Amasya İtimat

LAMBADA TİTREYEN ALEV ÜŞÜYOR…

0
5799

Aşkın kâğıda yazılamayacak kadar kutsal ve anlatılmaz bir zirve olduğunu, kalemin eli terk edip kalp ile bütünleştiğinde, insan fiziğinin ve kimyasının topyekûn değiştiğini izah etmek zordur bilirim. Dahası mezara gidecek nice aşkların dünyalık merhaba demeden vakit geldiğinde sessiz ve sedasız dünyayı terk ettiğini de bilirim. 


İşte o an lambada titreyen alevin üşüdüğünü haykıracak kadar yiğit olmanın, yanışın ve dahi aşka hudut çizilemeyeceğini izahın kendi içinde yaşanmışlığın hücrelere dağılışını anlamak ve hissetmek zor değildir.


Çok meşhur bir türkü olarak dillerden düşmeyen Mihriban şiirinin birkaç dizesiyle Abdurrahim Karakoç’a ulaşmaya çalışıyorum. Şiir ve Abdurrahim Karakoç. Onu anlamak için yıl yıl hayatını bilmek ve şuan neden o dozda yeni şiirlerin çıkmadığına ulaşmak gerek.


“Tarife sığmıyor aşkın anlamı  Ancak çeken bilir bu derdi, gamı  Bir kördüğüm baştan sona tamamı…  Çözemedim… Çözülmüyor Mihriban”


Tarife sığmaya aşkın derinliğinde çözülmeyen ne varsa kendi sessizliği içinde toprağa giden çekilebilir ve çekilemeyenler mısra mısra beyitleşir. Beyit beyit kıtalaşır.


19 Nisan 2012 Perşembe günü ikindi sonrasında Sincan İlçe Kaymakamı Ufuk Seçilmiş, Türkçe Sevdalıları Derneği Başkanı Uğur Kılıç, Sincan Nurgül-Zambak Kitabevi sahipleri Özkan ve Özgür Taşdelen kardeşler ile beraber Abdurrahim Karakoç’u evinde ziyaret ediyoruz.


Ziyaret öncesi yaptığın telefon görüşmelerinde üstadın hastanede olduğunu ve 18 Nisan 2012 Çarşamba günü taburcu olacağını kendisinden öğreniyor ve ziyaret için müsaade alıyorum.


Karakoç’u 1980 öncesinde genç olanlar farklı, 1980 sonrası nesiller farklı tanımlayabilirler. Birinci bölümde olan ben bütün şiirlerini defalarca okur, birçok şiirini ezbere bilir, kültür programlarında ve gecelerde topluluğa okumaktan büyük keyif alırdım.


Şiirin devamında seyircilerden normalüstü alkış aldığımda nedenini bilirdim. Dinleyiciler elleri kızaracak kadar birbirine vurduklarında iki ayrı yorumcuyu beraber alkışlamış olurlardı. Şiirin yazarı o yılların ve dahi bugünün tartışmasız en büyük şairlerinden biri olan hocayı, diğeri harika bir yorum yaparak dinleyicilere yorumuyla duygu yükleyen bu garibi alkışlarlardı.


Karakoç’un da içinde olduğu ne geceler yaptık bilenler biliyor. “Vur Emri, Tohdur Beğ, Hâkim Beğ, Mihriban, Hasan’a Mektuplar, Hak Yol İslam Yazacağız.” Bu sayıya onlarca ilave yapabilirim. Biz bu şiirlerle büyüdük, gururla okuduk, milli duygularımızı şaha kaldırdık, dağa taşa mısraları sloganlaştırarak yazdık.


Üstadı halen o duygularla anar, ismini duyunca mısralarını okur, dualar ederiz. Bizde hakkı vardır. 1980 sonrası nesil anlattıklarımdan daha farklı tanır. Üstad olgun yaş şiirleri yazmaya başlamıştır.  . 


Gazete yazarlığı da yapan Karakoç ülkemizin en iyi milli şairlerinden biridir. Bir adım öte gidip o yaş grubu şairleri tek tek incelediğimizde avuçlarımızı hemen dolduracak kadar ismi hemen saymaya başlarız.


Üstad bizi karşılamaya hazır. Misafir odasında kanepeye uzanmış. Nefes problemini çözmek için oksijen takviyesi yapıyor. Belli ki ciğerlerde problem var. Ayağa kalkmaya, kanepeye oturmaya çalışıyor hemen müdahale ediyoruz. Biz ona eğilebildiğimiz kadar yakınlaşıyor ve ellerinden öpüyoruz. Kısa bir süre sonra cihaz alınıyor ve yaklaşık bir saat sohbet ediyoruz. Kümbet dergimizin 47. sayısında Mehmet Nuri Yardım’ın üstadla gerçekleştirdiği söyleşiyi yayınlamıştık. 48. sayımızı inceliyor ve beğeniyor. Mutlu oluyor.


“Her sayıyı bana ulaştırın” diyor. Eyvallah hocam diyoruz. Dergimizin yayın kurulu üyesi de olan Uğur Kılıç görevi üstleniyor.


İlçe kaymakamının aramızda olması ziyareti güzelleştiriyor. Gülümsüyor. Onca rahatsızlığını unutup kaymakamlar ve valilerle yaşadığı birkaç güzel hatırasını aktarıyor. Uğur Kılıç ziyaretin tamamını not alıyor. Kümbet dergimizin 49. sayısında bu ziyaret okuyucularla paylaşılacak. Resimlerle bu ziyareti süslüyoruz. Kaymakam bey kendisinden isteği olup olmadığını birkaç kez yineliyor. Gülümsüyor, gülümsüyoruz. Bu ziyaret onu çok mutlu ediyor. Daha ayrılmadan rahatsızlığının geçmesi için duaya başlıyoruz. Lambada titreyen alev hiç sönmesin. 


 Allah size şifa versin hocam.


 


 

Yorum Ekle

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz