Amasya İtimat

YERLEŞMİŞ MİLLETLER

0
929

Ömer CELEP
Orijinal adı Birleşmiş Milletle olan bu kuruma biz görevi, misyonu ve üstlendiği aktüalite bakımından “YERLEŞMİŞ MİLLETLER” demeyi uygun gördük. Birleşmiş milletlerin kuruluş amacı dünya üzerinde haksızlığa uğrayan milletlerin haklarını korumaya yönelik, askeri gücü olan bir siyasal örgüt olarak biliyoruz. Birleşmiş Milletlerin askeri gücü “NATO” dur.
BM. 24 Kasım 1945 tarihinde kurulmuştur. BM nin kuruluş amacı haksızlığa uğrayan, evrensel hukuk kuralları nezdinde mağdur olan millet ve devletlerin hukukunu korumak olarak kurulmuş olmasına rağmen, esasında Yahudileri ve emperyalist güçleri korumaya yönelik bir güç olarak faaliyet gösterdiğini görüyoruz. Dünyadaki emperyalist güçler bellidir. Başta ABD olmak üzere onun güdüm ve desteğinde olan diğer devlet ve güçlerdir.
Dünya emperyalizminde Yahudi etkinliğin ve Yahudi hakimiyetini bilmeyen sanırız hiç kimse yoktur.
Bize göre BM yi ABD aracılığı ile Yahudiler kurdurmuştur. Amaçları Ortadoğu’da kurulan ve dünyada tek Yahudi devleti olan İsrail’in devlet olarak tanınmasıdır.
Öyle de olmuştur. Yahudi devleti olarak kurulan İsrail’i ilk tanıyan ülke, BM yi kuran ABD olmuştur.
İsrail 1948 yılında kurulmuş, Türkiye onu, 28 mart 1949 yılında tanımıştır. BM ise İsrail’i 11 Mayıs 1949 yılında tanımıştır. Yani BM den önce Türkiye tanımıştır bu baş belasını.
BM, tarihinde en çok İsrail için toplanmış, en çok Arap-İsrail ile ilgili karar almış ama alınan kararların hemen tamamı İsrail lehine olmuş.
Ayrıca BM nin aynı zamanda bir Hıristiyan’ların haklarını koruyan kurum olduğuna dair sayısız örnekler vardır.
Bosna-Hersek’te, Arakan’da, Suriye’de yani İslam dünyasında cereyan eden hukuk dışı uygulamalara, insanlık suçlarına, akan kana, dökülen gözyaşına, gözlerini kapayan, sağır olası kulaklarını tıkayan böylesine uluslar arası bir kuruma Birleşmiş Milletler denilebilir mi? Mısır’da 529 kişinin birden cunta yönetimim tarafından idama mahkum edilmesine seyirci kalan, kulak tıkayan bu örgüte, kutsiyet, bu örgüte güven ve bu örgüte “insancıl” diyebilecek bir aklı selim var mıdır yeryüzünde?
Bu örgütün bir Yahudi, bir Hıristiyan devletleri örgütü olduğunu kabullenmeyen bir İslam mensubu bulunabilir mi?
Ey üçüncü dünya ülkeleri!
Artık şu gerçeği görün!…
ABD ve Rusya dünyayı paylaşma moduna girmişlerdir. Kırım’ım işgaline karşı ABD nin, BM nin sessiz kalması bizlere bir şeyler çağrıştırmıyor mu?
On yıllar boyunca dökülen Müslüman kanı bizleri hiç rahatsız etmiyor mu? Acıma duygularımızı, merhamet hissiyatımızı ve üzerinde düşünülmesi gereken bir durum olduğu dikkatimizi hiç harekete geçirmiyor mu?
İçte güç sahibi olmadığımız sürece, dışta söz sahibi olmamız mümkün değildir. Öncelikle ve hemen, en kısa zamanda güçlü olmalıyız. Kısır çekişmeleri bırakmalı, gelişen ve kalkınan dünyada hem payımıza düşeni almalı ve hem de dünya cümlesinin öznesi olmalıyız. Başkasının elde ettiklerinden paylanamasak dahi, kendi gücümüzle bir şeyler elde etmek için çalışmalıyız, çok çalışmalıyız. Çok kelimesinin bütün kudretiyle çok çalışmalıyız.
Hasımlıkla rekabeti birbirine karıştırmamalı, rakip olmamızda bir sakınca yok ama asla hasım olmamalıyız.
Mümin’lerden başkasıyla arkadaş olabiliriz ama dostumuzu hep Müslümanlardan seçmeliyiz. İşimizi ibadet aşkıyla yapmalıyız. Milli ve manevi değerlerimizi korumalı, milletimizin bütün fertlerini aynı gözle görmeliyiz.
Ayrımcılık, tefrika, şiddet, husumet, millet fertlerine karşı sergilenen davranışlar olmamalı.
Geleceğimizi gelecek nesillerimize emanet ederken onlara kan, gözyaşı, husumet, kin, nefret, tefrika ve tembellik bırakmamalıyız.

Yorum Ekle

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz