Amasya İtimat

Nereden nereye, VEYİS AGA İŞ MERKEZİ…

0
1782

1950’li yılların sonu. Taşova henüz 11-12 yıl önce kurulmuş 2500 nüfuslu küçük bir ilçe. Yeşilırmak ve Yemişen mahallesinden oluşuyor. Köyleri ile birlikte nüfusu: 42 bin.

Bağdat caddesi ticari sahada olmamasına rağmen merhum Veyis (aga) Önal’ın ticari zekası sayesinde caddede adeta bir iş merkezi oluşturulmuş. 1050 metrekarelik bir alanda 11 ayrı sektörde iş kolu harıl harıl faaliyet gösteriyor. Belki de o yıllarda Uludağ, Çamlıca, Niğde gazozu yok ama Veyis aganın gazozu bölgede ün yapmıştı.

Simit fırını, pasta imalatı, renkli kilim üretimi ve ipek böcekçiliği, köftecilik, otel, hayvanlar için han, öğrenci pansiyonculuğu, gazoz imalatı, bisiklet kiralama, cip nakliyeciliği (o yıllarda taksi Taşova’da yok, taşımacılık ciple yapılıyor) Pazar yeri için Terazi ve çadır kiralama.

Taşova 60 yılda nereden nereye gelmiş yorumunu sizlere bırakıyoruz. 18 yıl önce ticari saha olan Bağdat caddesinin ticari sahalı hemen akabinde kaldırılmış ve bu caddemiz hala ticari saha değil. 7 mahalleye ulaşan Taşova’da bir çok cadde ticari saha olmak için bekliyor.

Başyazarımız Naci Konyar o dönemi “Hacı Muhsin” başlıklı makalesinde bakın ne güzel tasvir etmiş: “Ve o sokakta bulunan bahçeli evlerden birinin farklı bir durumu vardı.Veyis ağaların evi  arsası küçük bir sanayi sitesi gibiydi. Çünkü o evin sınırları içinde on bir iş kolunda üretim ve hizmet veriliyordu;Ön tarafta Bülbül teyze iki odalı evinin birinde tahta tezgahında kilim dokuyordu. Diğer odada topal Dursun adıyla maruf abimiz simit ve nefis un kurabiyesi imal ediyordu. Aynı evde evin reisi Mustafa dayı hafta günleri ilçe pazarında satacakları köfteyi hazırlıyorlardı. Altmışlı yıllarda aynı evin yan tarafında gazoz imali yapılıyordu.”Yeni Hayat Gazozu” adıyla tanınan gazozu bizler ilçe meydanı dene pazarının bir köşesinde “Yakma milleti Muhsin” bağırışları ile Veyis ağanın testere ile açtığı gazozların dışarıya taşan köpükleri ile içenlere takdim ettiği o manzarayı hatırlıyoruz.

O arsada iki odada köyden okumak için gelen öğrenciler kalıyordu. Yani pansiyonculuk yapılıyordu. Bahçenin orta kısmında yer alan Dut ağaçlarının yapraklarından ipek böcekçiliği yapılıyordu. Bahçenin boş kalan bir başka bölümü ilçe pazarına gelen vatandaşların at ve eşeklerinin park yeriydi. Yani hancılık yapılıyordu. O arsada bisiklet ve de Pazar için terazi ve çadır kiraya veriliyordu. Baskül ile tartım yapılıyordu. Veyis ağa otel işletmeciliği yapıyor oğlu Fevzi abi ciple nakliyecilik yapıyordu. Ve aynı zamanda ayrıca her akşam Muhsin ve Kemal’in ahıra sokmakta zorlandıkları at ve taylara ait olan ahırları mevcuttu.

Kısaca Veyis ağanın sokağımızdaki o arsasının içinde küçük çapta tekstilden gıdaya ,nakliyeciliğe,çiftçiliğe kadar  değişik iş kollarının olduğu bir hayat üniversitesi vardı.Veyis ağanın çocukları da bu okulda staj yapan öğrencilerdi.”

Bu vesile ile Veyis amcamızı, evlatları: Fevzi Muhsin ve Kenan Önal, torunları Kani Önal ve Hayati Önal’ı rahmetle anıyoruz.

Yorum Ekle