Ahmet Günaydın
18-19 Mayıs 2025 Pazar ve Pazartesi günleri Bursa Taşmedreseden arkadaşlarım Ahmet Tüzün ve Yurtdaş Kıyak arkadaşlarımızın organizesiyle 46 yıl sonra Atamızın şehri Samsun’da bir araya geldik.
-Uzun yıllardan sonra cezaevi arkadaşlarımızla hasret giderdik. O zamanlar 17 – 28 yaş aralığındaki gençlerin en küçüğü 63 yaşındaydı.
Terme’de bizleri ağırlayarak Terme Pidesi ikram eden ve bahçesinde Turan Ateşi yakıp marşlar eşliğinde bizlere farklı bir atmosfer yaşatan ülküdaşımız Arif Şahin’e teşekkür ediyor, TURAN yolcusu gönüldaşlarıma bundan sonraki hayatlarında; huzurlu, mutlu bir şekilde uzun ömürler diliyorum.
2 güzel günümüzü o kadar güzel yazıya dökmüş ki, başka bir şeyler yazmaya gerek bırakmamış. Hüseyin Kocaoğlu’nun o güzel yazıı ile sizleri başbaşa bırakıyorum;
”Atatürk’ün izinde
Albayrağın gölgesinde
Turan Yolcuları olarak
İstanbul, Ankara,
Eskişehir, Bursa, Balıkesir, Manisa, Trabzon ve diğer şehirlerden gelerek
Atatürk’ün şehri Samsun’da buluştuk…
Yaşları 60’ı geçmiş 75’e merdiven dayamış yaşlı ama gönülleri halâ genç olan üzerlerinden 1980 ihtilalinin buldozer gibi geçtiği ülkücü bozkurtlar 1980 öncesi anıları, cezaevi hatıralarını, kaçaklık günlerini anlatırken şimşek şimşek çakan gözlerinde zaman zaman beliren nemler, bazen inceden akan göz yaşları, taa yürekten çıkan sesler sessizliğe yoldaş oluyordu.!
Çağımızın Dede Korkut’u Başbuğumuzun manevi evladı rahmetli OZAN ARİF’in mezarını ziyaret edip dualarımızı okuduktan sonra kısa bir sahil turu yaparak bizi Samsun Terme’de bekleyen Arif Şahin ülküdaşımızın misafiri olmak üzere Terme’ye hareket ettik..
30- 40 yıldır görüşemeyen gönül dostların candan birbirlerine sıkı sıkıya sarılıp kucaklaşmaları adeta zaman ötesi gibi bir şeydi.!
Terme’nin o nefis kıymalı pidesini yedikten sonra yol yorgunluğu ve uykusuzluğumuz geçmiş olarak doğru köyüne eski, şimdi tarih olmuş ahşap evinin bahçesine kendimizi attık..
Toplanan odunlarla yakılan TURAN ATEŞİNİN etrafında halka olarak toplanıp 18- 20 yaşlarımızda söylediğimiz marşları aynı heyecan ve ruhla söyleyerek çiseleyen yağmura nazire yaptık.! ..
Ertesi gün 19 Mayıs bayramı idi.. Başbuğ Atatürk’ün gençliğe hediye ettiği bayram.. Sabah erkenden kalkarak kahvaltı sonrası doğru Atatürk’ ün heykelinin bulunduğu yere gittik.. Resmi ve sivil erkanın çokluğuna ve protokola aldırmadan Atatürk heykelinin altında açtığımız pankart ve flamaların arkasın da parmaklarımızı Bozkurt işareti yaparak söylediğimiz marşlar orada toplanmış öğrenci, yaşlı, genç herkesin ilgisini çekmiş adeta bu yaşlılara imrenerek bakıyorlardı…..
Oradan ayrılıp yine açtığımız pankartın arkasında eski fuar alanında bulunan Atatürk ‘ün bir avuç arkadaşıyla Ülkeyi kurtarmak, Milli mücadele için ayak bastığı yerde tekrar Bozkurt işareti yaparak marşlar söylememiz herkesin dikkatini çekti.. Aman Allah’ım o da ne böyle, torunlarımız yaşındaki öğrenciler de Bozkurt işareti yaparak dedelerinin yani bizlerin arasına katılmaz mı.! Bizi seyreden ve söylediğimiz marşları dinleyen genç orta yaş insanlar bizleri alkışlayarak adeta yalnız olmadığımızı bizlere gösterdiler…!
Oradan Gazi müzesine geçerek müzeyi gezip resimleri, eşyaları seyrederken Kurtuluş günlerini bize yaşattılar… Çekilen hatıra resimleri sonrası döndüğümüz otelden ayrılırken kucaklaşarak helalleşip daha sonra belirleyeceğimiz bir yerde tekrar bir araya gelmek için sözleşen gönül dostlarımız yollarına revan olmak için çıktılar..
Selam olsun mazimize..
Selam olsun ülküdaşlığımıza..
Selam olsun kalbi Türk ve Türk devleti için atan gönül dostlarımıza.”
Organizasyonu tertipleyen Bursa Mustafakemalpaşalı Ahmet Tüzün ülküdaşımız ise bu güzel etkinliği ne kadar güzel özetlemiş: