HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI
İnsanoğlu kendi kafasına göre bir takım kutsallar icat eder. İslam’a göre kutsal olan sadece ve sadece Allah’ın zatıdır. Allah el-Kuddüstür. El-kuddüs dokunulamaz ve kuşatılamaz olandır. Yalnız Allah’ın dokunulamaz olması ulaşılmaz ve ulaşılamaz olması anlamına gelmez. Zira Allah kuluna şah damarından daha yakındır. Kulu Allah’a, Allah’ta kuluna hemen ulaşabileceği kadar yakındır. Kulunun kendisiyle arasına aracılar sokmasını ‘’şirk’’ olarak adlandırmış ve şirki en büyük günah olarak nitelemiştir. İhlas, Allah’a aracısız kulluk etmektir.
Kur’an-ı Kerimde Allah, çeşitli isimlerle anmaktadır. Bunlar ‘’Kur’an, Furkan, Kitab, Zikr, Hadis, Ahsenül hadis, Nur, Ruh’’ isimleriyle geçmektedir. ‘’Mushaf, Huda, Hakim, Tenzil, Kelamullah, Vahy’’ gibi çeşitli isim ve sıfatlar kullanılmıştır. Bunlardan başka da isim ve sıfatlar vardır ama kutsal anlamına gelen isim ve sıfatı yoktur. Kur’an kutsalı Allah ile sınırlandırmıştır. Kur’anda Kuddüs ismi iki yerde gelir ve ikisinde de Allah’a isnatla gelir. Birincisi Cuma suresi birinci ayet, ikincisi ise Haşr suresi yirmi üçüncü ayettir.
Kur’an-a göre kutsal ayrı, mukaddes ayrıdır. Mukaddes (mübarek kılınmış) anlamına gelir. Mesela İsra suresi birinci ayette Mescidi Aksa için ‘’etrafı mübarek kılınmış’’ sıfatı geçmektedir. Kabe ise ‘’Beytullah’’ olarak geçmektedir. Bizler Kâbe’ye kutsal Kabe yerine mübarek ya da mukaddes diyebiliriz. Aynen bunun gibi kutsal topraklar yerine mukaddes ya da mübarek topraklar denmelidir. ‘’Mübarek kılınmış’’ lafzı ismi mef’uldür. Bu da Kuddüs özne olan Allah’ın nesnesidir.
Esas sorumuza gelince Kur’an-ı Kerim kutsal kitap değil, Kuddüs olan Allah tarafından takdis edilmiş mübarek bir kitaptır. İçinde astronomi, biyoloji, coğrafya, tarih, fizik, jeoloji, psikoloji ve diğer bilim dallarıyla ilgili bilgiler de olsa bir bilim kitabı değildir. Mehmet Akif Ersoy’a ait olan ‘’İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin. Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.’’ Mısralarında belirtildiği üzere ölüler yani mezarlık kitabı hiç değildir. O zaman ne kitabıdır diye soranlara cevabımız Yasin suresi 70. Ayette belirtildiği gibi yaşayanları uyarmak ve onlara doğru yolu göstermekte rehberlik etmek için gönderilmiş bir hidayet kitabıdır. Yine Bakara suresinin ilk ayetlerinde belirtildiği gibi ‘’hüden lil müttekın’’ yani muttakiler için hidayet rehberidir. Böylece Kur’an ulaşılmaz ve dokunulmaz bir kitab değil, ulaşılabilir ve dokunulabilir ve bize hayat yolculuğunda kılavuzluk eden ve kainat ayetlerini okumamıza yardımcı olan mübarek bir kitaptır.
Birileri uyanıklık yaparak onu öperek başının üzerine koyarak kutsallaştırıp en yüksek rafa koymak suretiyle hayattan dışlayarak içindekilerin tam tersine bir hayat yaşıyor. Buna şark kurnazlığı deniyor. Herkes kendi bilir. Çünkü herkesin mezarı da ayrı olacak, hesabı da ayrı olacak.
