Amasya İtimat

SONİSA (AKKUŞ, ERBAA,TAŞOVA) KAZASININ SERÜVENİ-4

0
1319

Bu yazımızda tarihi süreçte Nahiyenin durumu hakkında kısa bilgi verdikten sonra; Sonisa Kazası Nahiye’lerinin 15.yüzyıldan günümüze kadar geçirdiği değişimleri değerlendireceğiz.
Nahiye, Osmanlı idarî sistemi içinde livâ ve kazalar dışında doğrudan coğrafî ve idarî birimleri ve bölgeleri ifade etmek için de kullanılmaktaydı. 15 ve 16. yüzyıllarda bazan vilâyetin eş anlamlısı olarak geçer, bazan da vilâyetten daha geniş bir bölgeyi tanımlardı. Ayrıca bu yüzyıllarda özellikle konar göçer grupların yerleştiği belli sayıdaki köyler topluluğu olan “bölük” ve daha çok mülkî ve malî bakımdan küçük köyler topluluğunu hatırlatan “divan” ile de idarî / coğrafî yönden aynı anlamlara gelirdi.(1)
1842’de yeni düzenleme ile idari bölümlendirme yapılmıştır. Böylelikle idari bölümlendirme “eyalet”–“sancak”–“kaza”–“köy” şeklini almıştır.(2) Bu dönemde Sancak ile köy arasında idari birim sadece kazadır. İdari birim olarak Nahiye’ye yer verilmemiştir.
Nahiye, 1864 tarihli Vilâyet Nizamnâmesi ve daha sonra 1871 Nizamnâmesi ile idari bir birim şeklinde düzenlendi. Nahiyelerle ilgili hükümler Cumhuriyet dönemine kadar bazı değişikliklerle devam etti. Cumhuriyet devrinde kazanın alt birimi olarak kasaba ve köylerden meydana gelen idarî birlik şeklinde tespit edildi. 1945’te Anayasa ile nahiye adı da “bucak”a dönüştürüldü. Fakat nahiye tabiri kullanımı sürdü. Nahiyeler,1970’ten sonra görev süreleri dolan, vefat eden veya emekli olan bucak müdürlerinin yerine tayin yapılmayarak tedrîcen teşkilâtı kaldırıldı.(3)
15.YÜZYIL
Sonisa Kazası’nın Nahiyeleri;

1-Sonisa Şehri /Uluköy : Bu günkü Taşova Kazasının doğu kısmını ve Erbaa Kazasının Batı kısmını oluşturur. Nahiye merkezi Sonisa olup, aynı zamanda kaza merkezidir. Toplam 63 köydür.
2-Bölük-ü Felenbel: Bu günkü Taşova Kazasının Kuzeyini oluşturan bölgedir. Toplam 30 köyden oluşmuştur.
3-Nahiye-i Pambuközü:Bu günkü Taşova’nın batı kısmını oluşturmaktadır.Toplam 8 köyden oluşmuştur.
4-Nahiye-i Taşabat (Taşova) Bu günkü Taşova Kazasının Güney kısmını oluşturur. Toplam 23 köyden oluşmuştur.
5- Divan- Frenkhisarı (Sokutaşı): Bu günkü Erbaa kazasının güney kısmını oluşturur. Toplam 12 köyden oluşmuştur.
6- Nahiye-i Kuh-i Karakuş : Kuh-i Karakuş, bu günkü Akkuş kazasının Güneyi, Karakuş/Gökçebayır çayının çevreside kurulmuştur. Sahra-i Karakuş, bu günkü Erbaa-Kelkit çayının kuzeyi, Kuh-i Karakuş’un güneyinde ki bölgedir. Kuh-i Karakuş’un 19 köyden, Sahra-i Karakuş’un ise 12’ den oluşmaktadır. Toplam 31 köyden oluşmuştur. İkisi birlikte Kuh-i Karakuş nahiyesini oluşturur. Burada Divan ile Bölük eş anlamlı olup, nahiye ile idari yönden bir farkı bulunmadığı bilinmektedir. (4)

16.YÜZYIL
Sonisa-Niksar Livası:Bu yüzyılda ‘’Liva-i Sonisa ve Niksar tabi-i mir-i miran’’(3) başında Sancak beyi olmadan liva şeklinde teşkilatlandırılmış ve Sivas (Paşa) sancağına bağlanmıştır.
Sonisa Kazası’nın Nahiyeleri;
1-Sonisa Kazası/Uluköy :1574-75 Tarihli Tahrir Defterinde 64 köyden oluşmaktadır. Nahiye merkezi Sonisa olup, aynı zamanda kaza merkezidir.
2-Nahiye-i Felenbel : 1574-75 Tarihli Tahrir Defterinde 29 köyden oluşmaktadır
3-Nahiye-i Pambuközü : 1574-75 Tarihli Tahrir Defterinde 8 köyden oluşmaktadır
4-Nahiye-i Taşabat(Taşova) :1574-75 Tarihli Tahrir Defterinde 22 köyden oluşmaktadır.
5-Nahiye-i Frenkhisarı (Sokutaşı):1574-75 Tarihli Tahrir Defterinde 12 köyden oluşmaktadır
6-Nahiye-i Kuh-i Karakuş:1574-75 Tarihli Tahrir Defterinde 33 köyden oluşmaktadır. 16.yüzyıl biterken Karakuş’un kayıtlara Sivas Sancağına bağlı kaza olarak geçtiği görülmektedir.(5)
17.YÜZYIL
1-Sonisa Kazası: Bu yüzyılda yeni kazaların ortaya çıkması ile Sonisa Kazası ve merkez Nahiyesi’nin küçüldüğü görülmektedir. Önce Karakuş, sonra Taşabat, Karayaka ve Erek’in kaza olmaları nedeni ile Sonisa hem kaza, hem de nahiye olarak küçülmüştür. Bu süreçte Nahiye-i Felenbel Sonisa Kazasında kalmış, Nahiye-i Pambuközü Taşabat, Nahiye-i Frenkhisarı da Erek Kazasına dahil olmuştur.
2-Kaza-i Erek/Herek : 1455 ve 1575 tarihli kayıtlarda Irak/İrek/Erek adları ile de geçmektedi. Sonisa Nahiyesine bağlı bir köy olan Erek’in kaza olduğu tarih bilinmemekle birlikte 1696, 1703 ve sonraki yıllardaki belgelerde kaza olarak geçtiği ”Niksar, Karayaka, Sonisa, Erek, Taşabat Kadılarına” ve kazalarına diye hitap eden yazışmalardan anlaşılmaktadır. (CDAB:A.DVNSMHM.D… 108-755 H.10.08.1107) ve (CDAB:114-567 H.20.12.1114)
3- Kaza-i Taşabat (Taşova):Taşova’nın kaza olduğu tarih bilinmemekle birlikte, 1644 yılında kaza statüsüde olduğunu arşiv katalog kayıtlarından öğrenmekteyiz. (CDAB:TT.d.. 1265H.27.06.1054/ M.01.08.1644)
4- Kaza-i Karayaka: Karayaka’nın kaza olduğu tarih bilinmemekle birlikte, 1644 yılında kaza statüsüde olduğunu arşiv katalog kayıtlarında görülmektedir. (CDAB:TT.d..1265-H.27.06.1054/ M.01.08.1644) Karayaka, Sahra-i Karakuş’un çekildiği bölge ile ve batısında Yeşilırmak, güneyinde Kelkit çayı, kuzeyinde Karakuş çayı arasındaki bölgede kurulmuştur.
5-Kaza-i Karakuş: Karakuş Kazası’nın, 1600’lü yılların ortalarından itibaren sahray-ı Karaku’ştan çekilmeye başladığı; Kuzey istikametinde, Çarşamba’dan bu günkü Ünye Tekkiraz’a kadar geniş sınırları olan Terme Kazasının Ormanlık alanlarına doğru genişleyerek yeni yerleşimler oluşturmaya başladığı anlaşılmaktadır.

