Değerli okurlar;
Ülkücülerin Başbuğu ve MHP’ nin Genel başkanı olan rahmetli sayın Alparslan Türkeş’i, bu günlerde bir çok ülkücü ” keşke başbuğ hayatta olsaydı ” diyerek adeta Başbuğlarını arar oldular.
Çünkü o ayrımcılığa karşıydı ve büyük bir birleştirici ve sahipleniciydi, çünkü onun koyduğu ilkeler ve esaslar vardı.
ALPARSLAN TÜRKEŞ
*
25 Kasım 1917’de Lefkoşa’da dünyaya geldi. Babası Ahmet Hamdi efendi, annesi Fatımatül Zehra Hanım’dı. Dervişe Türkeş adında bir de kızkardeşi vardı. Aslen Kayserili olan Türkeş’in büyük dedesi Arif Ağa, Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinin Yukarı Köşgerli köyündendi ve Koyunoğlu ailesiyle bir toprak meselesi yüzünden kavgaya girdiği için Sultan Abdülaziz’in fermanıyla Kıbrıs’a sürgün edilmişti.
İlköğretimini Sarayönü İlkokulu’nda alan Türkeş, Hüsnü bey, Selahattin bey, Mehmet Asım bey, Ragıp Tüzün bey, Turgut bey, Osman Zeki bey ve Faiz Kaymak gibi isimler tarafından yetiştirildi. Anne babası tarafından adı Ali Arif olarak konulmasına rağmen, Osman Zeki Bey, Türkeş’in adını “Senin adın Alparslan olsun ve Sultan Alpaslan’a denk bir yiğit Türk ol” diyerek değiştirdi. O yıllarda Kıbrıs, İngiliz işgali altında olduğu için, Türkeş ailesi 1933 yılında tüm malvarlıklarını satıp İstanbul’a taşındı.
Kuleli Askeri Lisesi’ne kaydolan Türkeş, o dönemde turancı yazar ve ideolog Nihal Atsız’la tanıştı. Atsız’dan çok etkilenen, siyasi anlamdaki düşüncelerini geliştiren Türkeş 1936 yılında Kuleli Askeri Lisesi’ndeki, 1938’de Harp Okulu’ndaki eğitimini tamamladı. Bir yıl sonra da piyade asteğmeni olarak girdiği atış okulundan teğmen rütbesiyle mezun oldu.
Alparslan Türkeş 1940 yılında hayatını Muzaffer Türkeş hanımefendi ile birleştirdi. Bu evlilikten Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul isimlerinde beş çocuğu oldu.
Değerli okurlar;
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra eski ülkü ocakları başkanı Musavat Devrişoğlu, son seçimlerde üst üste sergilenen tutarsızlıklar yüzünden MHP”nin etkinlik alanı ve nüfuzunun giderek kaybedildiğini ve “Başta Devlet Bahçeli olmak üzere parti yönetimini, gerçekleri görmeye ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye çağırıyorum” diyerek, olağanüstü kurultay çağrısı yapması ile dikkat çekmiştir.
Zaten Bahçeli”de koltuğu bırakacak gibi görünmüyor.
Bununla birlikte MHP yönetimi içinde eğer MHP son cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı adayı Ekmelenddin İhsanoğlu”nu desteklemeyip de, kendi içerisinden adayını çıkarsaydı % 20′ ye yakın oy alırdı düşüncesi içinde olanların çoğunluğu da dikkat çekmektedir.
Netice olarak ülkücü camia içerisinde bir çok MHP li, bu günkü yönetimin başarısız olduğunu ve MHP”nin ülkücülerin başbuğu rahmetli Alpaslan Türkeş’ in belirlediği esaslar ve ilkelerle yönetilmesi gerektiğini, aksi takdirde partide başarısızlıkların devam edeceği görüşünde birleşiyorlar.
MHP’nin İlkeleri;
(Milliyetçilik)
Her şey Türk milleti için, Türk milleti ile beraber ve Türk milletine göre sözleriyle özetlenebilecek, Türk milletine bağlılık, sevgi ve Türkiye devletine sadakat ve hizmettir.
(Ülkücülük)
Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür.
(Ahlakçılık)
Türk milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır.
(İlimcilik )
Olayları ve varlığı ön yargılardan ve art düşüncelerden sıyırarak ilim mentalitesi ile incelemek ve girişilecek her çesit faaliyette ilmi önder yapmak prensibidir.
(Toplumculuk )
Her çesit faaliyetin toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi görüşüdür. İçtimai ve iktisadi olmak üzere iki ayrı bölümü kapsamaktadır. İktisadi görüş olarak mülkiyeti esas kabul eder, fakat mülkiyetin millet zararına kötüye kullanılmasına karşı olan bir görüşü belirtir. Karma ekonomiyi ve ana stratejik iktisadi faaliyetlerin devlet kontrolunda bulunmasını öngörür. Sosyal görüş olarak sosyal adalet düzeni, fırsat eşitliği, sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma teşkilatı kurulmasını kabul eder.
(Köycülük)
Köyleri tarım kentleri haline birleştirerek kalkındırmayı öngörür. Köylünün tefecilerin elinden kurtarılması ve ihtiyacı olan kredi ve diğer yardımların sağlanması için kooperatifleşmeyi hedef alır. Bilhassa orman bölgesinde yaşayan köylüleri öncelikle ve hızla refaha kavuşturmak amacını güder.
(Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik)
Birleşmiş Milletler Anayasasında yazılı bütün hürriyetlerin sağlanmasını gaye edinmiştir. İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesini toplumun kalkınması için yararlı bir yol olarak kabul eder.
(Gelişmecilik ve Halkçılık)
İnsanlar ve medeniyetler daima daha iyi, daha güzeli, daha mükemmeli istemek ve aramakla gelişir. Elde edinenle yetinmemek ve daima daha ilerisini istemek ve bunu elde etmek için gayret göstermek şuurudur. Ancak bu gayret ve çabalarda Türk milletinin tarihinden, milli benliğinden ve kökünden kopmadan yükselmek ve ilerlemek gayedir. Yapılacak her işte halka doğru, halkla beraber olmayı ilerlemenin, yükselmenin vazgeçilmez bir prensibi olarak kabul ederiz.
(Endüstricilik ve Teknikçilik)
Türk milletinin kalkınması için acele sanayileşmesi lazımdır.
Değerli okurlar ; Bildiğiniz üzre Milliyetçi Hareket partisi 30 mart yerel seçimlerinde belediye başkanlıkları için oyların yüzde 15 şini almıştı; il genel meclis oyları ise yüzde 17,6 idi Bu rakam 2011 genel seçimlerinde aldığı oyun da yüzde 13 ü , 2009 yerel seçimlerinde ise il genel meclisi üyelikleri için aldığı oyun da yüzde 15,9 üzerinde. Dahasıda 1999 genel seçimlerinde aldığı oy ise yüzde 17, 98 diki buda MHP’ nin tarihinde aldığı en yüksek oydu. Hal böyle iken, eğer cumhurbaşkanlığı seçiminde en azından ilk turda MHP kendi adayını çıkarmış olsaydı ve kendi adayı ile seçime girmiş olsaydı başarı grefiği dahada yükselecekti. Öte yandan birlik ve beraberlik içerisinde, uyulduğu ve uygulandığı takdirde, partinin yukarıdaki saydığımız ilkeleri zaten MHP yi yükseltmeye devam edecektir diye düşünüyorum..
Saygılarımla..