Geçtiğimiz günlerde Mersin Tarsus ilçesinde hunharca şehit edilen Özgecan Aslan için tüm yurtta olduğu gibi bir protesto yürüyüşü düzenlendi.
17 Şubat 2015 Salı günü Atatürk Anıtı önünde toplanan çoğunluğunu bayanların oluşturduğu grup Atatürk Bulvarı sonundan dönerek köprü başından Atatürk anıtına geri döndü.200 kişi ile başlayan yürüyüş 400’e kadar yükseldi.
Yürüyüşe MHP İlçe Başkanı Aslan Berber,TEMA vakfı temsilcisi Mehmet Özdemir,basın mensupları ve vatandaşlar ve Basın açıklamasında Belediye Başkanı Bayram Öztürk katıldı. Anıt önünde basın açıklamasını Sümeyye Garip okudu. Açıklama aynen şöyle;
‘’Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de biz kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyoruz. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşularda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak en korumasız ve zayıf kesimi biz kadınlarız!
Kadına yönelik şiddetin bildik hüzünlü öyküleri , geleneksel ön kabuller , toplumun ve devletin duyarsızlığı ile büyüyor. Şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını ihlale diren ve hak arama arzusunu zayıflatıyor veya yok ediyor.
2002 yılı kayıtlarında 66 olarak geçen kadın cinayet sayısı, 2007 de 1011’dir. Kadın cinayetlerinde en büyük ortak özellik öldürenlerin erkek olmasıdır. Türkiye’de yaşayan kadınların 4’de 1’i fiziksel şiddete uğramaktadır. Tecavüze uğrayanların %50 si 18 yaş altında ve bunlardan %10’u erkek çocuk, gerisi kız çocuğudur. Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor . Daha çok 7-9 yaş arası çocuklar cinsel şiddete uğruyor .
Bugün , kadına yönelik şiddet olgusunun hem kadına hem de tüm topluma dayatılan ideolojik bakıştan, çağ dışı anlayıştan, ekonomik koşulardan, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerden ayrı tutulamayacağı gerçeğini dünyanın gündemine tekrar tekrar taşıma günüdür.
Anne?
Beni duyuyor musun ? bugün Pazar değil neden yıkıyorsunuz beni ? kıyafetlerim nerde ? bu beyaz örtü ne anne? Çok sert. Neden bir tabutun içindeyim ? kim bu insanlar ? neden görmüyosunuz anne beni ? ben isteyerek yapmadım bunları ! tecavüz ettiler anne korkuyorum anne . nerdesiniz ? göremiyorum. Her taraf toprak kokuyor . yağmur mu yağdı? Ben artık acı çekmiyorum . pis, soğuk eleriyle dokundular bana. Bağırdım , çığlık attım , kimse duymadı , kimse yardım etmedi bana anne kendimi korumaya çalıştım bileklerimi kestiler anne ! ellerimi kopardılar! Artık sana dokunamayacak mıyım? Ateşe atıllar beni anne ! yaktılar beni ! artık sana sarılamayacak mıyım ? babamı koklayamayacak mıyım? Ya arkadaşlarım ? onlarla birlikte olamayacak mıyım ? anne sen beni bırakmazsın dimi ? kızım yavrum canım diyip sarılırsın bana değil mi ? annem ben seni asla yalnız bırakmam sen de beni yalnız bırakmasın değil mi ? burası çok soğuk anne . üşüyorum. Bir avuç toprak daha atar mısın üzerime .
Daha fazla ÖZGECANLAR ölmesin o adamlar idam edilsin .’’
VİDEO
TAŞOVA ÖZGECANA SAHİP ÇIKTI
