Amasya İtimat

ORUCU BİZ Mİ TUTMALIYIZ YOKSA ORUÇ BİZİ Mİ TUTMALI VE NEDEN ORUÇ TUTARIZ

0
942

Bu sorunun cevabına düz mantıkla bakıldığı zaman verilecek cevap tabi ki orucu biz tutmalıyız. Ama sorunun cevabına Kur’an ve sünnet açısından baktığımız zaman verilecek cevap orucun bizi tutmasıdır.

Dinimizin emrettiği ibadetlere şekil açısından değil de gaye ve hikmet açısından baktığımız zaman ibadetlerin bize emredilmesinin en büyük amacının bizleri iyi ahlaklı ve kaliteli insan yapmasıdır. Yani bizlerin eline, dilini, gözünü, gönlünü, beynini ve kalbini olumsuz niyet ve davranışlara karşı tutmak ve dizginlemek olduğunu anlayabiliriz. Yani ibadetlerin bizlere emredilmesinin en büyük amaçlarından birinin kendimizi tutmak suretiyle bireysel ve toplumsal planda davranışlarımızı ve ilişkilerimizi güzelleştirip yaratılış amacına uygun olarak kaliteli bir insan yaparak Müslümanlıktan mü’minliğe taşımasıdır. Bildiğimiz gibi en önemli ibadetlerin başında namaz, oruç, hac ve zekat gelmektedir. Namazın emredilmesinin hikmetine baktığımızda Ankebut suresi ayet 45’de “Namazı dosdoğru kıl, şüphesiz ki namaz insanı her türlü kötü alışkanlıklardan alıkoyar.” buyrulmaktadır. Buradan anladığımıza göre namazın emredilmesinin en büyük hikmeti bizim iyi ahlakla ve zararsız bir insan olmamızın istenmesidir. Yine hepimizin bildiği Maun suresindeki ayette namaz kılıp toplumsal sosyal sorumluluklardan olan fakire ve yetime sahip çıkmıyorsak kıldığımız namazın geçersiz olduğu bildirilir. Bu ayetlerden anladığımıza göre namazı kıldığını iddia eden bir insanı namaz iyi bir hale getirmiyorsa orada büyük bir problem var demektir. Yani o kimse şeklen namaz kılıyor gibi görünse bile gerçekte namaz kılmıyor demektir. Yani o namaz o kişiyi Allah’ın istediği adam gibi adam kılmıyor demektir.

Toplum olarak genel halimize baktığımız zaman böyle insanların çokluğunu görebiliriz. Toplumumuzda namaz kılma oranı ile İslam’ın emrettiği iyi ahlaklılık oranının uyuşmadığını, toplumsal ilişkilerimizde hepimiz gözlemliyor ve şikayetçi oluyoruz. Yine bizlere farz kılınan hac ve zekatın da asıl amacının bizleri topluma ve kendine yararlı iyi ahlaklı ve yararlı insanlar yapmayı hedeflemektedir. Esas konumuz olan oruç ibadetine geldiğimiz zaman onun da emredilmesindeki en önemli amacın Allah’ın bizi aç bırakmak istemesi değil bizi oruç vesilesiyle adam etmeye çalışmasıdır. Amaç bu olduğu halde toplumsal hayata baktığımız zaman bu ayda kimileri aç kalmış olur kimileri de oruç tutmuş olur. Eğer ramazanda biz oruç tutarken oruç da bizim elimizi, dilimizi, gözümüzü ve gönlümüzü velhasıl bizi her türlü kötülüğe karşı tutarsa o zaman gerçek oruç tutmuş olur ve Allah’ın rızasını kazanırız. Yoksa ki elimizde açlıktan başka bir şey kalmaz. Peygamberimiz bir hadisinde “Oruç bir kalkandır, oruçlu kötü söz söylemesin. Bir kimse kendisi ile dövüşmek ve sövüşmek isterse iki defa be oruçluyum desin.” şeklinde buyurmuştur.

Son olarak neden Ramazan’da oruç ibadeti emredilmiştir sorusunun cevabına gelince bunun en önemli cevabı şudur; bildiğimiz gibi Kuran-ı Kerim peygamberimize Ramazan ayında indirilmeye başlanmıştır. Yani ramazan ayı Kuran ayıdır. İşte bu sebeple Allah’ın kullarına en büyük ikramı olan Kuran’ın Ramazan’da indirilmesinden dolayı Allah’a teşekkür mahiyetinde Ramazan ayında oruç tutarız. Yani Ramazan’ın kutsallığı Kuran’dan kaynaklanmaktadır. Bu sebeple Ramazan ayında Kur’an-ı kerimi daha çok ön plana çıkarmalı ve şifa olarak tanıtılan kerim kitabı bütün muhtaç gönüllere ulaştırmalıyız.

Hasan APAYDIN

 

Yorum Ekle