Amasya İtimat

SAYIM (TAHRİR) 1455 1520/1530 1574/1575 (Enver Seyhan)

0
257
İnsan uzaktan bakınca her şeyi tozpembe yahut karman – çorman veya alelâde görebilir. Hiç de öyle değildir. Devletler tarih içinde birbirinden ve evvelki devletlerden haberdardır. Devlet idaresi ve düzeni konusunda birbirleriyle temas halindedirler. Sayım meselesi de bu konulardan biri ve en önemlisidir.
Osmanlı Arşiv kayıtları çerçevesinde 1455 -1520 / 1530 ve 1574 / 1575 yıllarında kayıtlı Sonisa kazasına bağlı nahiyelerin isimleri:
-Sonusa (Kaza merkezi)
-Taşabad
-Frenkhisarı
-Felenbel
-Karakuş
-Panbuközü
Eyalet, Sancak ve Kaza şeklinde bir idari düzen yerleşmiş olsa da Osmanlı’da Sonusa gibi bazı kazalar sanıyorum ki Sancak niteliği taşıyordu. Kazada Cuma namazı kılınmaktadır. Kadı bulunmaktadır. Bağlı nahiyeler ve köyler yer almaktadır. Nahiye merkezi bir yerleşim yeri olmaktan ziyade bölgeyi ifade etmektedir. Bu gibi kazalarda aynı zamanda belli günlerde pazar kurulmaktadır.
Kaza-i Sonusa 1848 yılına kadar bölgenin idare merkezi olma vasfını korumuştur. Kayıtlardan anlaşılan odur ki bilinen ve geleneğe bağlı bütün zanaat dalları Sonusa kazasında mevcuttur. Ayrıca, civarda bazı köyler halkın genel hacetini karşılayacak düzeyde iş üretmektedirler. Komşu köyler arasında alışveriş de söz konusudur. Tabii olarak çiftçilik dışında demircilik, berberlik, dülgerlik, çobanlık, hizmetkârlık gibi zanaat kolları olmazsa olmazlar arasındadır.
Tarihi antik çağlara dayanan ve ilelebet Türk yurduna dönüşen bölgenin yerleşim yerleri arasında bulunan birkaç köyün adını ifade etmek isterim.
-Sonusa-Zito / Zuday-Kale-Ziğdi-Zilhor-Emeri-Holay-Darma-Hormu / Türkmendamı/ veya ırmak kenarında bir yerleşim yeri.-Bidevi-Hacıpazar-Fidi-Frenkhisarı
Burada adını saymadığım ve halihazırda yeni adlarıyla yaşayan köyleri de anmak isterim; ancak biraz daha araştırma yapmam gerektiğine inanıyorum. Adlarını saydığım yerleşim birimleri kuruldukları günden bugüne değin ayakta kalmayı başarmışlar, belli ki hayat mücadelesini her defasında kazanmışlar; aksi takdirde adları sanları anılmaz olurdu.
Bölgenin doğal etkenler ve afetler dolayısıyla sık sık göç verdiği gerçeğinin yanında siyasi ve güvenlik gibi nedenleri bu hakikatten ayrı ve gayrı tutup yadsımak olmaz.
Bilgi kaynağımın ifadesini burada tekrar etmek istiyorum: “Eski devirlerde bu yörede tabii afetler sıkça vuku bulmuş da bin sene buralara kimse uğramamış ve konup göçmemiş!”
Şartlar tahtında tabii afetleri;
“Allah emri” yani deprem, kuraklık ve kıtlık, mahsul noksanlığı şeklinde ele almak mümkün görünüyor. Ayrıca idari düzende oluşan bozulmaları ve baskıları da göçün nedenleri arasında görmek gerekiyor. Tanzimattan sonra ise yoğun şekilde göç aldığının altını çizmekte yarar var.
NAHİYE kelimesine gelince:
Sözümün başında nahiye kelimesine yüklenen anlamdan söz ettim ama çevre, cihet ve bölge gibi anlamlar ifade ettiğini tekrar belirtmeliyim. Burada bahsi geçen Nahiye sözcüğünü taşıdığı
anlamları bağlamında yorumlamak lazım gelir.
*
SENE 1455
Yerleşim Yerleri Dökümü:
-Sonusa Kazası:
63 köy 14 mezra 13 cemaat
-Taşabad nahiyesi:
23 köy 6 mezra
-Karakuş nahiyesi:
31 köy
-Frenkhisarı nahiyesi:
12 köy 1 mezra
-Felenbel:
30 köy 4 mezra
-Panbuközü nahiyesi:
8 köy 1 mezra
Toplam 167 köy 26 mezra 13 cemaat.
*
SENE 1520
Yerleşim Yerleri Dökümü:
-Sonusa kazası:
64 köy 12 mezra 12 cemaat
-Taşabad nahiyesi:
23 köy 3 mezra
-Karakuş nahiyesi:
30 köy 3 mezra
-Frenkhisarı nahiyesi:
12 köy 2 mezra
-Felenbel nahiyesi:
29 köy 6 mezra
-Panbuközü nahiyesi:
8 köy 1 mezra
Yekün 166 köy 27 mezra 12 cemaat
*
SENE 1574
Yerleşim Yerleri Dökümü:
-Kaza-i Sonusa:
64 köy 6 mezra 9 cemaat
-Taşabad:
22 köy 5 mezra
-Karakuş:
32 köy 5 mezra
-Frenkhisarı:
12 köy 2 mezra
-Felenbel:
29 köy 7 mezra
-Panbuközü:
8 köy 1 mezra
Yekün 167 köy 26 mezra 9 cemaat

*

Bölgemizin 1455 yılında kayıtlara alınmış yerleşim yerleri ve sayılarının 1520 ve 1574 yıllarında yapılan sayımlarda da neredeyse hiç değişmediği aynı kaldığı görülüyor.
Frenkhisarı nahiyesinin bugünkü adı Sokutaşı köyüdür. 1455 yılında nahiye dahilinde 12 köy 1 mezra, 1520 ve 1574 sayımlarında ise 12 köy 2 mezra kaydı yer alıyor. 1928 yılındaki sayımda da köyün adı Frenkhisarı köyü olarak geçiyor. Sokutaşı adının, köyde bulgur ve aşlık / yarma dövmeye yarayan soku taşından ileri geldiği rivayet ediliyor.
Karye-i Frenk Hisarı Tabi’-i Sonisa
(Sonisa kazasına tabi Frenk Hisarı Köyü)
Bağlı 12 adet köyün adı:
(1574)
-Karye-i Karkın : Turhal ilçesine bağlı.-Karye-i Kutlu-Karye-i Yavtaş-Karye-i Serkis-Karye-i İvazlu-Karye-i Yoğun Pelit-Karye-i Salur-Karye-i Taylucak :Tatlucak : Turhal’a bağlı.
-Karye-i Derecik-Karye-i Kamşi-Karye-i Mikail-Karye-i Göl
Kayıtlardan, nahiyenin Cüneyd Bey’in mülkü olduğu anlaşılıyor. Bu husus ayrı bir araştırma konusu olup ileride Cüneyd Bey’in vakıf kayıtlarına ulaşma imkanı bulursam kısaca değinmek isterim.
Mezra, zaviye ve cemaat kayıtları hususuna ise elim ererse eğer başka bir yazıda temas etmek isterim. Kısaca mezra, civar köylerin ekinlik sahasıdır. Cemaat; düşüncede, örf ve adette, ortak paydada bir ve beraber olmak anlamındadır. Kabilenin kendi içinde kendi ilkeleri doğrultusunda yumaklanması da aynıdır. Zaviye ise, tarikat ve ahi zaviyeleri gibi mensuplarının buluşma yeridir. Son asra kadar burada barınma, dini, mesleki eğitim, sohbet muhabbet ve sofra vardır. Çığırından çıkmadan önce bu kurumlar topluma faydalıydılar; her yerde, her oluşumda, her teşkilatta sebepsiz şekilde, anlamsız şekilde, umulmadık şekilde olumsuz, fena, şer ve kötü hal ve davranış ve olaylar meydana gelir. Ancak ve elbette önüne geçmek mümkündür!..
Enver Seyhan
05 Haziran 2022
09 Haziran 2024
*
Kaynaklar:
-BOA TD 54 Sayfa: 61, 69, 74
-AK. MC 092 varak 87b
-Kuyûd-i Kadime Arşivi TD 12
-Suraiya Faroghi

Yorum Ekle