Amasya İtimat

SARI ÇİZMELİ MADEN İŞÇİSİ

0
1490

SARI ÇİZMELİ MADEN İŞÇİSİ
Ömer CELEP
Her felaket bir simge doğurur. Soma’da meydana gelen maden faciası da Sarı Çizmeli maden işçisi Murat Çelik’i Türkiye ve hatta dünya gündemine taşımıştır. Can pazarından kurtulup ambulansa bindirilirken, çektiği travmayı ve içine düştüğü onca korkuyu hiçe sayıp, ambulansın kirleneceğini düşünerek “çizmeyi çıkarayım mı” şeklinde verdiği cevap benim gibi sulu gözlüleri sanırız son derece etkiledi.
Bu cümle ve bu olay hemen her yerde, her ortamda ve her seviyedeki kişilerce dillendirilir oldu.
Esasında Sarı Çizmeli işçinin bu davranışı orada ölenlerin acısını bir o kadar daha katladı. Ağzından o cümle düşer düşmez inanıyoruz ki, insanların yüreğini kıymık saplanır gibi oldu. Yüreklerde acı ve sızı birbirine girdi. Sanırız hemen herkes “aman” deyip gözlerini sıktı ve göllenen gözlerinden iri inci taneleri gibi birkaç damla yuvarlayıverdi.
Aslında o cümle; bir yansımaydı. O; hastanede azarlayan hemşirenin, devlet dairesinde küçük bir işini görmek için, ölen çocuğunun minicik kazağını satıp yol parası ederek ulaştığı memurun, “bu gün git yarın gel” aşağılamasının birikintisiydi. Banka kuyruklarında hırpalanan emeklinin, fabrikada horlanan işçinin, tarlada aşağılanan köylünün, her vesile dışlanan, ötekileştirilen fakir fukaranın yüreğinde taşıdığı ezikliğin yansımasıydı.
Bu sözler; bütün bu ezilmişliğe, dışlanmışlığa, horlanmışlığa, ötekileştirilmişliğe, azarlanmışlığa rağmen devlet malına bakışını göstermesi bakımından önemli. Bu sözler; hak arama adına devletin malını çalan, yıkan, yakan, tahrip eden onu süfli ve siyasi emellerine bedel mahveden, sözüm ona hak sahiplerine (!) rağmen canının önüne koyması bakımından önemli.
Bütün bir milletin yarasını derinleştiren bu sözler; Ağrı Dağı büyüklüğündeki harflerle Anadolu Kıtasının ortasına yazılmalı ve Güneyde Yemen, Kuzeyde Kafkaslar, Doğuda Hindistan ve Batıda Balkanlardan okunacak şekilde anıtlaştırılmalıdır.
Bundan böyle insanımıza; Doktorlar, hemşireler, mühendisler, müdürler, başkanlar, polisler, siyasetçiler, memurlar velhasıl kamu görevi yapan nerde ve kim varsa Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkesin “kim” olduğuna, “nereli” olduğuna, “hangi mezhep” mensubu, hangi “tarikat” ehli olduğuna bakmaksızın hepsini birden büyük bir şefkat ve büyük bir muhabbetle kucaklamalı.
Meydana gelen bu elim kazaya sebep olan kim varsa ve “kim”liği ve sıfatına bakılmaksızın en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.
Bu elim kazada istem dışı arızaları kullanmak suretiyle, olayı fırsata çevirmek isteyen iktidar ve muhalefet kim varsa hepsine birden bu sütundan lanet okuyoruz.
Sarı Çizmeli Murat’ın halis, samimi, riyasız ve aşk dolu bu sözü insanımızın kaynaşmasına vesile olsun temennisiyle, ölenlerimize rahmet ve geride kalanlara sebr ı cemil dualarız.

Yorum Ekle

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz