Amasya İtimat

YEREL BASIN OLMAKTA PEK ZORMUŞ…

0
618

Ahmet Şimşek

Basın olmak zordur. Hele yerel basın olmak daha da zor. Bir taraftan ekonomik olarak ayakta kalmak için mücadele edeceksin, bir taraftan sıkıntısı olanların dertlerini anlatırken, çevrenizdeki olayları gündeme getirirken yaşadığınız yöredeki yetkilileri incitmeden, herkes için ortak bir nokta bulmaktır basın demek.

 

Kültürel Yaşam,  Gelenek ve göreneklerimizi yaşatan, tanıtan, gelecek nesillere köprü olma yolunda çaba sarf eden, her türlü haberleri oturduğunuz yerden ayağınıza getiren Gazetecilik ne güzel bir şey değil mi? Ulusal basının her türlü imkanı var, Yerel basın zorluklar içerisinde sizlere hizmet etmeye çalışıyor. Ulusal basın bir haber ajansına üye olur yatırır parasını. Gelsin haberler ayağına. İstedik değerlerimizi anlatan, tanıtan kişileri ve etrafındaki olayları doğru objektif, hayal ürünü katıp süsleyip püsleyip birazda edebi diliniz varsa, artık 10 dakikalık bir olayı yüz sayfalarca anlat anlat. Bir resim bul altına kaptır gitsin değil haber ve öykü yazmak, kültürel haberler yapmak aslında çok önemli iştir. Hele maddi çıkar, para, şan şöhret hiç aramazsınız. Habercilikte bu önemli. Her yerden haberiniz olacak, kimseden alıntı yapmayacaksınız, aynı haberi ayrı fotoğraf çekip, çevir çevir, uydur uydur anlat kopya yapmış demesinler. iyi de haber aynı kardeşim. Ne diyelim sizin için aynı olayı farklı bir haber mi yapalım. Telif hakkı varmış. Hele biri hakkında Kültürel yazı hazırlıyorsanız araştıracaksınız kılı kırk yaracaksınız, incitmeyeceksiniz, yazınız akıcı olacak, Ahmet Günaydın gibi yazılarınızı düzeltecek bir ağabeyiniz olacak arkanızda. Yıllar önce kültürel ebelerimizin dedelerimizin kullandığı konuşmalar, kelimeler, deyimler hazırladım. Uğraştım, köyümüzden yaşça büyük abilerimden ve emmilerimden halalarımdan, yaşıtım Yalçın Limon beyden de yardım aldım. Öğretmen Saadet Şimşek, Öğretmen Ahmet Üstün ağabeyden yardım istedim, sağ olsun herkes yardım etti ve katkıda bulundu.

 

Amatör bir kendi yönettiğim o zaman www.arpaderesikoyu.tr.gg sitesi çalıştırıyordum orada yayınladım. yıl 2008 veya 2010 da olabilir. Yöremizden ismi bende saklı. Tokat ilimizin bir beldesinden bir arkadaş iki de bir sitenin altına yorumlar yazıyor, ”bu çalışmalar bizim sitede var. kaldır, telif hakkı açacağım”, tehditlerin biri bin para. bıktırdı. Sitede mail adresim var. Cevap veriyorum yahu arkadaş Tokat Niksar’ın bir beldesisin, bizim konuştuğumuz sözlerle sizin kullandığınız  on kelimemden yedisi aynı. O değişik olanları görmüyorsun da benimkini mi görüyorsun sus dedim ama nafile bıktırdı. İnternet sitesinden kaldırdım rahatladı. O bilgiler elimde bazı hemşehrilerim duymuşlar, gel yayınlayalım, tabi bu arada yeni bulduğum değerli eski konuşmaları ve sözleri eklemeler yaptım. Yani uzun lafın kısası, Sivas, Tokat, Amasya, hatta Samsun, Ordu Çorum’u da kat buna ortaklaşa kullandıklarımız kelimelerin çoğu aynı. Tabi farklılıklarda var. Arpaderesi köyünde Domatese Mazak, Alpaslan köyünde (Zuday) azak der, biri gostil der biri hosdil der. Biri lan der biri dan der.

