Ballıca (Darma) Yeşilyurt (Sepetlioba) ve
Geydoğan Köyleri:
Yer adları, coğrafi, sosyal, kültürel ve tarihi çerçevede tabii vasatında gelişme göstermektedir. Yerleşim yerlerini, vadileri, yazıları, ırmakları, dağları birbirinden ayırt etmek ancak yer adlarıyla mümkündür. “Nesneleri birbirinden ayıran en önemli şey adlarıdır.”
Ad başlı başına bir tanımdır.
Yerler, adları vasıtasıyla tanınmakta ve bilinmektedir. Adların ortaya çıkmasının ayrıca acı tatlı hikayeleri vardır. Hatta adların oluşması zaman, iklim, bitki örtüsü, köken, fiziki yapı gibi birçok unsura bağlıdır. Öyle adlar vardır ki araziye yakıştırılmış ve arazi adıyla özünde kaynaşmıştır. İnsan ad koymada yaşadığı coğrafya ile bütünleşir, coğrafyayı kavrar, sarar.
Rastgele ad konmaz.
Ad nesnenin şahsiyetidir.
Platon; “ismini kaybeden cisim, kendini de kaybeder” diyerek ad olgusuna işaret etmiştir. İnsan kendini, etrafını, tabiatı, eşyayı, yeri tanımak, bilmek, ayırmak, görmek, hitap etmek ister ve bu sebeple de ada ihtiyaç duyar.
Ad nesnenin kimliğidir.
Yaratılıştan itibaren nesneler, şeyler ve canlılar kimlik taşımaktadır. Eşyanın adı ve hakikati konusunda Hz. Adem’e Bakara Suresi’nde hitap edilmektedir.
Adlar üzerinde çalışma yapan bilim dalına “Onomastik” yani “adbilim” denmektedir. Bu bilim dalı kendi içerisinde ayrılmaktadır:
Yer adları bilimi: Toponimi.
Akarsu adları bilimi: Hidronimi.
Dağ adları bilimi: Oronimi.
Kişi adları bilimi: Antroponimi.
“Eski Türklerde vatan olarak yer tutulan topraklar “il tutsık yer” olarak adlandırılmıştır.
Yer adları, insanoğlunun içinde yaşadığı coğrafyayı nasıl vatan haline dönüştürdüğünün
kanıtı olup ad koyma hususundaki zenginlik, idrakinin ve zevkinin göstergesidir.”
(S. Yavuz ve M.Şenel: Ardahan Ü.)
BALLICA KÖYÜ YER ADLARI:
1- Eğrek yeri:
“Köy meydanında ilk defa şimdilerde yıkılmış olan 6 köşeli havuzlu çeşme yeri. Bu çeşme yerine belediye iken otobüs durağı olarak Kameriye yapıldı.”
2-Kiraz köprü
3-Beşikkaya:
“Adını beşik şeklindeki mevcut kaya mezarından alıyor.”
4-Gümüş oluk:
“Yukarı mahallede ahşap lülesi olan çeşmeden dolayı.”
5-Ortabağ:
“Tam bir meyveli mevki. Çok yerde meyveleri soğuk yaksa da Ortabağ, Boğalı Ormanı eteğinde olduğu için burayı yakmaz.”
6-Geçitdere 7-Devretkaya 8-Duman pınarı 9-Salıbaba Mezarlığı 10-Garipler Mezarlığı 11-Yazı Mezarlık 12-Tontontepe 13-Bağlarınbaşı 14-Suyunbaşı 15-Dere kışla 16-Suyun gözü 17-Hüma yeri 18-Kumyol 19-Değirmenbaşı
20-Değirmenönü 21-Ağalık yeri 22-Karıncalı kır 23-Yaşmaklı yer 24-Zencirli baba 25-Köy yeri 26-Sarı tepe 27-Manok’un tepe 28-Yar boynu 29-Çiloğlu çukuru 30-Kartaloğlunun göl 31-Sansaroğlu’nun yar 32-Bebek yatağı 33-Çil yeri 34-Kara Musa’nın Keh 35-Hacıoğlunun dere 36-Kozludere 37-Menek:
“Burada Menek’in evliya var.”
38-Domurcuoğlu yeri 39-Pekmez Topraklığı:
Pekmez kaynatılırken kıvam oluşturması için bir miktar toprak katılır. Temin edilen yer olması babında, belki bundan dolayı böyle bir ad verildi.
40-Kürtler Bayırı 41-Çermik 42-Mazinbükü 43-Kütüklük 44-Ementaş 45-Musalla 46-Kara Çamurlu 47-Yakup yeri 48-Kirenlik:
Oba / Yeşilyurt köyünde Kiren yerine Zoğal /Zoval adı kullanılıyor. 49-Hacı Veliağa 50-Hacı Fakih 51-Kara Kiraz:
“Köyden bir zat Almanya’da “Köln Bülbülü” Yüksel Özkasap’a evlenme teklif etmiş. O esnada ‘şayet bana varırsa Kara Kiraz’daki tarlayı üzerine tapularım’ dediğini anlatırlar.”
Sansaroğlu hakkında şöyle bir rivayet vardır:
“Sansaroğlu, Bengi soyadlılardan olup çok yaman bir güreşçi imiş. Aynen sansar gibi çevik ve kıvrak güreşirmiş. Amasya’nın Zığala köyündeki Panayır güreşleri öncesinde gece rakibine misafir olmuş. Rakibi karısına, “yatınca ayağını gıdıkla” diye tembihlemiş. O gece hiç uyku tutmayınca da sabah rakibine yenilmiş. Güreşin sonunda rakibine, “beni sen yenmedin”
demiş.”
YEŞİLYURT KÖYÜ YER ADLARI:
1-Ülüce: Burası köyün güneyindeki Koru ormanının bittiği yerde başlar. An itibariyle burada GSM şirketlerinin verici istasyonları bulunmaktadır.
Adını mevkide bulunan evliyadan aldığını düşünüyorum. “Uluca” iken “Ülüce”ye tebdil olmuş olabilir mi diye de aklımdan geçiyor.
2-Ülüce’nin Dip 3-Ülüce’nin Ardı 4-Domuz Küreği 5-Kavadikili 6-Oba Çukuru
7-Küçükçukur 8-Su çıkan 9-Etek yaylası 10-Sarı topraklık 11-Siyek
12-Karaağaç çukuru / Karakış çukuru 13-Alıçlıyazı 14-Kocageriş
15-Kova çukuru 16-Kısrakçı 17-Karga tepesi 18-Uzungeriş 18-Boğa tepesi
19-Çalılı Evliya 20-Höllüklüğündere
“Höllük” temin edilirdi bu dereden otuz, kırk sene önce. “Höllük” eleklenir, tozundan arındırmak için belki savrulur ve ateşte kavrularak çocukların beşiğine konulurdu.
21-Davun tepesi 22-Davundibi 23-Tuzla 24-Kendirgölü 25-Obayeri 26-Pamukluk 27-Bağırsak deresi 28-Ambar Deresi 29-Kurtçu 30-Kurtçu’nun tepe
31-Keh 32-Kehinaltı 33-Sürecek 34-Çorak 35-İkiztepe 36-Gazellitepe
37-Yar tepesi 38-Kabaçakıl 39-Kuşpınarı 40-Yabancı 41-Yenice
Oba Köyü’nü kuran Omarlıoğlu iki yüz sene önce ilk yerleşimi burada, Yenice’de yapmıştır. Sonra Obayeri, sonra Kehinaltı ve daha sonra köyün bugünkü yerinde karar kılınmıştır. Yenice, Halamaz’ın altında Destek Çayı’nın kenarında düzlük, sulak, bitkel toprakları barındıran bir yerdir.
42-Kürt deresi 43-Dutlarbaşı 44-Kumtarla 45-Anahtarcı 46-Kütüklük 47-Yardibi 48-Hayatönü 49-Cevizliyazı 50-Hacı Hüseyinin Dere 51-Kavlağanlık
52-Kırtepesi 53-Kırdibi 54-Gudure / Gudere 55-Kumderesi 56-Melepliyazı
57-Taş Kesiği 58-Taşkesiğinin Tekne 59-Kedideresi 60-Sarıyar 61-Karataş
62-Obanönü 63-Bük 64-Hanönü :
Sepetli geçesinde olup köyümüzün ilk mezarlığı buradadır.
65-Ötegeçe 66-Yunnak / Punar:
“Punar” derken, konuşurken “n” harfi genizden çıkarılırsa arzu edilen mana ortaya çıkar. “Pınar” olarak telaffuz edilmez.
