Yılmaz Sergen
Köylünün imdat çığlıklarını duymamak için hep beraber sağıra yattık. Köylünün tarladan mecburi olarak çıkmasının bedelini sanki tek başına köylünün ödeyeceği zannına kapıldık.
Her şey apaçık orta yerde sonuçlarını market raflarına bakarak görebilirsiniz…
Devletin tarımla iştigal eden ilçelere kadar yaygın kurumları, üniversiteler, mahalli idareler, belediyeler, merkezi yönetim bu çığlıklara duyarsız kalırsa: önümüzdeki yıllarda kapımızın kıtlık tarafından çalınacağına ilişkin onca yazıya ulaşmanız mümkün.
Bahse konu kuruluşlar bu çığlıkları duyabildi mi?
Duyduysanız lütfen ses verin…
Köylüye bırakılan aslında sizlerin yapması gereken öngörüleriniz nedir?
Tarıma ilişkin çözüm üretecek faaliyetlerinizi duymak, sonuçlarını görmek istiyoruz. Sizden esinlenen kuruluşlarda ayıp olmasın diye ya da olması gerektiği için harekete geçecektir.
Kulakları tırmalayan bu çığlıklar arasında gübre fiyatlarındaki acıtan fiyat yükselişleri, akaryakıt, elektrikteki konjonktürel can acıtıcı artışlar diğer girdi fiyatlarındaki kontrol edilemeyen artışların maliyetini köylüye yıkmanın bedelini tüm ülke katlanmak zorunda kalacaktır…
Boşalan raflar, uzayıp giden kuyruklar…
Tüm bunlar yetmez gibi, tarlada neredeyse maliyetine alınan tarımsal ürünlerin market raflarında beşe altıya katlayan fiyatlarla sırıtması olacak gibi değil.
Bu fiyat farkını köylü lehine değiştirecek yasal düzenlemeler yıllardır neden çıkartılamaz.
İthal edilen ürünlere layık görülen fiyatın çok üstünde kendi köylünüzden ürün almanız; ülkemiz için daha hayırlı ve kazançlı olacaktır.
Köylünün omuzlarına yıkılan bu maliyet ve ucuz alımlarla köylüden geçinmek nereye kadar. Beyler deniz bitti, işler paydos etme noktasında.
Köylünün omuzlarını çökerten, katlanılmaz akaryakıt, gübre ve diğer girdilerdeki üretimi bıraktıran artışların yükünü alacak tedbirler acilen alınmazsa, olacakların sorumlusu tedbiri almayanlar olacaktır.
Tarlayı terk eden köylü, tarlasına gönül rahatlığıyla alın terinin karşılığını almış olarak geri dönmesi için her türlü pozitif tedbirler geç olmadan uygulamaya konmalıdır…
Köylüyü rahatlatacak, üretimi kolaylaştıracak
Tedbirleri gecikmeden alınmazsa, market raflarındaki uçuk fiyatları ürünleri arar olursunuz.
Affınıza sığınarak tekraren yazıyorum. Gıda güvenliği beka meselesidir. Tarımın geleceğini dışarıda değil yanı başınızda, kendi topraklarınızda bulabilirsiniz.
Daha fazla gecikmeden top yekun tarımda milli seferberlik yapma zamanıdır.
Yarın geç olabilir…