1999 yılında 19.000 dekar alanda ekilen ve 81.680 ton üretimi yapılan şeker pancarı, 2016 yılında 333 dekar alana kadar düşmüş ve 1700 ton üretime kadar düşmüştür. Daha önce yaklaşık 40 köyümüzde üretilen pancar, 2016 itibarı ile 14 köyümüzde üretilmektedir.
Her yıl kademeli olarak azalan pancar üretiminin bu denli düşüşünde: köyden şehire göçün hızlanması, son yıllarda artan meyve bahçeleri, sulamada ırmak suyumuzun kirlenmesi ile göç ve beraberindeki insan gücünün azalması gibi sebeplere bağlanılabilir. Oysa bir dekar ekili pancar alanı aynı ölçüdeki orman alanından 3 kat fazla oksijen sağlamaktadır. Yine son yıllarda yaygınlaşan ve tehlike saçan yapay tatlandırıcılara göre şeker pancarından üretilen şeker sağlıklı ve organik bir üründür.
Konu ile ilgili yazarımız Nail Eren’in şeker tadındaki yazısı ile sizleri başbaşa bırakıyoruz:
ŞEKER PANCARI MESELESİ
Önceki yıllarda köylerde bulunan tarım arazilerinin en az ¼ ünde şeker pancarı ekimi yapılmakta idi.
Tarımla uğraşanlar şeker pancarını geliri garanti bir mahsul olarak görmekte idiler.
Ancak son zamanlarda ilçemizde ve ülkemizde şeker pancarı ekimi yok denecek kadar azalmıştır.
Önceleri şeker fabrukaları ağustos ayında açılır mart ayında kapanırdı. Yaklaşık fabrikalar 7-8 ay çalışırdı.Şimdi şeker pancarı ekimi olmadığı için fabrikalar kasım ayında açılıp en fazla ocak ayına kadar çalışmaktadır.
Şeker pancarı ekiminin yapılmaması önemli olarak iki zarar vermektedir.
Birincisi : Tarımla uğraşanlar garantili bir gelirden mahrum kalmakta ve fakirleşmektedirler.Bunun sonucu olarak şehirlere akın etmekte ve kapıcılık , müstahdemlik gibi işleri tarıma tercih etmekte ve köyler boşalmakta şehir nüfusları artmakta şehirler fakir fukara ile dolmaktadır. Bunun neticesinde de sosyal problemler yaşanmaktadır.
İkinci husus: Şeker fabrikalarında işçi sayısı düşmekte ve bu hususta problemler yaşanmaktadır.
Diğer önemli hususa gelince; dışarıdan şeker ithali Türkiye deki maliyetin altında olarak görülmekte sözüm ona ticaret yapılmaktadır.Ancak köylümüzden tarımla uğraşanlardan esirgediğimiz para yabancı ülkelerdeki çiftçilere gitmektedir.Hal bu ki bunun tersi olmalı, şeker pancarı üretimini teşvik etmeli gerekirse fazle şeker olursa dünya ortalaması fiyatlarla dışarıya satabilmeliyiz.Böylece hem dövizimiz yurt içinde kalır hem de çiftçimizi zenginleştirmiş oluruz.
Ümidimiz şeker ithali şeklindeki yanlışımızdan çabuk döner kendi çiftçimizi kalkındırmak yolunu seçeriz.
Saygılarımızla 16/11/2016
Avukat Nail EREN