Amasya İtimat

SAADETTİN CANİK ve TAŞOVA-ERBAA KIYASLAMASI

Necdet Canik-Emekli Öğretmen
Taşova o zamanlar Tokat Erbaa ilçesine bağlı bir köy.
Bu arada Taşovamızın ilçe olmasında emeği geçen dedem Saadettin Canik’ten bahsetmek isterim.
1879 yılında Karsavul Köyü’nde dünyaya gelen dedem, Amasya’da da eğitim görüyor ve Rüştüye mektebini(ortaokul) bitiriyor.
1928 yılında Tokat Valiliği’nin Erbaa Kaymakamlığı’na verdiği emir yazısı doğrultusunda Erbaa ilçesi mıntıka komutanlığına getirilir.
Bu arada köyler basan Rum çetelerle de mücadelesi başarılı olmuştur bize büyüklerimizden nakledilen bilgilere göre.
1932 yılına kadar bu görevi deruhte eden dedem, aynı yıl Tokat Vilayeti il Encümen üyeliğine getirilir. Dört yıl görev yaptıktan sonra 1936 yılında ikinci kez Encümen üyesi olarak görev yapar. At sırtında Uluköy ve Erbaa arasında görevini tamamlamıştır.
Taşova’nın ilçe olarak seçilmesinde de büyük emek sarfetmiş, Ocak 1946’da 67 yaşında vefat etmiştir. Halen son kız evladı yaşamaktadır.
Diğer dedem, kardeşi Hasan Canik ise Rum çetelerinin baskısı üzerine Erbaa’ya yerleşmiştir.

Erbaa ilçe, Yemişenbükü (Taşova) ise köyüydü.
Zaman içinde gelişen, güler yüzlü, dostça konuşan, birbirini dostça selamlayan Taşovalıları siyaset yaman salladı. 12 Eylül öncesi sokaklarda kimseyi göremezdiniz akşamları ve geceleri.
Taşova, bu yıkımı en acı bir şekilde yaşadı ve insanlar birbirlerinden koptular. Bu dağınıklığını cezasını yine Taşova halkı çekti. Ünlü tütününü değerlendirdiği TEKEL satıldı sonra. Bu sessizliğe alışmış halkımızı daha da yoksullaştırdı. Köy nüfusu hızla azaldı. Aslında iyi derecede hali vakti olanlar çoktu köylerde.
Köyler boşalınca zararını Taşova esnafı çekti. Kepenkler ağır ağır bir daha açılmamacasına kapandı.
Benim saptadığım bir olgu da aydın kesiminin kendi içine kapanması, sonra da ilçe dışına yerleşmesiydi.
Öğretmenler kendi dernek binalarına, memurlar şehir kulübüne kapandı. Okuma, kendini yetiştirme yerini oyun masalarına terketti. Acı bir durum tabii.
Her güzel şey gibi eğitim de geriledi.
Öğretmenler sanki çocuklara ahlaki eğitimi veremiyorlarmış gibi, imamlar okullarda boy gösterir oldu. Bu basit bir olay değildir; öğretmene güvensizliktir ve çok yanlıştır.
Her şeyin sonu, nedeni basiretsiz, çapsız siyasetçilere gelmiyor mu?
Ben ana ve babamın kaloriferli ev arama nedeniyle Erbaa’ya yerleşmeleri sonucu, tatillerde çoğunlukla Erbaa’da kaldım. Bu nedenle gözlem yapma ve her iki ilçeyi karşılaştırma olanağım oldu.
Taşovalı ne edip etmeli, birleşip yitmeme kavgası vermelidir. Kalkınma için reçete verecek halimiz yok. Bu zaten yorumcu arkadaşlar tarafından yazılıyor.
Haydi gelin Boğalıyı kurtarın madencilerin elinden.
Haydi gelin Tekel’i yapıcı bir şekilde yeniden açalım.
Haydi gelin köylere ulaşalım. Köyler neden Avrupa’ da olduğu gibi duruyor da, bizde kayboluyor.
Hadi gelin kooperatifleşelim.
Bamyayı, meyveciliği, hayvancılığı koruyup, dünyaya açılalım.
Kabuğumuzdan süratle çıkmalıyız. Tekstil komşu ilçenin çehresini değiştirdi. Amacımız Erbaa’ya yerleşmek değil, Taşovamızı Erbaalaştırmak olmalı.
Bu uğurda bu zamana dek çalışıp gayret gösteren kaybettiklerimizi rahmetle anıyor, yaşayan ve düşünce üretip gerçekleştiren tüm insanlarımıza da teşekkür ediyorum.
Belediye başkanlığı için kafasında projeler, düşünceler üreten aday kimse parti gözetmeden onu seçelim.
Haydi rastgele Taşova. Uğraşınız hayırlı olsun.

 .

Yorum Ekle