Amasya İtimat

Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan

Nerdee eski Ramazanlar, sahurlar, iftarlar, teravihler, komşuluklar diye söze başladı mı eski insanlar bitmek bilmezdi kelimeler, cümleler.
Ramazan en kıymetli misafirdi ve misafir iyi ağırlanmalı hoşnut edilmeliydi. Ramazan Cenab-ı Allah’ın bizlere bahşettiği en büyük lütuftu ve en güzel şekilde uğurlanmalıydı.
Ramazan bir kültürdü maneviyat dünyamızın baş köşesinde oturan.
Ramazan bir gelenekti nesilden, nesile aktarılan.
Ramazan bir emanetti sandıklarda muhafaza edilen ve günü gelince çıkarılıp sonra yeniden yerine koyulan.
Ramazan bir mirastı 1400 yıldır zerre değişime uğramadan günümüze kadar gelen.
Çocukluğumuzun Ramazanları daha bir hoştu, gelişi büyüklerin telaşından belli olurdu.
Ramazan orak biçimine geldi kimi zaman tütün, pancar ve bamya hasadına geldi tuttu eski insanlar hem de hiç sokranmadan, zorlanmadan.
Patoza sap attılar, davar, mal güttüler oruç ağız çoğu zaman.
Şimdiki gibi menü falanda yoktu o zamanlar. “Allah ne verdiyse yerük” diyen insanlar vardı o zamanlar.
Temcit okunurdu minarelerden sahur öncesi, tenüke çalarak uyandırırdık uyuyanları çoğu zaman. Sahura kadar köy içinde gezmek, oynamak demekti bizim çocukluğumuzda Ramazan.
Saf, saf camileri doldurup terefi kılmak demekti Ramazan.
Yöremizin değişmez geleneği işgefe (yufka) açmak demekti Ramazan. Bir tas ağartu, birez tomatis, yeşil soğan bir de içinden gatuklu demekti Ramazan.
Hoşgörü, yardımlaşma, fakir fukarayı kollamak demekti Ramazan.
Bunların hepsini yaşamış birisi olarak mutlu çocuklar demekti Ramazan. Sonu şeker toplamak ve bayram haftasında bayramlık alınacak hayalini kurduğumuz aydı Ramazan.
İftar ve sahurda işgefe yemekti Ramazan.
Bu güzellikleri yaşayanlara selamlar, yaşatanlara da saygılar yolluyorum.
Nerdee eski Ramazanlar diyipte kendimizi kandırmayalım. Ramazan yine aynı Ramazan. Nerdeee o eski insanlar.
Hoş geldin 11 ayın sultanı Şehri Ramazan.

Hakkı BİÇER
İstanbul Bahçeşehir

Yorum Ekle