Amasya İtimat

DUALARIMIZ NİÇİN KABUL OLMUYOR?

HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI-OSMANLICA BİLİM UZMANI

Hemen söyleyeyim; usulüne uygun olarak yapmıyoruz da ondan dolayı kabul olmuyor. Bildiğimiz gibi her şeyin bir usulü olduğu gibi dua etmeninde bir usulü var. Dua etme bize yanlış öğretildi. Allah’ın tabiata koyduğu ve geçerli olan belirli kuralları var. Bu kurallara Kur’an-ı Kerim ‘’sünnetullah’’ diyor. Allah bu dünyada hikmetiyle, ahirette ise kudretiyle fiillerini yaratır. Tabiatta var olan olayları Allah belli sebeplere bağlamıştır. Bizler isteklerimiz için önce sebeplere tevessül edip ondan sonra ellerimizi açıp ‘’ya rabbim ben bu ellerimle bana düşen görevleri yaptım, artık bundan sonra sana havale ediyorum, senden yardım bekliyorum, sen bana yardımcı ol ‘’diye dua etmeliyiz. Yani önce fiili dua, daha sonra ise sözlü dua etmeliyiz Bir sahabenin devesinde yaralar oluşur ve peygamberimize gelip ya resulallah devemin iyileşmesi için dua eder misin deyince peygamberimiz sahabeye tamam ederim ama sen de bana yardım et buyurur. Sahabe peygamberimize ya resulallah ben size nasıl yardım ederim deyince peygamberimiz ona devenin yara olmuş yerlerine katran sürerek buyurmuştur. Doğru olanı bu ama bu zor bir iş. Emek ister, bedel ister. Genelde bizim insanımız emek vermek ve bedel ödemek istemez. Yani uyanıklık yaparak bir sürü istekte bulunur ama hiç de riske girmez. Allah’a bana şunu yap, bana bunu ver gibi bir sürü talimatlar yağdırır. Yapılan isteklerden önce onların sebepleri yerine getirilmediği için yani önce yapılması gereken fiili dua yapılmadığı için bizimkinin duası kabul olmaz. Sonunda bu kadar dua ediyoruz ama kabul olmuyor diye şikâyet eder ve zaten pamuk ipliğine bağlı olan imanı iyice sarsılır.
Ticari amaçla yazılan bir takım dua kitapları insanlara yarar yerine zarar verir durumdadır. O kitaplarda her derde deva, her şey için bir dua vardır. O kitaplarda sözlü duadan önce yapılması gereken fiili dualardan bahsedilmeden kısa yoldan insanları isteklerine ulaştıracak bir takım dualar yazılarak umut ticareti yapılmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir öğrencinin istediği bir fakülteye girmesi ciddi bir emek gerektirmektedir. Bu zor bir iştir. Ama bir duayı okumak kolaydır. Fakat emek verilip sünnetullaha uyulmadığı için sonuç hüsrandır. Allah bize yardım eder, dualarımızı da kabul eder ama ilk hareketi bizden bekler. Önemli bir olay esnasında Allah derki bakalım kulum ne yapacak. Kul da derki bakalım Allah ne yapacak. Bakara suresi 152.ayette Allah ‘’Beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim.’’ Rad suresi 11. Ayette ise ‘’insanlar kendilerini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez’’ buyrularak ilk hareket bizden beklenmektedir.
Bir doktor hastasına öncelikle tıbbın bütün gereklerini yaptıktan sonra, yani fiili duayı yaptıktan sonra sözlü duayı yapmalıdır. Bir zengin aç olduğunu beyan eden fakire onu doyurmadan Allah versin diyemez. Allah o fakire verecektir ama bir insan eliyle verecektir. O insan ise tabi ki bir zengin olacaktır. Musa peygamber kavmine gelin düşmana karşı savaşalım dediği zaman onlar Maide suresi 24. Ayette belirtildiği gibi ‘’sen ve rabbin gidin savaşın, biz burada oturacağız’’ dediler. İnsan o zaman olduğu gibi yine aynen bugünde aynısı. Mutlaka görmüşsünüzdür bazı zenginler kendilerinden bir şey istendiği zaman Allah versin diye savuştururlar.
Kur’an-ı Kerim Furkan suresi 77. ayette Allah ‘’ duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var buyurarak bizden dua etmemizi istemektedir. Yalnız oturduğumuz yerden hiç riske girmeden ‘’Allah’ım düşmanlarımızı kahret’’ demek kolay. Acaba bu konuda sen ne yapıyorsun fiili duayla bir şeyler yapıyor musun? Bedir savaşında Müslümanlar bütün güçleriyle çabaladıktan sonra Allah’ın yardımı geldi. Bizde bütün gücümüzle çabalayıp fiili duayı yaparsak Allah’ın yardımı mutlaka gelecektir. Fiili dua yapmayıp sadece sözlü dua yaparsak bu zillet halinden bizi birileri gelip kurtaracak diye daha çok bekleriz.

Yorum Ekle