67-Yığmalık 68-Çakmak deresi 69-Çakmak tepesi 70-Capcukbostan
71-Hamamyeri 72-Pöhrenk deresi 73-Ambarlar:
Helenistik dönemde veya Roma çağında bölgede yaşayanlar, Hamamyeri’ndeki hamamların ihtiyacı olan suyu temin etmek için burada “su ambarı” yani “su deposu” inşa etmişler. Yer adını bu ambarlardan alıyor.
74-Dehne 75-Dehnenin dere
Eski dönemlerde tam da burada su ambarı yapılmış. Bugün bu dereden çıkan suyun şifalı olduğuna inanılıyor, özellikle deride oluşan yara, bere, kaşıntı gibi durumlarda derde derman olma ihtimali var.
76-Cibilliyatak:
Bu ad bana Baldıran Yaylası’ndaki “Taşyatak ve
Meşeliyatak” adlarını anımsattı. Davarın geceleyin yattığı yer olarak tanımlamak istiyorum. Cibilliyatak adı da mutlaka benzer bir şekilde meydana geldi.
77-Bademler 78-Düntepe:
Düntepe’de şu anda, 1974 yılında inşaatı tamamlanan köyün İlkokulu var. Bugünlerde kapalı. Oysa köy okulları kapalı olmamalıydı. Oba Köyü’ne İlkokul 1944 yılında yapılmış ve eğitim öğretime o sene başlanmış.
79-Harkınüstü:
Yabancı’dan köye kadar uzanan arkın kıyısı boyunca devam eden yol ve dolayları bu isimle adlandırılmış.
80-Meşelidere 81-Göçmenindere 82-Evinardı 83-Mezarlık / Sakızlık
84-Adilinaralık 85-Kiremitlik 86-Koru 87-Korunun tekne 88-Obadüzü
89-Taşlık:
Bu mevkiden köyün arkı geçiyor, köy yerinde bulunduğu sürece de geçecek, arkın bu kısmında harman sonu dene yıkanır ve etrafa serilerek kurutulurdu. Bu mevki satıldı. Şimdi adı bile unutuldu. Burada sadece köyün ortak malı olarak köy imamı için inşa edilen bina kaldı.
90-Taşlıtarla 91-Bakacağın Keh 92-Cağıştak:
Değirmen taşını döndüren su, bir oluk vasıtasıyla değirmen taşına yönlendiriliyordu. Oluk ağzına kadar dolunca su geri basıyor ve taşıyordu. Bu taşma eylemine ve fiiline birlikte “cağıştak” deniyordu. Su yere düşünceye değin köpürerek bembeyaz akıyordu. Temiz olduğuna inanıldığı için kullanma ve içme suyu buradan bakırlara dolduruluyordu. Yani “cağıştak” kelimesi bir anlamda “şelale” demektir. Oluğun ucundaki çarka su fışkırtan, taşın dönmesine sebep olan delik kısmına da “fısın” derlerdi.
Muhite “Cağıştak” yerine “Değirmenin ora” da dendiğini anımsıyorum. Çünkü orada bahçemiz var.
Bu vesileyle Oba Köyü’nde bilinen su değirmenlerinden bahsetmemek olmaz.
Yığmalık yolunun alt tarafında iki değirmen vardı.
Değirmenlerden biri hala direniyor. Sahibi dünyadan göçeli çok oldu. Değirmenin sahibi, Hebişler boyunun büyüğü ve köye ilk değirmeni kuran ve faaliyete geçiren Reşit Ağa’nın torunu Kadir Demir idi.
İkinci değirmen de bu değirmenin hemen yanındaydı, köyden taraftaydı. Son kırk sene içinde yıkılıp yok oldu. Reşit Ağa’dan oğlu Hacı’ya kalmış olduğunu düşünüyorum. Çünkü değirmeni torunu Mustafa yani nam-ı diğer Sadul da işletmiş. Bu değirmeni Çerkez’in Musa’nın da işlettiğini hatırlıyorum. Sonra Çavuşların Memmed çalıştırdı.
Yığmalık yolunun üst tarafında aynı hizada, elli metre yukarıda, vakt-i evvelde dedemin ağabeyi Halit Hoca’ya ait bir değirmen varmış. Bahçeyi üç kardeş bölüştüklerinde değirmen Halit Hoca’ya düşmüş. O da zaman içinde değirmeni Musalara satmış. En son işletmecisi Çerkez’in Musa’nın oğlu rahmetli Bekir Çavuş’tu. Değirmen hala da onundur. Metruk haldeydi, şimdi yıkılmış, virane olmuş!
Dördüncü değirmen ise köyün en alt yanında, Çonilerin değirmeniydi. Çoni’yi tanımadım. Bu boya “Molla Hüseyinler” de dendiğini bilgi kaynağım söylemişti. Değirmen ve dolayısıyla ailenin evi de köyden üç yüz metre aşağıda, Destek Çayı’nın kıyısındadır. Köylü Destek Çayı’nı “ırmak” adıyla bilmektedir.
Bugün dahi bu değirmen faaliyettedir ve an itibariyle ailenin büyüğü Hasret Gürkan değirmeni döndürmektedir.
*
Yazının bu kısmında GEYDOĞAN KÖYÜ’nde bazı “Yer Adları”nı kaydedeceğim ve “Halk Dili”nde halen geçgel olan Geydoğan Köyü ağzından örnekler sunacağım.
A-Geydoğan Köyü Yer Adları:
1-Girap Yurdu: Buranın adı şu anda “Yeşilöz Yaylası” olarak adlandırılıyor.
2-Çal Tarla 3-Çardaktepe 4-Daşlık 5-Killik 6-Ötebağ 7-Tuzla:
Bu yer adı genelde bölgede davar ve hayvan tuzlanan yere verilen addır. Tuz üretimi yapılan bir yerin varlığına şahit olmadım.
8-Çaltuluk: 9-Çördüklük 10-Davunlu tarla 11-Kirenlik 12-İncirlik 13-Güllücek
14-Çal Baba 15-Sığır Aleği:
Ağlek kelimesini “eğlemek / ağlemek” veya “eğlenmek / ağlenmek” sözcüklerinden hareketle “Eğlek / Ağlek” olarak anlamak lazım.
16-Kömeceviz 17-Civeklik: “Civek” bir tür doğal ottur.
18-Gatırgayalar 19-Kızoğlan Evliyası 20-Körgova 21-Hapan 22-Cingan deresi
23-Yunnak 24-Seçek:
Koyun ve kuzunun birbirinden ayrıldığı yer. 25-Yan Oluk 26-Tolluk 27-Gövelü
28-Seyvanlı yatak 29-Daş yığın 30-Cücük bağı 31-Ulubük 32-Uzun boz
33-Eşek meydanı B-“Bölgesel Halk Ağzı”
Geydoğan Köyü Ağzı Kelimeler:
-Apolyo -Ağartu-Ağu -Saku -İstikan: Bardak -İskembe / İskembi / İskemle / Sandalye -Tol: Arının oğul vermesi durumunda kondurmak için kullanılan çalı.
-Seğirtmek -Yüğürtmek -İt dirseği: Arpacık -Kirincemek -Kirteşmek -Uğunmak
-Aşboğaz -Cazlağa çekmek -Şip -Yoğşuk -Töllek: İshal-Su dökünmek
-Şerbet içmek -Bocurga -Cemse -Ciberük -Emişek -Sütlek -Galadan: Ambarın girişteki küçük gözü. -Ikbala: İkbal kelimesiyle bir bağlantısı var gibi.
“Ikbala! Ne çıkarsa bahtına!”
-İslaf: Hoş -Felle: Bayra: Soku vuracı
-Eyevü: Eyeğü
Enver SEYHAN
Ekim 2020
*
NOTLAR:
-Darma Köyü ile alakalı bilgiler Arkeolog ve Müze Araştırmacısı üstad Ali Önder tarafından derlenmiştir.
Teşekkür ediyorum.
-Oba Köyü ile alakalı bilgiler tarafımdan derlenmiştir.
-Geydoğan Köyü ile ilgili B. Bilge Metin’e ait makale kısa adı “Türklad” olan dergide yayımlanmıştır.
Araştırmacı çalışmasında, köy halkıyla bizatihi, yüz yüze görüşmüş olup yazı diline aktarırken de Geydoğan Köyü halk ağzını kullanmakta itina göstermiştir.
-Geydoğan Köyü’nün tarihi Anadolu’nun manevi fethi içün yola düşen Horasan alperenlerinden Doğan Bey ve Seyyid Ramazan’a uzanmaktadır.
Mücahit olan bu iki zat Geydoğan Tekkesi’nde medfundur.
Oba Köyü’nde genellikle çocukların rahatsızlanması durumunda Geydoğan Tekkesi muteber addedilmektedir. Rahmetli Koca Memmed dedem bir kış günü beni Geydoğan Tekkesi’ne dolandırmıştır.