Amasya İtimat

MUHALEFETE SAYGI

0
38

On dokuzuncu Yüzyıl filozoflarından John Stuart Mili, “Muhalif fikirleri bilmeyen bir kişinin, kendi fikirlerine sıkı sıkıya sarılması, fikirleri gerçekten doğru dahi olsa, makul bir davranış değildir.


 


Bir fikrin ifade edilmesini yasaklamak, insanlığın hem bugün ki nesline, hem de gelecek nesillerine o fikrin, hem de taraftarlarına karşı işlenmiş büyük bir kötülüktür. ” (1) demiştir.


Bilimsel gelişmenin ve demokrasinin temeli düşünme, düşündüğünü söyleme ve yazma özgürlüğüdür. Özgür olmayan toplumlarda bilimsel gelişme mümkün değildir. Her türlü gelişmenin temelinde özgür düşünce vardır. Bir ülkede insanlar ne kadar bilgili, doğru düşünceli ve bu fikirlerini hiçbir baskı altında kalmadan, korkusuzca, özgür olarak söylüyor ve yazabiliyorsa,   o ülkede “Gerçeklik stoku ” artar. Özgür düşünceli, bilgili yurttaşların oluşturduğu ülkelerde; yararlı muhalefet ve modern, katılımcı demokrasi oluşur.


 


Liberal devlet felsefesinin ve demokrasinin en güçlü savunucularından olan filozof John Locke ” Bilgilerimiz asla mutlak, mükemmel ya da düzeltilemez değildir; fakat bilim ve mantığın yardımı, doğa ve aklın araştırılması yoluyla cehaletimizi azaltabiliriz.” (1) demektedir.


 


Karşıt fikirleri dinlemeden, anlamadan, araştırmadan yanlış demek demokrasi ile bağdaşmaz. Daha mutlu yaşayabilmemiz; daha bilgili, daha özgür düşünceli, daha iyiyi, güzeli, doğruyu araştıran bir akla sahip olmakla mümkündür. Araştıran, inceleyen, gözlem ve deney yapmasını bilen, düşünen, doğru bilgileri; özel yaşamında, siyasi, sosyal ve iktisadi alanda uygulayan insanlar sayesinde bir ülke kalkınır. Sokrates “İncelenmeyen hayat, yaşamaya değmez.” demiş, İnsan, zaman zaman kendi düşüncelerini, davranışlarını, eylemlerini incelemeli, gözden geçirmeli, özeleştiri yapabilmeli, hatalarını, eksikliklerini bilmeli, düzeltmeli, kendini yenilemeli ve yaşamını daha doğru bir şekilde düzenlemelidir. Yine bir gerçek vardır ki, doğru fikirler zıt fikirlerin birbirleriyle tartışması, mukayesesi neticesinde ortaya çıkar ve doğruluk kazanır.


 


Muhalefetsiz demokrasi olamaz. Muhalefete önem vermeyen yöneticiler hata yapmaya meyilli, kendisini ve ülkesini riske sokabilecek kimselerdir.


 


Bilime dayalı, sürekli kendisini yenileyen, muhalefete değer veren, halkın özgür iradesi ile seçilmiş meclisler tarafından yönetilen, çoğulcu, daima alternatifi bulunan, halkın can ve mal güvenliğini, temel hak ve özgürlüklerini, sürekli gelişmesini, mutluluğunu sağlayan, modern demokrasilerde, sürekli barış ve güvenli yaşam olur.


 


1. Siyasi Düşünce Tarihi, David Thomson, Metrepol Yayınları.


 

Yorum Ekle

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz