Amasya İtimat

MİLLİ ve YERLİ OLMAK MI?

Peşpeşe, ardarda kırık, dökük, uzun, kısa, dolu, boş cümleler kuracağım ve karşılarına geçip oturacağım. Bundan keyif aldığımı söyleyemem fakat kararlıyım, bunu yapacağım.

İnsanlar için üç beş olumsuz cümle edeceğim!
Yok, yok; mümkün mü? Böyle nasıl düşünebilirim?
Demem o ki, insanları ayrı gayrı görerek bir yere varılmaz…
Bu topraklar için toprağa düşmüş ve şehit olmuş milletin çocuklarını milli, gayri milli diye nitelemek olmaz…

Yeri mi, değil mi; lakin aklıma geldi yazacağım:
Yerli Malı Haftası vardı ilkokul çağlarımızda…
Manasını etraflıca anlatan biri olmadı belki ama bir farkındalık oluşturma babında çok önemliydi…
Şimdi var mı, bilmiyorum…

Kantarın ayarı bozulunca, artık tartmanın, ölçmenin, değerlendirmenin anlamı kalmaz…
Anlamsızlık, vurdumduymazlık alışkanlık halini aldıktan sonra bir daha düzen tutmaz…

Mevzu odur ki, duydum; ülkede milli kavramı/kelamı gündem konusu olmuş!
Hangi okka, hangi tartı bunu ölçüyor?
Milli olmak, mücerret mi, müşahhas mı?
Kimin tekelinde gayrı?

Gariptir, yine duydum; ülkede her milli ve yerli olan tartışılır olmuş…
Yine işittim; dört bir tarafı ben duygusu, enaniyet, güç, kuvvet akımı sarmış…
Oysa, bize öğretilen odur ki, güç, kuvvet, kudret, vahdet, hamd, övgü, mülk sadece ve sadece yüce Allah’a mahsustur. Gerisi birer “hiç”tir…
“Hiç” olmayan bir kudretli, kuvvetli, şöhretli gösterin ki yüz yıldan çok yaşamış olsun… O yiğit kim ola ki, kara toprağın bağrına düşmemiş olsun…

Evet, milli olmaktan kasıt nedir? Ülkeyi, vatanı, milleti, bayrağı, toprağı sevmek midir? Yahut, milli olmanın tarifi Yemen’de can vermek mi?
Bu millet vermiş…
Milli olmanın adı Çanakkale’de aç susuz savaşmak mı?
Bu millet savaşmış…
Ve hala aynı savaşın içinde bugün bile; zalimlere, emperyallere, pyd/pkk’ya ve destekçilerine karşı hala savaş veriyor…
Şükür ki, ezip geçiyor…

Bu millet çalışıp çabalamış, yokluktan, kıtlıktan çıkmış ve ülkeyi yeniden yoktan var etmiş…
Bu milletin alayı baştan aşağı, kökten dibe kadar millidir.
Kim ayrılık, gayrılık, başkalık, ayrıcalık arıyorsa, boş bir arayış içindedir.

Milli olmak; sahip olmaktan geçer.
Fabrikaya, tesise, tarıma, hayvana, ormana sahip olmaktan geçer…

Milli olmak; üretmekten geçer. Şeker pancarı üretmekten, buğday üretmekten, çeltik üretmekten, çimento üretmekten geçer…

Milli olmak; korumaktan, saklamaktan, biriktirmekten, kayıt etmekten, kaybetmemekten geçer…

Milli olmak; yabancıya fabrika, tesis satmamaktan geçer…
Milli olmak; önce Allah’a, sonra kendine inanmaktan geçer…
Milli olmak; gereği ve lüzumu olmayan şeyleri ithal etmemekten geçer…

Pazarda, markette Çin’den, şurdan burdan ithal tahta, kaşık, çanak, çömlek görülüyor. İthal pirinç var, mercimek var… Yani dünyanın her yerinden her türlü ithal mal ve ürün var…

Milli ve yerli olmak bu mu?

Şimdi şu kurduğum cümleleri oturup karşılarına, seyretmeyeyim de ne yapayım?

Yorum Ekle