Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları’nın Eğitim ve Kültür yuvası olduğunu herkes bilsin! MHP ve Ülkücüler bu Ülkenin sigortasıdır. Ülkücünün olmadığı yere başkaları ve hainler gelir. 15 Temmuz’da birilerinin aklı başından gitti değil mi? MHP ve Ülkücüler her zaman dün olduğu gibi bu günde demokrasiyi yaşam tarzı ve hayatının bir parçası kabul eder. Milliyetçi Hareket Türkiye’dir, Türk milletidir, kardeşliğin simgesi, barış ve huzurun hilallerle süslenmiş güvencesidir. Ülkücüler büyük ve şanlı Türk tarihinin doğurduğu Allah ve Resulüne sunduğu ulvi insanlardır.
Darbeleri Ülkücü hareket iyi bilir 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan darbe en çok camiamıza zarar vermiştir. Vatanın bekası için canını veren şehitlerimiz ve gazilerimiz vardır. Şunu söylemek isterim ki, başta iktidar partisi olmak üzere tüm halkımız bu darbe girişiminden ders çıkarmalıdır. Kurunun yanında yaşlar yanma malıdır. Ortada somut deliller olmadan memurlar, işçiler, açığa alınıp ihraç edilmektedir. Suçlular cezasını çeksinler ama Devletimiz yetkililerinden temennimiz hassas süreçten geçerken kimse mağdur edilmemelidir. AKP önce kendi içini temizlemeli cemaat temizliği yapacak olanların da temiz olması gerektiğine inanıyorum. Gülen cemaatine daha önce destek olan cemaatin içerisinde yer alanlar için ‘’pişman oldum, kusura bakmayın, sıyrıldım’’ demek yetmiyor. Bu sözlere insanlar itibar etmiyor. Başlangıç sadece 17-25 Aralık değil ilk günden itibaren bunlarla kimin ne ilişkisi varsa mal varlığının incelenmesi ilişkilerinde gizlilik varsa tespit edilmesi, üzerine gidilip suçluların ortaya çıkarılması gerekir. Günümüz de yurttu, kurstu, burstu, sınavdı her adımda her köşede bunlar vardı. Bunlardan değilseniz bazı haklardan mahrum kalıyordunuz. Daha kötüsü santaj, montajlara maruz kalınıyordu. Yani bir ara insanlar fetocu olmaya maruz bırakılıyordu. Şimdi tam aksine gücü olanlar fetocuların kendileriyle birlikte olup bugün bu yapıdan kurtulmak isteyenleri fetocu diye fişleyip, ihbar edip cezalandırmaya çalışıyorlar. Bunlara dikkat etmek gerekir. Yani soruşturma ve cezalandırma aşamasında bile kendi hükümlerini uygulatıyorlar. Pişmanlığın şartları itiraf ve ihbarda bulunarak altındaki ve yanındakileri haber verecek bu güne kadar yaptıklarını üzerindeki bilgi, belge mal varlığı neyse Devlete verecek pişman oldum deyip bildiklerini anlatacak, ben bu işte yokum deyip arınacak. Birilerini koruyarak birileri cezalandırılmasın. Bu adalet bir gün herkese lazım olur. Bu iş adalete, ahlaka uymaz, işin ciddiyetini zaafa uğratır. Suçsuz insanları suçlamakta çok dikkatli ve titiz davranmalıdır. Suçsuz insanlar hainlikle suçlanırken, suçluların himaye gördüğü bir anlayış tüm anlamı ile felakete sebep olur. Korunan kişileri ya da kurumlara yarar sağlamaz. Önemli olan kasıt ve ihmal olmasın herkes hak ettiği gibi cezalandırılsın, mazlumlar korunsun, zalimlere de merhamet edilmesin.