Amasya İtimat

DOĞAYI HOR GÖREN GELECEĞİ ZOR GÖRÜR

0
1433

“Toprağımızı erozyona, sele, yele, ele vermeyelim.

Türkiye de yaşayan herkesi tehdit eden erozyon gelecekte insanlığı ve biyolojik çeşitliliği bekleyen en büyük tehlikedir. Yaşlanan dünyamıza sahip çıkmak için el ele verelim. Erozyon, diğer adıyla tarım topraklarının başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle yerinden koparılarak bir yerden başka bir yere taşınması olayıdır. Tarım toprağının %70’i özelliklerini kaybederek, dünya genelinde toplam kara üzerinde %30 civarında çölleşmeye sebep olmuştur. Dünyada erozyon sebebiyle çölleşme tehlikesi bulunan 110 civarında ülke bulunmaktadır. Türkiye topraklarının ise %90’ı erozyona maruz kalmaktadır. Türkiye’deki erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir.

Hepinizin bildiği gibi erozyon, bitki örtüsünün yok olması olayıdır. Sonuçları çok ağır olan bu olayın nedenleri, doğal ortama sahip çıkılmadığındandır. Amacımız bu konu hakkında tüm halkımızı bilinçlendirmek ve sesimizi Türkiye’ye duyurabilmektir. Erozyon ülkemizde çok büyük bir sorun olmasına rağmen, hep beraber savaşırsak, bu doğa felaketinden ülkemizi koruyabiliriz!

Erozyon bir doğa afetidir ve etkileri acımasızdır. Ancak önlenmesi imkânsız olmayan bir doğa felaketidir. Bu konuda yeterli bilinçlendirme yapılmalı ve bilinçsiz tarım yapan halk en iyi şekilde eğitilmelidir Doğa afetlerinin önüne geçmek ise ancak alınacak tedbirlerle mümkündür. Eğitsel içerikli yayınlar ve halkı bilinçlendirme çalışmaları, erozyon ve diğer doğal afetlerin önüne geçmemizde büyük bir adım olacaktır.

Erozyonun birçok etkisi bulunmaktadır. Bu etkilerin birleşmesi ise, dünyadaki hayatın sona ermesi anlamına gelmektedir. Bu konu incelenecek olursa;

– Verimli tarım alanları azalıyor

-Toprağın verimi düşerek çölleşme oluyor

-Ormanlık alanlar azalıyor

-Doğal hayvan türleri azalıyor

-Hayvancılık yapılamaz hale geliyor

-Irmaklarımız kuruyor

-Sonbahar gecikiyor

-Kışlar kış gibi yaşanmıyor

-Kurak dönemler uzuyor

-Barajlar alüvyonlarla doluyor ve barajların su tutma kapasitesi azalarak, elektrik üretimi düşüyor. Böylece enerjide dışa bağımlılık daha da artarak gittikçe fakirleşiyoruz.

-Erozyon bitki örtüsünü bitirir. Bitki örtüsünün olmayışı ise, toprağın yok olması demektir.

Çünkü bitki örtüsü toprağın yorganıdır, onu her türlü tehlikeye karşı korur.

Ormansız vatan, yorgansız yatan gibidir

Biz insanlar olarak neler yapmalıyız:

Bitki örtüsü korunarak, boş arazilere en uygun türde ağaçlar dikmeliyiz. Bu şekilde ölü olan toprak hayata geçecektir.

Eğimli olan tarım alanları meyve bahçeleri olarak değerlendirilmelidir. Normal bir tarımda arazinin eğimine göre ekin, ot ve ağaç dikimi tespit edilir. En fazla % 10 eğimli bir yere ekin ekilir. %20 ye kadar eğimli olan yer, otlak olarak kullanılır. Ondan daha fazla eğimli yerler ormana bırakılır.

Hayvan otlatmalarına dikkat edilmeli ve daha olgunlaşmamış yerlerde hayvan otlatması yasaklanmalıdır.

Orman yangınlarına son verilmeli ve orman yangınlarını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Ülkemizde bilinçli ve bilinçsiz olarak büyük ölçülerde orman tahribatı yapılmakta ve ormanlarımız yok olmaktadır.

Verimli toprakların inşaat alanına açılması yasaklanmalıdır.

Daha güzel bir Türkiye için gelin hep beraber, mücadele edelim.

Biz doğayı korudukça, doğa da bizi korur.

                                                     Mehmet ÖZDEMİR
                                              Taşova TEMA Vakfı Başkanı

 

Yorum Ekle

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz