Politika; farklı şekillerde ifade edilen ve herkesin farklı şeyler anladığı siyasi bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. . Politikanın merkezi ise siyasi partilerdir. Siyasi Partiler her zaman hükümette,veya iktidarda bulunmak ,ülke yönetimine talip olmayı hedeflemek için azami gayret sarfetmektedirler.
İktidarı ele geçirmenin yolunun iyi yapılanmış teşkilatlanmadan geçtiğini, bunun için gerekli olan sağlıklı ,kalıcı politika üretmeye ihtiyaç olduğunu temel çalışma olarak kabül ettiklerinden ARGE sini gece gündüz çalıştırmaktadır.
Politika üretmede faydalı ve yönlendirici organ baskı/çıkar ve baskıcı gruplardır. Teşkilatlanmanın içine baskı/çıkar ve baskıcı grupları da almak zorundadırlar.. Çıkar ve baskı gruplarının her zaman potansiyel oyu vardır.Hiçbir parti, sıcak ilişkilerini bozmayı ve potansiyeli kaybetmeyi riske edemez..
Baskı grupları meslek,etnik köken ve sosyal sınıfların haklarının alınması mücadelesi için vardır.Bunlar Sendikalar,Meslek odaları,il, ilçe dernekleri,gibi kuruluşlardır..
Siyasi arenada baskı gruplarının yaptırım güçlerinin ve etki alanlarının normal olarak yüksek olduğu sanılsa da bazen büyük yanılgılara da rastlanmaktadır.. iktidar her zaman baskı gruplarını kontrol altına almasını bilmiş, küçük şeylerle mutlu olmalarını sağlamıştır.
Özellikle derneklerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri kamu personeli ise iş zaten bitmiştir.”’nasıl emrederseniz öyle olsun efendim”’ demekten başka çare yoktur. Tamamında olmasa da bir çoğunda kaybedilecek, ya siyasi ikbal beklentisi,ya kişisel menfaat ilişkisi,yada hükümetle ters düşme endişesi oluşacağından , , baskı değil teslimiyet anlayışı ön plana çıkması kaçınılmaz olacaktır..Bu ifademden memurların demokratik haklarını kısma gibi, bir anlayış anlaşılmamalı ifade edilmek istenen ülkemizdeki siyaset ve politika anlayışının oturduğu zemindir. Sen ne olursan ol,ne kadar potansiyel oya sahipsen, o kadar gücün vardır.Bu da gücünü kullanmasını bilenedir. Gücün yok ise seçimlere kadar önemi yoktur, ancak akabindeki seçimde belki birkaç vaatle çark yeniden işlemeye başlayacaktır. Yönetim homojen yapı içerisinde ve amacına uygun faaliyetlerde ise mutlaka başarılı olacaktır. Her sivil toplum örgütü hizmetten en iyi şekilde faydalanması ürettiği ve uygulama başlattığı hamlelerle ayakta kalacak ve yürüyecektir..Birileri kuruluşları kişisel merdiven olarak kullanılırsa bu er geç açığa çıkacaktır.
Çıkar grupları ise ekonomiktir. Bunlar holding tir,yada uluslar arası şirketlerdir .Ülkelerin ekonomisini iktidarla işbirliği yaparak yönlendirmektedirler.Bütün iktidarlar döneminde de bu böyle idi, yarında böyle olacak…
Amasya belediye başkanı İsmet Özaslan 09/08/2008 Destek yayla şenliklerindeki konuşmasında İstanbul’da Amasya adına düzenlenen etkinlikte Taşovalı derneklerin ön plana çıktığını bir sese binlerce Taşovalının katıldığını ifade etmiştir. Ne acı ki binlerce Taşovalı İstanbul’da bir araya geliyor, dernekler olarak katılıyor ,her türlü Amasya etkinliklerinde ön planda yer alabiliyor ,maalesef Taşova için toplumsal fayda sağlayacak bir taleplerinde ise bürokrasinın ya bir yerine takılıyor ya da taktırılıyor.Gülücüklerle yaparız, yapacağız,elimizden gelen tüm gayreti sarfedeceğiz denilerek avutuluyor.sebebi hikmetinin ne olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok. Netice olarak bu kadar ağırlığı olan bir ilçenin , baskı grubunu oluşturan sivil toplum örgütleri; ‘zaman birlik beraberlik zamanı’dır. politikanız Taşova olmalıdır..karşılıksız ve beklentisiz….
Sadece İstanbul’daki otuz üç derneğimiz ve Amasya Taşovalılar derneği Taşova’nın ekonomik, kültürel ve sosyal olarak yükselmesi için ha bi gayret… samimi ve akıllıca ,Homojen bir yapı içerisinde… Taşova İçin…
Başlıktan da belli, politika…..
Yorum Ekle