Türkiye’nin ekonomik durumuna şöyle bir göz atacak olursak, son raporların hiç iç açıcı olmadığını anlayabiliriz.
Konut kredisi alanların içine düştüğü durum, kredi kartı borcu yüzünden sıkıntı çeken vatandaşların durumu, esnafın çektiği çile, memurun enflasyona yenik düşmesi, bazı şirketlerin kapanması izlenen ekonomik politikaların sonucu olarak gösterilebilir.
Hükümetin uyguladığı genel sağlık politikaları ve sosyal politikalarına söyleyecek lafımız yok. Bu güzel gelişmenin yanı sıra iç ticareti geliştirici, piyasayı canlandırıcı tedbirlerin de acilen alınması gerekiyor.
Bu gelişmelerle ilgili olarak Samsun’daki bir günümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Saat 10.30 suları, arabayı otoparka götürmüyorum. Eski fuar alanında deniz kenarına park ediyorum. Çünkü beleş. Otopark ücreti saatli ve en az 4 YTL. Deniz kenarındaki işletmelerde ise tık yok. Bir kaç kişi çocuğuna dondurma alıyor. İnsanlar deniz kenarındaki betonlar üstünde oturuyor. Çünkü çay içse 1 YTL verecek.
Mecidiye’ye doğru yol alıyorum. Satıcı yok, gezici çok, mal alan yok. Açlığımı yatıştırmak için simit plazada soluğu alıyorum. 1 küçük çay + 1 simit karşılığı 1,50 YTL ödüyorum. Taşova’da ödediğim paranın 3 katı.
Büyük şehirde yaşamak ne kadar da zor diyorum. İnsanlar ancak zorunlu ihtiyaçları için alış-veriş ediyorlar. Keyif çayı içmeyi ise çoğu terk etmiş, evine ekmek götürmenin derdinde. Ekmek de olmuş 60 kuruş.
Öğle sonrası Taşova’ya doğru yola koyuluyorum. Taşova’da ise yine yaprak kımıldamıyor. Bu yazıyı bir Perşembe günü kaleme alıyorum. Taşova’da pazarın olduğunu anlamak için müneccim olmak gerek.
Buradan anlıyoruz ki; ortadaki tablo enflasyonist bir olay değil, tamamen DEFLASYON dediğimiz bir olay… Yani durgunluk; diğer bir ifadeyle piyasada yaprak kımıldamıyor. Nasıl kımıldasın? Memur kartının asgarisini, esnaf vergisini ödeyebilmek için çırpınıyor…
Piyasaların canlanabilmesi için insanların cebinin dolması lazım. Taşova’nın esnafı boşa hayıflanmasın. Türkiye’deki piyasalarda genel durgunluk hakim.
Gerçek enflasyon rakamları ile açıklanan enflasyon oranı ise çelişkili.
Vatandaş ne ile uğraşacağını şaşırmış vaziyette…
Geçim derdi ile mi? Kene ile mi? İşsizlik ile mi uğraşsın?
Bana göre hükümet bu yönde acil eylem planını derhal uygulamaya koymalıdır.
Duble yol yapımından vazgeçip, işsizlere, gençlere iş imkânı oluşturacak yeni iş alanları kurmalı, yeni ekonomi politikası oluşturmalıdır.
Ayrıca asgari ücretliye ve işçi-memura ödenen ücrette Merkez Bankası Başkanının aldığı ücrete göre yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde insanlar piyasalar canlanacak diye beyhude beklemesin.
Bende para varsa, esnafta bundan payını alır. Yoksa yine simitle çaya talim…