Yayına hazırlayan: Yüksel Kara-Öğretmen
25 Aralık tarihinde belirlenen ve neredeyse son şeklini alan maddi hasar ile ölü ve yaralı bilgileri aşağıda çizelge halinde gösterilmiştir: (BCA,030.10.120.849.9)
Elimizde Erbaa’nın 1942 yılına ait sağlıklı bir nüfus verisi yoktur. 1935 yılında 6951 kişi olduğu belirtilmektedir. (Yılmaz vd. 2013, 420.) 1939 depremindeki kayıpları ve doğal olarak depremlerden sonra yaşanan göçleri de göz önünde tutarsak 1942’de Erbaa nüfusunun yaklaşık 1935’teki seviyelerde olduğu söylenebilir. Çizelgedeki insan kayıpları ile ilgili verilerin köyleri de kapsadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla insan kayıplarının ne kadarı bizzat Erbaa’ya ait olduğu sonucunu çıkarmak güçtür. Yine depremden önce 800 civarında hanenin bulunduğu (Yılmaz vd. 2013: 422) bilgisini göz önünde tutarsak tablodaki hasarlı bina sayısının köyleri de kapsadığı anlaşılmaktadır.
Depremin etkisi sadece can kaybı ve binaların hasar görmesi ile sınırlı değildir. Binalarla beraber Erbaa ekonomisi de zarar görmüştür. Ekonomik açıdan kimsenin yardımına muhtaç olmayan insanlar yardıma muhtaç hale gelmiştir. 1942 depreminde dört otel, dört fırın, sekiz kahvehane, 127 dükkân, 13 depo, bir parti binası, bir mezbahane ve belediye binasının yıkılması Erbaa ekonomisinin aldığı büyük yarayı gözler önüne sermektedir.
1942 depreminde 16 yangın tespit edilmiştir. Yanan evlerin depolarında saklanan tütünler de yanmıştır. Örneğin sadece bir evde (Basri Ünal’ın evinde) 2,5 ton tütün yanmıştır. Bu da Erbaa ekonomisinin aldığı büyük yarayı anlatan önemli bir örnektir (Yılmaz vd. 2013: 420-421).
Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı) Dr. Hulusi Alataş da 23 Aralık’ta deprem bölgesine gitmek üzere Ankara’dan yola çıkmıştı (Cumhuriyet 24.12.1942). Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili 25 Aralık günü Niksar ve Erbaa’ya gelmiş, halkla görüşmüş ve ihtiyaçlarını tespit ederek gereken emirleri verdikten sonra Lâdik’e geçmiştir. Alataş’ın ziyareti sonunda verdiği bilgilere göre Ankara’dan deprem bölgesine gönderilen sağlık ekipleri ve doktorların görevleri bitmiş ve yerlerine dönmüşlerdir. Barakaların çevresinin temizliği ve halkın sağlığı konusunda gerekli işler için Erbaa Hükümet doktoru ile Belediye doktoru görevlendirilmiştir.
Yardıma muhtaç olanlara on gün boyunca belediyenin ekmek yardımı yapması ve bunun bedelinin Kızılay tarafından Belediye’ye ödenmesi kararlaştırılmıştır. 27 Aralık’tan itibaren sıcak yemek verilmemesi, Kızılay tarafından gönderilen battaniye, çamaşır ve diğer eşyaların Erbaa kasaba ve köylerine 4/10 ve 2/10 oranında, Niksar kasaba ve köylerine 3/10 oranında, Almus nahiye ve köylerine 1/10 oranında verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu eşyalar, birinci derecede ölü ve yaralıların muhtaç ailelerine, ikinci derecede malları ve eşyası yanmış veya açıkta kalmış olanlara verilmiştir. Herkes kendi barakasını inşa edebilecek durumdadır ancak baraka inşaatı için çivi sağlanması çok önemlidir. Kışı bu şekilde geçirmekten başka çare olmadığından gücü yetmeyenlere de baraka inşasına harcanmak üzere Kızılay’dan 30-40 lira arasında bir yardım verilmesi uygun bulunmuştur. Halkın temizliği için Büyük Hamam düşük ücretle derhal faaliyete geçirilmeye çalışılmıştır. 28 Aralık tarihinden itibaren de resmi daireler çadırlardan sağlam kalmış binalara taşınmıştır (BCA 030.10.120.849.9).[3]
Dipnot: [3] Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili Hulusi Alataş, TBMM’nin 30 Aralıktaki toplantısında incelemeleri hakkında bilgi vermiştir. TBMM Zabıt Ceridesi, C.29, B.22, TBMM Matbaası, Ankara 1940, s.237-238, (Cumhuriyet; Ulus, 31 Aralık 1942).
Erbaa depremi yüzünden 90 km uzunluğunda olan Lâdik-Erbaa yolu üzerindeki trafik nakliye hacminin de her gün artması ile oldukça yoğunlaşmıştır. Yetersiz nakliye araçlarıyla acil ihtiyaçların zamanında karşılanması mümkün olmadığından çözüm olarak, Samsun Valisi, çevredeki nakil araçlarının mecburi nakliye ile görevlendirilmesini, Samsun, Kavak, Lâdik ve Havza nakil araçlarına ait ücretli mecburi iş mükellefiyetinin incelenerek
karar altına alınmasını önermiştir (BCA 030.10.120.849.9/9).
Deprem sonrası çabalarından ötürü Tokat Valisi İzzettin Çağpar, Samsun Valisi Faik Türel, Amasya Valisi Talat Öncel ve Erbaa Kaymakamı Fazıl Kaftanoğlu Dâhiliye Vekâleti tarafından taltif edilmişlerdir. Sivas Valisi Naci Kıcıman ile Lâdik Kaymakamı Mekki Keskin’e de yardımlarından dolayı Dâhiliye Vekâleti tarafından teşekkür edilmiştir. Diğer yandan Erbaa depremzedeleri için İstanbul Kapalıçarşı yorgancılar esnafı 39 yeni yorgan, bir yün battaniye ve 21 lira para bağışında bulunmuştur (Cumhuriyet 26.12.1942). Zileliler de ilk günlerde yardım olarak Erbaa ve Niksar’a beş ton muhtelif erzak, iki balya giyecek eşyası, dört ton çivi yardımında bulunmuşlardır. Bundan başka deprem bölgesinde baraka inşaatında çalışmak üzere Erbaa ve Niksar’a on beş marangoz gönderilmiştir (Cumhuriyet 27 Aralık 1942).
Bakanlar Kurulu, depremzedelere yaptığı yardımlardan bir tanesi de kararnameler çıkarmak olmuştur. Bunların ilki olan 26 Aralık 1942 tarih ve 2/19225 sayılı kararname ile Tokat ve çevre illerde meydana gelen depremde evleri yıkılan ve hasar görenlere yeniden yapacakları ev, ahır ve samanlıkları için devlet ormanlarından parasız olarak kerestelik ağaç verilmesini kabul etmiştir (BCA 030.18.01.02.100.106.16). Böylece ihtiyaç duyulan konut sorununu acil bir şekilde çözmeye katkı yapacağı umulmuştur.
Depremde birinci, ikinci ve üçüncü derecede etkilenen kaza, nahiye ve köyler aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir (BCA 030.10.120.849.9).
.(Devam edecek)