HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI
Genelde itikat ile iman birbirine çok karıştırılır. Çünkü itikat ile iman birbirine yakın kavramlardır ama aynı değildir. Bazen de itikat ile iman eşdeğer olarak kullanılırlar ama eşdeğer değildir. İtikat bir şeye bağlanmak anlamına gelir. Bağlanılan şeyin önemi yoktur. Bağlanılan şey bazen bir batıl da olabilir. Daha çok inanç anlamına gelir. Bu açıdan bakınca dünyadaki bütün insanların hak ve ya batıl bir inancı vardır. Ateistler de dahil herkes yanlış ve ya doğru bir inanca sahiptir. Bildiğiniz gibi kimi puta tapar, kimi şeytana tapar ,kimi yıldızlara tapar ,kimi de paraya tapar. Halk arasında bazıları için kullanılan ‘’itikadı kısa ‘’ diye bir söz vardır. İtikatta kısalık-uzunluk söz konusu yapılırken bu iman için kullanılmaz. İman ise ya vardır ve ya yoktur. İman ise vahiy yoluyla gelen şeylerin tamamının kalben tasdik edilmesi tecrübesidir ve iman eden kişiyi huzura ve sükûna erdirir. İman bilgi ile başlar ve aklın yetmediği ve durduğu yerde devreye girer. Çünkü iman gayb ile ilgilidir. Gaybi bilgiler ise aklın değil vahyin alanına girer. İtikat genelde kelama yani söze dayanırken iman ise duygusal bir tecrübeye dayanır. Başka bir ifadeyle itikat teori iken iman ise bir pratik bir yaşama halidir. Bir yemek örneğiyle somutlaştırmak gerekirse, itikat yemeğin nasıl yapılacağını anlatmak gibi ,iman ise o yemeği yemek gibidir. Akşama kadar yemek yapmayı anlatmakla karnımız doymaz ama yemeği yiyince karnımız doyar. Yine itikatta söylem vardır ama duygu yoktur. İman da ise eylem ve duygu vardır. Bu duygu yaşayanın kalbine işler. İnsanın ruh haline göre zaman zaman iman ziyadeleşebilir. İtikat bilginin konusu olarak davranışa yansımazken iman ise insanı olumlu davranışlara sevk eder. Bu sebeple insanı kemal derecesine çıkarıp kâmil insan yapar. İtikat Allah’ı bilmeye ,iman ise Allah’ı bilmekten öte bu bilgiyi özümseyerek ihsan derecesinde yaşamaya sevk eder. İtikat kitaplardan okunup elde edilen bilgiye dayanırken iman ise çabalayarak elde edilip yaşanılan tecrübedir.
İman ile Salih amel arasında yakın bir ilişki vardır. İman varsa Salih amel de vardır. Aynen bir yerde ateş varsa duman da vardır ilişkisine benzer. İtikadın bir meyvesi yoktur ama imanın bir meyvesi olması gerekir. İtikat meyvesiz ağaca benzer. İmanın en önemli meyvesi ise Salih amelin içinde bulunan güzel ahlaktır. Müslüman olduğu sanılan bir takım kimselerin yaptıkları kötü olaylara bakarak onlar şahsında İslam’ı kötüleyenlere cevabımız olsun için bu ayrımı yapmaya çalıştık. Şimdi anladınız mı onların ki iman değil kuru bir itikatmış. Güzel ahlak olarak meyvesi olmayan bir itikadın hiç kimseye bir yararı olmaz. Bu bakımdan bundan sonra Müslüman görünümlü şahısların yaptıkları olumsuzlukları değerlendirirken bu ayrıma dikkat edip ona göre konuşalım. Son sorum size; bir düşünün bakalım sizin ki itikat mı yoksa iman mı?