim’’ onun alfabesidir. İşin şekli önemli değildir onun için, değişik bir gülümseme içerisinde yaladığı kişi/kişilerin etrafında döner.
Yalaka kişi üretmez, üretemez.
YALAKALAR her şeyi kitabına uygun hale getirerek çalışanı mağdur etme konusunda kendilerini usta zannederse de uygulamaların böyle gelişmediği çoğunlukla bilinir ve olayları yaşadıkça da görürler.
Özellikle kuruluşlarda söz sahibi olan YALAKALARIN bazı insanları nasıl kayırdıkları ve bazılarını ise ne şekilde aşağıladıklarına ilişkin bir çok örneği sıra sıra dizmek mümkündür.
Her şeyi yalakalığı yaptıkları kimsenin menfaatleri doğrultusunda planlayan bu köyü zihniyet, Hak ve Hukuk kavramlarına yabancıdırlar.
İş yerinde kendilerinden olmayan çalışanlar aleyhinde kurgulanan tüm oyunların başrolünde bir YALAKA veya ona yakın çalışıp müteselsil YALAKALIK görevini başarı ile ifa eden bir yakının yalanları ve düzenbazlığı vardır.Hepimizin bildiği ve edebiyatçılar tarafından ifade edildiği üzere ‘’Belli bir amaçla söylenen yalan en ahlaksız yalan biçimidir ama maalesef yaşananlardan da gördüğümüz gibi en çok işe yarayan da bu tür yalanlardır.’’ Ve de bunu en iyi bilen ve hatta bunun ustası da işte bu YALAKALARDIR.
Bu arada zamanımızda YALAKALIK yapılan kişi üstün niteliklere sahip olması şart değildir.Görünen o ki bu eylem YALAKALIK yapan kişinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde biri ise hiçbir sorun yok demektir.Bu arada YALAKALAR kendi çıkarlarına aşırı düşkündürler. Aynı zamanda YALAKALIK yaptığı insanın sistem içindeki gözü ve kulağı dırlar. Esasen YALAKA toplum içinde değersiz biri olup mevki-i veya parası olan birine yaranarak cemiyette yer edinmeye çalışan ruhen çirkin bir zavallıdır.
Sadakat bir lükstür,o da bu ucuz türlerde bulunmaz.
Ancak anlayamadığım ve beni hep şaşırtmış olan husus hayatta gördüğüm,tanıdığım bu YALAKALARIN su katılmamış bir aptal olması.Kime ne söylediğini unutup kısa bir süre sonra aynı insana söylediğinin tam tersini söylemesi ve bu özellikleri de cabası.
Yalaka zihniyetin YALAKALIĞINI yaptığı yöneticinin uçarken yarattığı hava akımına kendini kaptırarak onu takip ettiği de bir hakikattir.Siz hiç leylek sürüsüne karışarak onlarla birlikte uçan bir güvercin duydunuz mu?
Yalnız bu yalakaların unuttuğu bir şey var. O da SADAKAT BİRLİK ve BERABERLİK.
Bir araya gelebilmek başlangıçtır. ( 15 Temmuz 2016 Türk Milletinin Destan Yazdığı Gece)
Bir arada durabilmek ilerlemedir. ( 24 Temmuz 2016 Üç Siyasi Genel Başkanın, Cumhurbaşkanının etrafında kenetlenmesi)
Birlikte çalışmak başarıdır.(7 Ağustos 2016 Yeni Kapıda Yeni Türkiye’nin Doğuşu)
Bizler şunu da biliyoruz .Birlik ruhunu kaybeden toplumlar her şeyini kaybeder,bu yüzden biz birlik ruhumuzu asla ve asla kaybetmeyeceğiz.Kaybettirmek isteyen YALAKALARA fırsat vermiyeçeğiz. Bir ulus sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.
Ne güzel söylemiz peygamber efendimiz; Birbirinize sırt çevirmeyiniz, birbirinize kin tutmayınız,birbirinizi kıskanmayınız,birbirinizle dostluğu kesmeyiniz.Ey Allahın kulları kardeş olunuz.İşte 15 Temmuz gecesi ve sonrası birbirimize kenetlendiğimiz şu günlerde bazı YALAKALAR birbirimize sırt çevirmemizi, kıskanmamız ve dostluğu kesmemiz için elinden gelen gayreti sarf etmektedirler.BUNA ASLA FIRSAT VERMİYECEĞİZ.
Birlik ve beraberliğin has safhada olduğu şu günlerde, tescillenmiş bu tipteki yalakaların dışında kalan kendini adeta cemiyete bukalemun gibi renkten renge girerek gizlemeye çalışan birçok yalakaların olduğunu da kamuoyu zaten bilmektedir…
Hacı Şakir
Yorum Ekle
