Mülkbükü köyü Muhtarı olarak görev yapmaktayım. Yeşilırmak ölüyor. Kontrolsüz olarak bırakılan kimyasal atıklar, arıtma tesisi olmadan direkt Yeşilırmağa bırakılan kanalizasyon atıkları 27 Kasım 2018 günü ırmağın Amasya’dan geçen bölümünde binlerce balığın ölümüne neden oldu. Yetkililerden her zaman ki gibi ses yok.
Su hayattır diyoruz ama habire suyu kirletiyoruz.Hiç bir siyasetçiden çıt çıkmıyor.Kirli su yüzünden Mülkbükü, Çılkıdır, Gemibükü ve Andıran köylerinde bulunan 30 bin dönümlük araziye ve hayvanlarımıza zarar vermektedir. Bu köylerimiz üreten köylerimiz olup, bacasız fabrikalardır.Ne Tarım ilçe müdürlüğü, ne ziraat odaları, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları olayı görmezlikten gelmektedirler. Ziraat zamanı nedense havadan uçakla ilaçlama yapmak akıllarına bir türlü gelmez. Bu kuruluşlar isterlerse bu projeyi hayata geçirebilirler.Devleti temsil eden kuruluşların müdürleri, siyaseten gelen seçilmişler, seçimle gelir, seçimle giderler. Adeta deniz dalgasına benzerler. Seçmenin beynini imar edemezler.Seçimden seçime ortaya çıkıp, sosyal adaletten bahseder, seçimden sonra seçmeni unuturlar. Bir gönül köprüsü kuramaz, bir kaç eğitimsiz, yağcı ve kuyrukçularla yola devam ederler. Siyaset hırsızlığı yapar, kuytu yerlerde mıy mıy konuşurlar. Bunlar halkın karşısında konuşamaz, çünkü dillerini arı sokmuştur. Bir gecekondu bile yapamazken, Mimar Sinan’ı beğenmezler. Yobazlar balık pazarına gider ama Yeşilırmağa bakmazlar. Siyasetçiden İşkurdan işe girebilmek için ceket düğmelerler. Siyasetçiler ise İşkuru babadan kalma fabrika gibi görürler.
Eğitimsiz insanları kolay kandırırlar. Avrupa’da köpekler eğitilmiş kırmızı ışıkta bekliyor. Biz hala seçtiğimiz siyasetçilere ceket düğmeliyoruz. İnşallah sonumuz iyi olur ama yarınlara güvenle bakamıyoruz. Dünya coğrafyasına bakınca Ortadoğu’da devlet yok, millet var ama oluk oluk kan akıyor. Örneği: Irak, Suriye, Libya, Yemen.
Ben yine de önce devlet, vatan ve bayrak diyorum. Tek tesellim: Hükümetler seçimle gelir, seçimle gider ama devletimiz hep 18 yaşında…