Sevgili Gönül Hayati, Sevgili Zafer,
Babanız ve dedeniz Niyazi Özkan, benim çocukluğum ve gençlik yıllarımın idolü idi. Babamla çok iyi anlaşırlardı.Oda babam gibi Kayalar’da, Rüştiyenin (ortaokul) son sınıfına kadar okumuş, ama Balkan harbinin ve 1. Cihan harbinin zorladığı göçler yüzünden okullarını bırakmak zorunda kalmışlardı. Ama ikisi de yeni yazıyı yeni öğrenenlerdendi. İkisi de Atatürk ve Cumhuriyet hayranı idi. Niyazi Bey Rüştiye tahsili ile yeni yazıyı ve daktiloyu öğrenmiş, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını incelemiş, Herizdağı köyüne muhtar Taşova’ya dava vekili olmuştur.
Babam Erbaa’dan, Rum mallarını almak için Herizdağına geldiğinde (yıl 1934 olabilir), İlk olarak Niyazi Bey’i görür Herizbabalar’daki 260 dönümlük rumlardan kalma tarlayı babama Niyazi Bey gösterir ve aldırır. Oyıl soyadı kanunu çıkmıştır. Niyazi Bey kanındaki milliyetçilik heyecanı ile ÖZKAN soyadını almıştır.Onun gibi milliyetçi olan babam ben doğunca (1935) adımı Niyazi Bey’e özenerek Özkan koyar. Niyazi Bey’e Özkan soyadı çok yakışırdı. Ben de ismimi hep sevmişimdir.
Niyazi Bey ağır ağır yürüyüşüyle, tane tane konuşmasıyla, kültürüyle ve temiz giyimiyle halk arasında çok sevilirdi. İyi okuyanı sever ve takdir ederdi. Bayramlarda şiir ve nutuk okumama hep teşvik etmiştir. Biz bir Herizdağlılı olarak köyü, dağdan Taşova’ya indirmek için çok büyük bir çaba harcadı. Ama gerçekleştiremedi. Hemen her gün dava vekili olarak köylere Jeep ile keşfe giderdi. Yine böyle bir keşif seferlerinden birinde Jeep devrildi ve Niyazi Bey’in hayatı noktalandı. Böyle bir kazayla genç yaşta ölmesine çok üzülmüştüm. (Yıl 1959 olabilir)
Taşova’nın Yeşimenbükü köyünden ilçe idaresine geçmesinde çok büyük emeği olmuştur. Mübadil muhacirleri, sorunlarını hep ona anlatır ve onun tavsiyelerine göre hareket ederlerdi.
Mekanı cennet, ruhu şad olsun.
ÖZKAN AĞIŞ