 

Yıl 2009 Arpaderesi Köyü adı Şenlik ama kendisi buluşma, tanışma, kaynaşma adı altında bir şenlik düzenledik, sanatçı manatçı yok, Üç gün sürecek program. İlk olması nedeniyle, itirazlar bizim köyden yani Arpaderesi köyünden geldi. Cumartesi Pazar şenlik yapacakmışız, Pazar günü akşam varmış, Kandil gecesine geliyormuş, olmazmış, köye bir internet sitesi açtık. oradan haberleşiyoruz. Köyümüzün o zamanki imamı Ramazan Hoca (Ramazan TÜTÜNCÜ) bir mesaj yazdı, ”Cumartesi pazar şenliği yaparız, Pazar günü akşam şenliğin programına koyun katılımcıları topluca Mevlit kandiline bekliyorum.” Tamam sorun çözüldü. İstanbul’dan otobüsler tutuldu, gurbetteki çevre illerdeki köylüler geldiler. Okulun önünde kahvaltılar yapıldı. İkindi namazında mezarlığa gidildi. Kur’an-ı kerim okundu. Okulun önüne gelip topluca pide kola ayran herkese ama herkese ikram edildi. Leptopdan yöresel müzik yayını yapıldı. Ertesi gün Pazar  Harmancuk yaylasına çıkıldı. Bir davul-zurna çağrıldı, derken herkes piknik yaptı. Akşam da köy camisine gittik. İmamın Mevlidini, dinledik. Şenlik bitti. Yeni nesil köylüleriyle tanıştı. Ben bu 3 günlük organizasyonu kaleme aldım dilimin döndüğünde köyümüzün sitesinde ve amatörce haber yaptım yayınladım. Allah razı olsun Taşova Gazetesi Editörü  Ahmet Günaydın ağabey benim telefonumu bulmuş beni aradı. ”Ahmet’im bu haberini gazetede yayınlayabilir miyim?” diye soruyor. Ben bir sevindim, bir sevindim. Bizim köyü adam yerine koyup haber yayınlayacaklar diye. Havalara uçtum. Tabi abi ne istersen yapayım, resim, yazı, video ne istersen ulaştırayım, getireyim dedim. ”Sitenizdeki bilgi ve belgeler yeterli” dedi. Teşekkür ettim, dedim ki; ”abi bundan sonra bizim sitemizde veya her hangi bir yerde haber, yazı öykü, sormadan istediğiniz zaman yayınlaya bilirsiniz, hatta ben çok mutlu olurum” dedim. Ogün bugün, ben onun haberleri yayınlarım, o benimkini yayınlar, hatta incelik eder, habere adımı yazar, bende altın bulmuş gibi sevinirim. Taşova Gazetemiz haber yapar, biri çıkar, bu benim sitemde var, bu konuda biz şöyle çalışma yaptık böyle çalışma yaptık, bu ad bizim, Hay Allah yahu arkadaş herkes yöresine, memleketine hizmet ediyor. Dünya Taşovalılar günü senin olsa ne olur benim olsa ne olur. Haber yaparsın, bir olayı ”yahu o haberi kaldır’ eee niye? ‘ben beğenmedim.’ Neyini ”Camii derneğine filanca parti nasıl bağış yapar”. Ben de sorarım derneğinizin tüzüğünde kimlerden bağış alınmayacağı var mı? yok. “Eeee Yazmasa da olur” der. Amaç Taşova’mız yöremiz, kültürümüz, için karşılıksız koşan bir gazetemiz ve basınımız var. Daha ne olsun. Yıllardır her türlü ekonomik zorluklara karşı insanlar fedakarlık yapmış, ilçemizde basın görevi yapıyor. Her türlü haberleri, makale şiir, kültür, köşe yazısı faaliyetlerini sürdürüyor. Ha Allah razı olsun derseniz. Yok siz demeyin ama lütfen köstek de olmayınız. Yöremizin tüm insanlarını seviyoruz.
Saygılar efendim.
05amasyam-05 Kültür, Haber, Magazin 2023

Yorum Ekle