18.YÜZYIL
1-Sonisa (Sanusa/Uluköy) :1701-1800’lü yıllarda Sivas Sancağına bağlı kazadır
2-Erek (Erek Merkez) :1701-1800’lü yıllarda Sivas Sancağına bağlı kazadır
3-Taşabat (Taşova) :1701-1800’lü yıllarda Sivas Sancağına bağlı kazadır
4-Karayaka (Ziğdi Merkez) :1701-1800’lü yıllarda Sivas Sancağına bağlı kazadır.
5-Karakuş (Akkuş) :1701-1800’lü yıllarda Sivas Sancağına bağlı kazadır.
Osmanlıda devleti taşra yönetimi 1730-1839 tarihleri arasında Ayanlık/Derebeylik döneminde Sonisa, Erek, Taşabat ve Karayaka kazalarını tek ayanla idare ettiği düşünülmektedir. Nitekim Devlet arşiv belgelerinde ‘’Sivas’ta Taşabat, Sonisa, ve Karayaka kazalarının ayanı olan Candarlı Deli Bekir ve kardeşi Ömer nam şakilerin mezaliminden bahisle taaddilerinin defi ricasına dair ilam’’ (CDAB:C.DH.194-9660/H.07.09.1206/ M.01.02.1792) belgesinde üç kazanın aynı Ayan’ınidaresinde olduğu görülmekte, muhtemelen aynı havzada bulunan Erek’in de buna dahil olduğu düşünülmektedir. Nüfus kayıtları başta olma üzere Ez-Kaza-i Erbaa ifadeleri bunu doğrulamaktadır.

19.YÜZYIL
1-Sonisa (Merkez Uluköy) :Osmanlıda ilk defa Sultan ll.Mahmud döneminde yapılan nüfus sayım defterinde Sonisa ez Kaza Erbaa olarak geçmektedir.
2-Erek/Herek (Merkez Erek) :Osmanlıda ilk defa Sultan ll.Mahmud döneminde yapılan nüfus sayım defterinde Erek ez Kaza Erbaa olarak geçmektedir.
3-Taşabat (Merkez Tonıba): Osmanlıda ilk defa Sultan ll.Mahmud döneminde yapılan nüfus sayım defterinde Taşabat ez Kaza Erbaa olarak geçmektedir.
4-Karayaka (Merkez Ziğdi): Osmanlıda ilk defa Sultan ll.Mahmud döneminde yapılan nüfus sayım defterinde Karayaka ez Kaza Erbaa olarak geçmektedir. (CDAB:NFS.d..2275/ H.29.12.1246/M.10.06.1831)
13.07.1848 de Nevahi-yi Erbaa Kazası adı ile yeni bir kaza yapılanmasına gidilmiştir.. Sivas’ın İrek, Taşabat, Sanusa ve Karayaka kazalarının Kaza-i Erbaa adı ile birleştirilerek bir müdürlük tahsis edilip, bu göreve Tokatlı Ali Ağa tayin (CDAB:İ… MVL 123-3144- H.11.08.1264/ M.13.07.1848) edilmiştir. Bu birleşmenin yapıldığı tarihde idari birim olarak nahiye bulunmamaktadır. İrek, Taşabat, Sanusa ve Karaya Sivas vilayetine bağlı kazadır. Nevahi-yi Erbaa, dört kaza bölgesinin birleştirilmesini ifade etme anlamında kullanılmıştır.
Ünye kazasının Sancak statüsüne kavuşması ile Ünye Sancağına bağlanmıştır. 1868 de Ünye’nin Sancak statüsü kaldırılıp kazaya düşürülünce, Erbaa Kazası da Sivas (Paşa) Sancağına bağlanmıştır.
Erbaa 1872 yılında ise Sivas vilayetinin Amasya Sancağı‟na bağlı bir Kaza haline getirilmiştir. Bir müddet sonra 1892 yılında Erbaa, Amasya Sancağı‟ndan alınarak Tokat Sancağı‟na bağlanmış ve bu bağlılık günümüze kadar sürmüştür. (6)
Tokat bölgesi, 1864’ten 1880 yılına kadar Sivas vilayetinin önemli bir kazası olup 29 Zilhicce 1296 / 13 Aralık 1879 tarihli padişah iradesiyle Sivas Vilayeti dahilinde sancak (liva) statüsü verildi. Amasya Sancağına bağlı Erbaa Kazası da Tokat Sancağına bağlandı (1892) Tokat Sancağı, 31 Mayıs 1920 tarihinde TBMM. aldığı bir kararla Sivas vilayetinden ayrılarak müstakil vilayet İl (Sancak/Liva) haline getirildi. (7)
5-Karakuş (Merkez Kuz/Akpınar): Karakuş, 1601-1863 Sivas Sancağına bağlı kazadır. 1864 tarihinde Canik Sancağı Ünye kazasının Sancak statüsüne kavuşması ile Ünye Sancağı’na bağlanmıştır. 1868 de Ünye’nin sancak statüsü kaldırılıp kazaya düşürülünce, Karakuş Kazası da Nahiye statüsüne düşürülüp Ünye Kazasına bağlanmıştır. Bu dönemde Nahiye Merkezi Çaldere Köyü Yazlıkbelen Mevkii’ne (bu günkü merkeze) taşınmıştır. Ordu Kazasının 1920 de İl (Sancak/Liva) olması ile Ünye Kazası Ordu İline bağlanmıştır.

