Amasya İtimat

MUTFAKTA YANGIN VAR, GEÇİNEMİYORUZ. MEMUR VE EMEKLİYE EK ZAM ŞARTTIR.

Türk  Eğitim Sen Taşova şubesi üyeleri Taşova  İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hizmet binası  önünde 8 Aralık Çarşamba günü Öğretmenlik Meslek Kanunun çıkarılması ve ek zam.  konusunda bir açıklama yaptılar.

Taşova  Türk   Eğitim Sen şube temsilcisi Gül Ahmet Yolaçan hazırlanan   basın açıklamasını okudu: Açıklama aynen şöyle:

 

”ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNİN SONA ERMESİNİN HEMEN ARDINDAN TBMM’YE GETİRİLMELİDİR.
Türk Eğitim-Sen olarak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve mesleğin statüsünü sağlam bir zemine kavuşturacak bir meslek kanunu talebimizi yıllardır ortaya koyuyoruz. Bu doğrultuda Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu desteklediğimizi ifade etmiştik. Tabi bu desteğimiz, devlet memuru olmamız hasebiyle sahip olduğumuz mevcut hak ve kazanımlarımızın baki kalması kaydıyla olacaktır. Öte yandan hazırlıkları tamamlandığı söylenen Meslek Kanunu’nun eğitimin paydaşlarıyla henüz paylaşılmamış olmasını da anlayabilmiş değiliz. Kapalı kapılar arkasında süreç yürütülmesini kabul etmiyoruz. Meslek Kanunu’nun bir an önce paydaşlar ve kamuoyu ile paylaşılması noktasında Bakanlık’tan bir an önce adım atmasını bekliyoruz.
Ayrıca şu hususu da özellikle vurguluyoruz ki; eğitim çalışanları 23 Ekim 2018 tarihinden beri beklemektedir. Söz verildiği halde üç yılı aşkındır Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili somut bir adım atılmamış olması kabul edilemez bir durumdur. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. Bundan dolayı bu konuda daha fazla gecikme yaşatılmamalı ve 2022 bütçe görüşmelerinin tamamlanmasıyla birlikte meslek kanunu TBMM gündemine getirilmeli ve derhal yasalaşmalıdır. Bu konuda TBMM’deki tüm partilerin katkısını beklediğimizi ifade ediyoruz.
Bu minvalde Meslek Kanunu’nda olmasını talep ettiğimiz hususlar özetle şu şekildedir:
-Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, eğitim-öğretim hizmetlerinde tek istihdam modeli kadrolu öğretmen olmalıdır, öğretmenlerimiz öğretmen odalarında bölük pörçük edilmemelidir.
-Öğretmen atamaları KPSS puan üstünlüğüne göre, mülakat yapılmadan gerçekleştirilmelidir.
-Kariyer basamakları; 10 yıl öğretmenlik yapan UZMAN ÖĞRETMEN, 20 yıl öğretmenlik yapan BAŞÖĞRETMEN olarak düzenlenmeli ve kesinlikle sınavsız olmalıdır.
-Eğitim kurumlarına müdür ve müdür yardımcısı olarak atanacaklar sadece yazılı sınavla belirlenmelidir.
-Başarı, üstün başarı belgeleri objektif kriterler belirlenerek uygulamaya geçmelidir.
– Ek ders ücretleri %100 artırılarak öğretmelerin rahat bir nefes almaları sağlanmalıdır. Bu oran Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı oranda yansıtılmalıdır.
-Vergi dilimi uygulamasına son verilmeli tüm eğitim çalışanlarının gelir vergisi %15’te sabitlenmelidir.
-Tüm öğretmenlerin aylık karşılığı ders saati 15 saat olmalıdır.
-Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilecek şekilde düzenlenmelidir.

-Anayasa ve DMK’nın iş güvencesi ile hükümleri kanun metninde mutlaka yer almalıdır.

-Elverişsiz koşulların hâkim olduğu bölgelerde görev yapan öğretmenlere brüt bir asgari ücret ile brüt iki asgari ücret arasında Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmelidir.

-Anadolu Öğretmen Liselerinin tekrar açılması için düzenleme yapılmalıdır.

