10 yıl kadar önce İstanbul’da, Üsküdar Bağlarbaşı’da bir yayınevine gitmiştim. Dini içerikli kitaplar basıyordu. Raflara kitap dizen, gelenleri karşılayan kişi çok değerli bir üniversiteden mezun fizik mühendisi idi… Artvin’de bir zincir markette kasiyer olarak çalışan kişi cin gibiydi. Kamu yönetimi bölümünü bitirmişti. “Torpilim yok atanamadım” dedi. İkamet ettiğim evimin yakınındaki iki markette fen bilgisi öğretmenliği ve iktisat mezunu çalışıyor.
Bu insanlar yıllarca dersler okudular, sınavlardan geçtiler. On binlerce lira para döktüler… 80 milyon nüfuslu Almanya’da 1.7 milyon kişi üniversite eğitimi alıyor. Bizde ise 7-8 milyon kişi üniversite diploması almak için uğraşıyor.
200’den fazla üniversitemiz var. Kimi paralı, kimi parasız. Paralı üniversitelerin bazı bölümleri 2-5 yıl ders okutuyor ama diplomanın geçerliliği yok.
Markette raf dizmek için çalıştırılan kişinin üniversite mezunu olması diplomaya, emeğe, bilgiye hakaret olarak değerlendirilmelidir. Bizim ülkemiz bu kadar zengin değil. MEB ve YÖK bu gidişe dur diyebilir. Herkesi üniversite okutmaya gerek yok. Zorunlu eğitimin 12 yıl olmasına da gerek yok.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan İsviçre’de zorunlu temel eğitim 9 yıldır. Biz, bilişim, akıl, internet çağında insanları 6 yaşından 19 yaşına kadar zorunlu eğitime tabi tutuyoruz. Gereksiz 12 yıllık eğitim ve faydasız üniversite dalları için her yıl 10 milyar doları çöpe atıyoruz. Bu parayla tarım, sanayi ve AR-GE zıplatılabilir.
Ali Özdemir
0505 220 83 85
20.03.2022