20.YÜZYIL
1-AKKUŞ(Karakuş)/ORDU:Karakuş, Ünye Kazasına bağlı Nahiye iken 1954 tarihinde tekrar kaza statüsüne ulaşmış ve Akkuş adını almıştır.
2-ERBAA/TOKAT :1892’den itibaren kaza olarak Tokat’a bağlanmıştır. 1944 Yılında Taşova’nın kaza statüsüne ulaşması ile, Erek ve Karayaka nahiyeleri üzerinde Erbaa adı ile kaza olarak idari statüsü devam etmiştir.
3-TAŞOVA (Taşabat)/AMASYA :Taşabat, 1944 Yılında Sonisa ve Taşabat nahiyeleri üzerinde Taşova adı ile kaza statüsüne kavuşmuş ve Tokat’a bağlanmıştır. Merkezi Yemişenbükü olmuştur.1953 yılında Tokat’tan ayrılarak Amasya’ya bağlanmıştır.

KAYNAKLAR

1)Şahin,İlhan (Nahiye Md)Türkiye Diyanet vakfı İslam Ansiklopedisi 32.Cilt s.307-308
2) Eryiğit, B.H. Doc.Dr.,Kalafat,C.,Osmanlı Devleti’nde 1840 – 1858 Yılları Arasında Taşra Yönetimini Düzenleyen Nizamnameler Üzerine Bir Değerlendirme, hosted by Turkish JournalPark Akademic s.56
3) Şahin,İlhan (Nahiye Md)Türkiye Diyanet vakfı İslam Ansiklopedisi 32.Cilt s.307-308
4)Kıvrım,İ.,Taşova-Erbaa, İstanbul 2014, s.34-35
5.SEZEN,T.Osmanlı Yer Adları, T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAYIN NO: 26, Ankara 2017 s.22
6) Enver Saatçigil, “Dünkü Bugünkü Erbaa”,Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1947, s 17-18
7) Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 14, Sayı: 2, Sayfa: 331-359, ELAZIĞ-2004 TOKAT SANCAĞININ İDARİ DURUMU VE NÜFUS YAPISI (1880-1907) s.333-334
8)CDAB:Cumhurbaşkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, (Osmanlıca Arşiv)

Yorum Ekle