-Öğretmenliğe atananların AKS (Adaylık Kaldırma Sınavı) kaldırılmalıdır.
-Nöbet ücretleri meslek kanununda düzenlenmeli, tutulan her bir nöbetin ücreti en az 6 saat olmak üzere verilmelidir.
-Eğitim çalışanlarının şiddete maruz kalmaları durumuna göre önleyici tedbirler ve caydırıcı müeyyideleri içeren düzenlemeler mutlaka Meslek Kanunu ile belirlenmelidir.
-3600 ek gösterge konusu tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde mutlaka düzenlenmelidir.
– Bakanlığa bağlı tüm kurumlarda, öğretmenlerin atama ve nakil düzenlemeleri ile ehliyet ve liyakati esas alan yönetici atama sistemi mutlaka Meslek Kanunu’nda yer almalıdır.
Ümit ediyoruz ki, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte, öğretmenlik mesleğinin muhatap olduğu mevzuat parçalı olmaktan kurtarılacaktır.
Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi; Türk Eğitim Sen olarak, mesleğin statüsü sağlam ve yasal bir zemine kavuşturacak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak tedbir ve düzenlemeleri hayata geçirecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu destekliyoruz. Ancak, mevcut hak ve kazanımlarımızı riske atacak gelişmelere karşı da gereken her türlü hukuki ve demokratik hakkımız kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

MUTFAKTA YANGIN VAR,GEÇİNEMİYORUZ.
MEMUR VE EMEKLİLERE EK ZAM KAÇINILMAZ OLMUŞTUR.
2021 Ağustos ayında yapılan, 2022-2023 yıllarına ait; 6. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde yapılan anlaşmaya göre memur ve memur emeklilerinin maaşlarına,

2022 yılı için ilk altı ay %5, ikinci altı ay %7, artı enflasyon farkı

2023 yılı için ilk altı ay %8 ikinci altı ay % 6, artı enflasyon farkı zam yapılması kararlaştırıldı.
4 milyon memur ve 2 milyon 2 yüz bin memur emeklisinin 2022 ve 2023 yıllarına ait mali ve sosyal haklarını belirleyen 6. Dönem toplu sözleşmesine Memur-Sen, İleriyi göremeyerek,kimseyi de dinlemeyerek imza atmış,bir de üstüne memur ve emeklilere yüksek zam verildiği gibi yanlış algı oluşturma yoluna gitmiştir. Daha sözleşme süresi başlamadan enflasyon %21’ lere yükselmiş, Fiyat artışları ile zamlar cebimize girmeden erimiştir.
– 2021 Ekim ayı itibariyle son bir yılda 4 kişilik ailenin zorunlu harcamaları aylık 1.747,29 TL artmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Ekim 2021 fiyatlarına göre tek kişinin yoksulluk sınırı 4.514,13 TL, Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 9.373,14 TL olarak belirlenmiştir. Enflasyonun Aralık ayında açıklanan oranı %21.31 çıkmış, alım gücü iyice düşmüştür.
TÜİK verilerine göre, 2021 yılı Kasım ayı sonu itibariyle yıllık TÜFE %21,31 iken (ENAG) Bağımsız Enflasyonu Araştırma Grubu TÜFE’yi %58,65 olarak açıkladı. Piyasalarda zamlar %100’e dayanmışsa TÜİK’in %21,31 rakamına kim inanacak? Çarşı ve pazarda %50’nin üzerindeki bir enflasyonu biz zaten hissediyorduk.

Görüldüğü gibi TÜİK’in enflasyon rakamları yine gerçeği yansıtmıyor. Ancak bizim maaş zamları TÜİK’e göre yapılıyor.
Dolayısıyla alım gücünün giderek düştüğü, enflasyon rakamlarının ortada olduğu bu dönemde tüm öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarına ve kamu çalışanlarına son bir yıldaki kayıpların telafisi için en az 1000 TL seyyanen zam yapılmalı, %3 refah payı maaşlarına eklenmelidir.
MEMUR ,EMEKLİ PERİŞANDIR.EK ZAM KAÇINILMAZDIR. TÜRKİYE KAMU SEN VE TÜRK EĞİTİM SEN EK ZAM TALEBİNDEN VAZGEÇMEYECEK,EK ZAM VERİLENE KADAR EYLEMLERİNE DEVAM EDECEKTİR.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Yorum Ekle