Bir çoğumuzun çocukluk yıllarının böyle geçtiği yıllardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Bizim çocukluk dönemimizde,anne ve baba konuşurken çocuklar lafa karışmazdı,büyüklerin işlerine çocuklar asla karışmazdı.
Herkesin görevi belliydi,aile içi kurallar geçerliydi.
Saygı ve hürmet son derece önemliydi hele hele misafir baş tacıydı,okula giderken cebimize harçlık almadığımız günler,aldığımızdan günlerden daha fazlaydı.
Sabahleyin kesinlikle evde kahvaltı yapar öyle giderdik okula..
Hele üstümüz başımız, yok bu iyi yok bu kötü ben bunu giymem bu ne ya böyle filan gibi lafları asla etmez,edemezdik,ne varsa onu giyer giderdik okulumuza,ayrıca üstümüz başımız olduğu içinde şükür ederdik Allah’a
Bir takım yabanlık elbisemiz vardı,özel günlerde giyerdik,yani bayramlarda düğünlerde çarşıya pazara giderken vesaire onlar hep gardolabımızda asılı dururdu,özel günlerin dışında asla giymezdik.
O dönemde dersaneye gönderilmek imkansız gibi birşeydi, zaten dersane filan da yoktu.
Hele oyuncak,ne oyuncağı,oyuncağı olan çocuk bile pek yoktu.
Bu anlattığım yıllar çok eski yıllar değil değerli kardeşlerim!
Bu söylediğim yıllar,daha yetmişli yıllar,o yıllardan bahsediyorum.
Şimdiki anne ve babalar ise çocuklarına en iyi dersaneleri arıyor,araştırıyor ve o dersaneye gönderiyor çocuğunu.
Giyim kuşama gelince,yeni nesil bırakın giyim kuşamın yeni olmasını,marka olmasa giymiyor,bir giydiğini bir daha giymiyor,harçlığı yoksa okula bile gitmiyor.
Bilgisayarı,cep telefonu,envayi çeşit oyuncakları,elbise ve ayakkabılarının çeşitliliği vesaire vesaire olduğu halde okul başarısı malesef düşük.
Hatta günümüzde şunu’da yapabiliyoruz,bir komşumuz müsaitmisiniz size gelmek istiyoruz dese,hayır değiliz yarın çocuğun sınavı var veya yazılısı var diyebiliyoruz.
Oysa bizim çocukluk yıllarımızda böyle olumsuzluklar yoktu.
Bütün imkansızlıklara rağmen ise başarı oranı yüksekti.
Bizlere kimse ders çalış,dersini yap demezdi,herkes görevini bilirdi,dersi varsa bir köşeye çekilir dersini yapardı,çocuk çocukluğunu bilir ona göre hareket ederdi.
Evlerimize kolu komşu yine misafir olurdu,saygı sevgi ve hoşgörü bambaşka bir boyutaydı..
Biz böyle gördük böyle yetiştirildik böyle okuduk böyle çocuk olduk..
Hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum, değerli okurlar.
Sami ASLAN-Şair Yazar