İlçemizin Alpaslan Köyü adını Seyyit Nurettin Alpaslan’dan almıştır.
Nurettin Alpaslan’ın babası Seramettin Mehmet, onun babasının adı ise Kemahlı Ebu Bekir’dir. Soyları ise Horasan’dan gelen Türkler’dendir. Tarihte Taceddinoğulları beyliğini kuran Taceddin Doğan $ah, Seyit Nurettin Alpaslan’ın torunudur. Prof. Osman Turan “Türkiye Selçuklularında Toprak Hukuku Miri Topraklar ve Hususi Mülkiyet Şekilleri” adlı eserinde $eyh Nurettin Alpaslan’ı şu şekilde öğmektedir.
“Ariflerin Meliki, Muhakkiklerin örneği, iyilik ve yardımcıların Efendisi, Alim ve fakirlerin Mürebbisi, Din ve Milletin ışığı İslâm ve Müslümanların güneşi, Melik ve Sultanların Müşaviri” gibi yüksek sıfatlarla Seyit Nurettin Alpaslan’ı övmektedir.
$eyh Seyit Nurettin Alpaslan bir Rufa-i Şeyhidir. İdaresi altındaki köylerden gelen vergi ve kiralar ile Zuday’daki (Alpaslan) arazi, kira gelirleri ile zaviye kurmuş, her gün yemek çıkarmıştır. Bu kurmuş olduğu zaviyede yolcular, misafirler, fakir ve fukaralar istifade etmişlerdir.
Kurmuş olduğu külliyede: Misafirlerin atları ve mutfağa odun getir&n hayvanları için han, misafirlerin ağırlanması için misafir evi, yıkanmaları ve temizlik için hamam, ekmek pişirmek için fırın, kira gelirlerinden toplanan buğday, arpa, mısır, vs. için ambarlar, ibadet için cami, gibi binalar vakfın ve külliyenin ekleridir.
Kendisinin Şeyh ve Alim oluşu sebebiyle Rufa-i tarikatını kurup, zaviyesini açıp, yolcuların, misafirlerin, fakir ve fukaranın gözetilmesiyle köylerin ve şehirlerin insanlarını kendisine çekmeyi ve şeyhliğini kabul ettirmeyi başarmıştır.
Seyyit Nurettin Alpaslan’ın kabri kendi ismiyle anılan Alpaslan Köyü’ndedir. Bir çok tarihi eserin sergilendiği Alpaslan müzesinde Seyit Nurettin Alpaslan’a ait birçok eserde bulunmaktadır.