Amasya İtimat

KAYABAŞI’NDA TEK MEZAR

Ali ÖNDER- Arkeolog

Oboo, Moğolistan’da sık görülen bir manzara olup bir tepenin veya herhangi bir yüksekçe yerin üstünde geniş bir taş yığınından ibarettir.
Bu hususa değinmemin nedeni köyümüzde Boğalı ormanının tepesindeki Kayabaşı mevkiinde “Tek mezar” diye bir kutsal alanın bulunmasıdır. Buradan her gelip geçen eline geçirdiği bir taş veya çalı çırpıyı “ağrılarım geçsin ya Rabbim” diyerek bu mezarın üzerine fırlatıp atmalarıdır. Ben de çocukluğumda ve her ormana gidişimde buradan geçerken bu seremoniyi tekrarlamışımdır. En son 2005 yılında bir gezide hem bu seremoni hem de fotoğraf çekme imkanım oldu.Köye geldiğimde yeğenim Seyyar’a resmi gösterdiğimde hemen tanıdı, Tek Mezarı. O gün köyümüzden 15-20 arkadaş, genellikle Almanya’dan izine gelen işçi arkadaşlar bir piknik düzenlemişlerdi bu alana. Aynı gün biz de obamızı gezmek üzere Cemal Bengi’nin traktörüyle bir geziye çıkmıştık.
Bir Oboo, mahalli tanrıların kutsal yeridir. Bu tanrısal varlıklar, şaman geleneğinden gelmektedir ama zamanla Lamaist Buddhism bunu üstlenmiştir. Zeus ile peri kızı Maia’nın oğlu olan Hermes, Olympos tanrılarının en alçak gönüllüsüdür.İnsanların arasına karışmaya bayılır.İnsanlara mülk, talih verir. Euripides, Hermes’e “işlerini gece görenlerin efendisi” der.O aynı zamanda sürülerin ve yollarda gecikmiş yolcuların koruyucusudur. O, yolların tanrısıdır ve yolların kenarında bulunan taş yığınlarının birinden (hermaion) adını almıştır. Buradan her geçen, yığın üstüne bir taş atardı. Başlangıçta Hermes’in göçebe hayvanların koruyucusu.
Bu taş yığınlarına gösterilen saygı aslında çok eskiye dayanır. Bunda bir taş kültünden çok şerrin def’i veya başka bir şeye bu şerrin geçirilmesi amacını güden bir davranışı görmek daha doğrudur. Birey, yerden bir taş alıp kendini mutsuz kılan herhangi bir maddi ya da ruhi rahatsızlığı, musallat olmuş “tehlikeli güçleri” (cinleri…) buna geçirip atar. Bu kefaret yüklü taşlar da yollar boyunca, dar geçitlerde ve tapınakların giriş yerlerinde “kutsal” taş yığınları teşkil ederler ve sonunda da bir nevi kült konusu olurlar.
İslam öncesi Arabistan’da taş atma adeti ve kutsal taş yığınları bilinirdi. Hac merasimi bunun izlerini taşımaktadır: Mina’nın taşa tutulması (recm).Bu durum sünni akideye uygun düşmemekle beraber bunun gibi birçok putperestlik artıkları gibi buna da göz yummak zorunda kalmıştır. (İslam Ansiklopedisi-Kerkür ve recm)
Ufak taşları okuyup üflemek, birbiri üzerine koymak, istenilen murada ermek için birebirdir.Ufak taşlarla höyük taşlanır. (1991 yılında Mardin’in Nusaybin İlçesi Girnevaz Höyük’de kazı yaparken şahsen şahit oldum.) Düşmanın kötülüklerinden kurtulmaya iyi gelir (İslamda şeytanın recmi). Yelden kurtulmaya ve o sene ellerin dert görmeyeceğine inanılır.

Hurafe, fakat aynı zamanda Halk Bilimi’nin de konusu. Geleneksel yaşantımız. Bunlardan vazgeçmek çok zor.Ben inanmadığım halde yine de o tek mezarın başına geldiğimde aynı şeyi, yani etrafta bulduğum bir çalı parçasını o mezarın üstüne attım.Yalnız sizin bahsettiğiniz hurafe ile bu ayrı bir konu. Hurafe harflerden fala bakmak. Bir nevi 40’lar, 7’ler, 3’ler v.b. rakamlardan anlam çıkarmak. Huraf=Harf
 

Yorum Ekle